Türkiye’nin enerji geleceğini şekillendiren 300 kuyuda sona eren sondaj heyecanıyla, üretim ve yenilikteki dönüşümün kapılarını aralayın!

Türkiye’nin enerji ve sanayi sektörlerinde kendine yeterlilik sağlamak adına yurt içi ve dışındaki arama çalışmalarının artırılması, ülkenin ekonomik potansiyelini yükseltme hedefinin bir parçasıdır. Gelecek stratejileri çerçevesinde, öncelikli olarak ekonomik potansiyeli yüksek maden kaynaklarının aranması önemli bir yere sahip olacaktır. Bu doğrultuda 7 bin kilometrelik hava jeofizik araştırması ile maden arama süreçleri detaylandırılacak. Maden arama ve araştırmaları kapsamında gerçekleştirilecek 450 bin metre sondaj, Türkiye’nin bulunduğu jeolojik zenginliklerin ortaya çıkarılmasına olanak sağlayacak. Ayrıca, bu süreçte 25 bin kilometrekarelik detay etüt gerçekleştirilmesi planlanmaktadır.
Ham petrol ve doğal gaz arama çalışmalarının kara ve deniz alanlarında yoğunlaştırılması, Türkiye’nin enerji bağımlılığını azaltma yolunda atacağı önemli adımlardan biri olacak. Bu çerçevede 300 kuyuda sondaj işlemleri yapılacak ve 19 bin 900 kilometrekarede üç boyutlu sismik verilerin toplanması sağlanacaktır. Öte yandan, Karada ve KKTC’nin deniz ruhsat sahaları dâhil olmak üzere, petrol ve doğal gaz arama faaliyetlerinin artırılması hedeflenmektedir. Bu strateji ile aynı zamanda ülkeler ve ülke grupları tarafından belirlenen stratejik ve kritik ham maddelerin yanı sıra nadir toprak elementlerinin aranması ve araştırılması için projelerin geliştirilmesi planlanmaktadır.
Yatırım Çevresi ve Hedefler
Madencilik sektörünün Türkiye’deki durumu, kapsamlı mevzuat çalışmalarını zorunlu kılmaktadır. Mevzuata ilişkin düzenlemeler, yatırım güvencelerinin artırılması açısından kritik bir öneme sahip olup, yatırım ortamının iyileştirilmesi yönünde atılacak adımlar, yerli kaynakların değerlendirilmesinde temel taşları oluşturacaktır. Dışa bağımlılığın azaltılması amacıyla yüksek potansiyelli yerli kaynaklar, başta linyit, jeotermal ve kaya gazı olmak üzere, daha fazla araştırma ve üretim faaliyetiyle desteklenecektir.
Jeotermal kaynaklar üzerinden yapılan çalışmalar kapsamında 15 bin metre sondaj yapılması hedeflenmektedir. Ayrıca, çevresel sürdürülebilirlik ilkelerinin gözetileceği bu süreçte, madencilik sektörünün çevre ve iş güvenliği mevzuatında uyumlu hale getirilmesi amaçlanmaktadır. Bu doğrultuda, çevre ve iş güvenliği konusunda bireylerin bilincinin artırılması için 200 kişiye eğitim verilecektir. Dahası, 750 kişi için daimi nezaretçilik eğitimi ve sertifikasyonu ayrıca 1500 yetkilendirilmiş tüzel kişinin eğitim süreçleri tamamlanacaktır.
Türkiye genelinde rehabilite edilmiş maden sahalarının ve madencilik sosyal sorumluluk çalışmalarının tespitine yönelik projeler hayata geçirilecektir. Bu kapsamda, 15 ilin envanterinin çıkarılması, ülke genelinde sürdürülebilir madencilik uygulamalarının belirlenmesi amacıyla önemli bir adım olacaktır. Katma değerin artırılmasına yönelik olarak, madencilik ürünlerinin yurt içinde işlenmesi ve uç ürün geliştirilmesine özel bir önem verilecektir. Yerli üretim, madencilikte kullanılan makine ve ekipmanın desteklenmesi ile ortaya konacak olan katma değer, ülke ekonomisine doğrudan katkıda bulunacaktır.
Bunun yanı sıra, katma değeri yüksek ara ve uç ürün üretimi için tesis şartlı dokuz ihale yapılması planlanmakta, böylece Türkiye’nin madencilik sektörü daha rekabetçi bir yapıya kavuşacaktır. Madencilik sektöründeki gelişmeler, ülkenin kaynaklarını daha verimli kullanabilme yeteneğini artıracak ve bu da ekonomik istikrar açısından büyük bir avantaj sağlayacaktır.






















Yorum Yap