Babacan, AK Parti ile olası bir ittifak hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Politika dünyasında yeni gelişmeleri kaçırmayın!
Ali Babacan, DEVA Partisi’nin Genel Başkanı olarak partisinin 2. Olağan İstanbul Gaziosmanpaşa İlçe Kongresi’nde yaptığı konuşmada önemli mesajlar verdi. Babacan, partisi ile AK Parti arasındaki olası ittifaklar hakkında belirli bir netlik kazandırmaya çalıştı. “Defalarca söylüyoruz, anlamıyorlar ya da anlamak istemiyorlar ya da hinliklerinden anlamamış numarası yapıyorlar” diyerek, kendilerine yönelik eleştirilerin yersiz olduğunu vurguladı. Partinin hedefleri ve ilkeleri konusundaki anlayış farklarını açık bir şekilde dile getiren Babacan, “Mesele işbirliği veya ittifak olduğunda hedefler konusunda uzlaşmak, ilke ve değerler konusunda ortaklaşmak gerektiğini” ifade etti.
Olası ittifaklar konusunda yaptığı bu açıklamalar, kendi anlayışlarının ve politikalarının nasıl bir yön almakta olduğuna dair ipuçları veriyor. Bu bağlamda, Babacan’ın “Geri adım yok” ifadesi, partili olarak kararlılığını ve kesin bir duruş sergilediğini gösteriyor. Ancak, medyanın bu konudaki yaklaşımlarından ve eleştirilerinden duyduğu hayal kırıklığı açığa çıkıyor. Kendilerini anlamayan, yanlış haberler yapan bazı medya kuruluşlarının tavırları onu derin bir hayal kırıklığına sürüklüyor. Bu durum karşısında Babacan, sorunları bir sağlık problemi ile ilişkilendirdi. Tıp dünyasında ‘paranoya’ olarak adlandırılan bir durumu örnek vererek, karşılıklı güvensizliğin ve genel kafa karışıklığının mevcut olduğunu belirtti.
Babacan, AK Parti’nin ilk kuruluş günlerinde edindiği değer ve ilkeleri benimseyen bir lider olarak, zamanla bu ilkelere uygun bir siyasi yol izlenmediğini düşündüğünü açıkça dile getirdi. Parti adının “Adalet ve Kalkınma” olarak belirlendiğini vurgulayan Babacan, bu isimdeki adalet ve kalkınma kavramlarının artık geçerliliğini yitirdiğini düşündüğünü ifade etti. “Ne adalet kaldı ne kalkınma kaldı,” dediği ifadeleri, partinin geçmişine özlem duyduğunu ve mevcut durumdan duyduğu rahatsızlığı da gözler önüne seriyor.
Babacan, “AK Parti’den ayrılmamız kişisel sebeplerle ilgili değildi,” diyerek, partisiyle olan ilişkisini tarihsel ve ideolojik bağlamda ele aldı. Devlete 13 yıl hizmet ettiğini belirten Babacan, siyasi hayatta son 24 yılını bu inanç doğrultusunda geçirdiğini ve bu süreçte önceden geçen büyük miktarda paranın düzgün bir şekilde yönetildiğini söyledi. “Hamdolsun, boğazımdan bir lokma haram geçmedi,” diyerek, ahlaki değerlere olan bağlılığını dile getirdi.
Partiler arası iletişim ve uzlaşma konusundaki sorunların daha geniş bir çerçevede ele alınması gerektiğine dikkat çeken Babacan, mevcut iktidarın yanlış politikalarına karşı durmaya devam edeceklerini vurguladı. “Doğruyu söylemek bazen yalnız bırakır. Ama yanlışlar karşısında susmak insanın vicdanını öldürür,” diyerek, siyasette doğruluk ve dürüstlük ilkesinin önemine işaret etti. Türkiye’deki adalet ve demokrasi sorunlarının üstesinden gelebilmek için gerçek bir değişim gerektiğine inandığını sözlerine ekledi.
Babacan’ın konuşmasında dikkat çeken bir diğer nokta da, milletvekillerine yönelik eleştiriler oldu. “İki buçuk yıldır bıkmadılar, usanmadılar,” diyerek, kendilerine yönelik çarpıtmalar karşısındaki direnişine dikkat çekti. Eski parti yöneticileri ve destekçileriyle olan tartışmalar, Ali Babacan’un partisi DEVA’nın geleceği üzerinde nasıl bir etki yapacağı sorusunu gündeme getiriyor. Ayrıca, toplumdaki seçim sürecine dair duyulan güveninin nasıl sarsıldığına ilişkin eleştirilerini de sürdürdü.
Sonuç olarak, Babacan, Türkiye’nin ve milletin en iyisine layık olduğunu savundu ve DEVA Partisi’nin bu anlayış ve sorumlulukla yola devam edeceğini belirtti. “Doğru yerde durduk, duruyoruz, durmaya da devam edeceğiz,” diyerek, siyasi duruşlarını kararlı bir şekilde teyit etti.
Yorum Yap