KİT’lerin dev zararı 244 milyar TL! Bu endişe verici tablo, ekonomimizin geleceği için ne anlama geliyor? Detaylar için tıklayın!

Cumhurbaşkanlığı’nın 2026 Yılı Programı çerçevesinde oluşturulan verilere göre, Türkiye’deki kamu iktisadi teşebbüslerinin (KİT) bu yıl toplamda 244,4 milyar lira zarar etmesi bekleniyor. Bu anlamda bir beklentinin ötesinde, gelecek yıl için 181,5 milyar lira düzeyinde bir zararın tekrar edilmesi öngörülmektedir. Önceki yıl KİT’lerin toplam açığı 500,8 milyar lira seviyesine ulaşmıştı ki bu da kamu finansmanı açısından ciddi kaygılara yol açmaktadır. Bu yıl KİT’lerin finansman dengesinde yaşanan iyileşmeye baktığımızda, büyük ölçüde bütçeden yapılan yüksek tutarlı aktarmaların etkili olduğu görülmektedir.
Bütçeden KİT’lere yapılan transferlerin büyük bir kısmı, elektrik ve doğalgaz sübvansiyonları çerçevesinde gerçekleştirilen görevlendirme bedeli ödemelerinden oluşmaktadır. Ayrıca, TCDD (Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları), Türkiye Taşkömürü Kurumu ve TÜRKŞEKER gibi önemli kuruluşlar da bütçeden kayda değer miktarda kaynak alarak finansal açığını kapatmaya çalışmaktadırlar. Tüm bu veriler ışığında, KİT’lerin mali durumunun oldukça zayıf olduğunu ve bu durumun önümüzdeki yıllarda da süreceğini söyleyebiliriz.
Programda yer alan verilere göre, 2024 yılında KİT’lerin yarattığı katma değerin Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH) içindeki payı <%u003cstrong>yüzde 0,6% olacağı tahmin edilmektedir. Ancak bu oranın yıl sonunda da değişmeyeceği yönünde güçlü bir öngörü bulunmaktadır. Türkiye genelinde toplamda 19 kamu iktisadi teşebbüsü mevcut olup, bu kuruluşlarda 94 bin personel istihdam edilmektedir. Özelleştirme süreci devam eden Türkiye Denizcilik İşletmeleri (TDİ) AŞ ve Sümer Holding AŞ gibi kuruluşlar da KİT dengesi çerçevesinde izlenmekte ve kamunun yüzde 50’den fazla pay sahibi olduğu kurumların performansı dikkatle takip edilmektedir.
Bu yıl bütçeden KİT’lere 233 milyar TL sermaye transferi, 421,6 milyar TL görev bedeli ödemesi ve 5,9 milyar TL kamu hizmeti yükümlülüğü ile sübvansiyon ödemesi planlanmaktadır. Aynı zamanda, KİT’lerin toplam yatırım harcamalarının 483,1 milyar TL seviyesine ulaşması beklenmektedir. Bu tür büyük yatırım harcamaları, uzun vadeli sürdürülebilirlik açısından gereklidir ancak aynı zamanda mali dengenin korunması noktasında zorlukları da beraberinde getirmektedir.
ÇAYKUR ve TÜRKŞEKER Zorda kısmında, ÇAYKUR’un çay fiyatlarındaki artıştan olumlu etkilendiği bazı verilerde görünse de, yüksek hammadde, istihdam ve finansman giderleri bu kurumu ciddi anlamda zorlamaktadır. Benzer bir durumla karşılaşan TÜRKŞEKER ise, satış hedeflerinin altında kalmakta ve bu durum finansman ihtiyacını artırarak sermaye transferlerinin yükselmesine neden olmaktadır. Dolayısıyla, bu iki kurum da Türkiye ekonomisi açısından önemli bir risk unsuru haline gelmektedir.
Et ve Süt Kurumu Kâr Ediyor iddialarında ise, vatandaşların ucuz et almak için uzun kuyruklara girdiği Et ve Süt Kurumu (ESK), bu yıl kâr açıklayacak iktisadi kuruluşlar arasında öne çıkmaktadır. ESK’nın, besilik hayvan ithalatı faaliyetlerinden 14 milyar TL kâr elde etmesi ve Hazine’ye 5,2 milyar TL temettü ödemesi beklenmektedir; bu da haliyle ESK’nın sürdürülebilirliği açısından umut verici bir durumdur.
Öte yandan, maliyet artışlarının gerisinde kalmış olan bilet fiyatları nedeniyle TCDD Taşımacılık AŞ’ye bu yıl 5 milyar TL kamu hizmeti ödemesi yapılması planlanmaktadır. Ayrıca, kent içi raylı sistemlerin işletilmesi için 925,7 milyon TL sübvansiyon aktarılacağı düşünülmektedir. TCDD’nin yatırımlarını büyük ölçüde bütçeden sağlanan kaynaklar ile sürdürebilmesi için bu tür ödemelerin önemi büyüktür. Bu yıl ayrıca TCDD’ye 176,1 milyar TL sermaye transferi yapılması hedeflenmektedir ki bu durum, kamu ulaşım sisteminin finansman açığını kapatmak adına atılan önemli bir adımdır.






















Yorum Yap