CHP’li Özçağdaş, MEB’e sert tepki gösterdi! Atatürk ve CHP’ye hakaret eden müdüre soruşturma açıldı mı? Detaylar için tıklayın!

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Suat Özçağdaş, eğitim sistemi ve öğretmenlerin rolü üzerine önemli bir tartışmayı başlatacak bir hamlede bulunarak, Denizli’deki Hacı Hasan Ali Kömürcüoğlu Ortaokulu Müdürü İbrahim Topal’ın sosyal medya paylaşımlarını gündeme taşıdı. Özçağdaş, Topal’ın yaptığı paylaşımlarda, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve seçmenler hakkında oldukça ağır ifadeler kullanıldığını belirtmiş ve bu durumu Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine taşıma sorumluluğunu üstlenmiştir. Bu durum, yalnızca Topal’ın bireysel davranışlarıyla sınırlı kalmayıp, aynı zamanda eğitim sisteminin ve eğitimcilerin toplumsal algısı üzerinde de olumsuz etkiler yaratabileceğini düşündürmektedir.

Söz konusu paylaşımlarında Topal’ın kullandığı ifadeler, eğitici bir kimliği olan bir bireyin toplum önündeki rolünü sorgulatacak niteliktedir. Topal, sosyal medya platformlarında “taklacı”, “ibibik”, “zübük”, “ahmak”, “zübükzade”, “laiklik Müslüman düşmanlığı anlamına mı geliyor ayyaş cahiller”, “heykelden başka iş gelmez elinden” gibi ifadelerle, eğitimcilerden beklenen tarafsızlık ve saygı çerçevesinin dışına çıkmıştır. Özçağdaş, bu tür davranışların yalnızca bireysel bir küstahlık değil, aynı zamanda bir devlet memurunun sahip olması gereken ciddiyetin de ihlal edildiğinin altını çizmektedir. “Bir eğitim yöneticisinin bu tür ifadeler kullanması hem devletin tarafsızlığına gölge düşürmekte hem de eğitim camiasına olan güveni sarsmaktadır” diyerek, öğretmenlerin toplumsal saygının kaybedilmesine yol açacak bu tür çıkarımların sorunlu olduğuna dair net bir duruş sergilemiştir.
Özçağdaş, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e yönelik olarak yazılı bir soru önergesi vererek konuyu resmi bir düzleme taşımıştır. Soru önergesinde, özellikle şu önemli soruları yöneltmiştir: “Denizli Hacı Hasan Ali Kömürcüoğlu Ortaokulu Müdürü İbrahim Topal hakkında paylaşımları nedeniyle soruşturma açılmış mıdır?” Bu soru, eğitimde etkin görevlerde bulunan kişilerin ne ölçüde sorumlu tutulabileceği konusunda büyük bir merak uyandırmaktadır. Ayrıca, “Atatürk’e ve yurttaşlara hakaret eden bu kişi neden görevden alınmamıştır?” diyerek, devlet memurlarının duruşlarına ve etik kurallara uygun olarak hareket etmeleri gerektiğinden söz etmektedir. “Davranışsal olarak sorunlu olduğu anlaşılan bu şahsın eğitimci olarak görevde tutulmasının gerekçesi nedir?” sorusu ile de, bu kişinin eğitim alanındaki yerinin ve toplum üzerinde oluşturduğu etkinin sorgulanması gerektiğini vurgulamaktadır.
Bu olay, yalnızca kişisel bir vakayı değil, aynı zamanda Türkiye’nin eğitim sisteminde ortaya çıkan daha derin sorunları da gündeme taşımaktadır. Eğitimcilerin, eğitime olan katkıları ve topluma örnek olmaları beklenirken bu tür ifadelerle gündeme gelmeleri, ailelerin ve öğrencilerin güvenini zedelerken, eğitim kalitesini tehlikeye atmaktadır. Eğitim yönetimi, bu tür durumların önüne geçmek ve eğitim camiasının itibarını korumak adına hızlı bir şekilde harekete geçmelidir. Özellikle eğitim politikalarının belirleyicisi olan Milli Eğitim Bakanlığı’na düşen bu sorumluluk, tüm eğitimcilere örnek teşkil edecek şekilde yapılmalıdır.






















Yorum Yap