Elektrik faturalarıyla ilgili değerli düzenleme yeni yılda hayata geçiyor. Buna nazaran devlet takviyesi için uygulanan tüketim limiti düşürülüyor. 2025 yılında uygulanan yıllık 5.000 kilowatt saatlik tüketim hududu yeni yılda 4.000 kilowatt saate indirilecek. Pekala hududu aşan ne kadar fatura ödeyecek? Yeni düzenleme kaç kişiyi etkileyecek? Doğal gaz faturalarında da limit uygulaması olur mu? Mevzuyla ilgili tüm merak edilenler haberin ayrıntısında…
Milliyet.com.tr/ÖZEL Güç Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) 2026 yılında uygulanacak ‘Son Kaynak Tedarik Tarifesi’ne ait konsey kararı geçtiğimiz gün Resmi Gazete’de yayımlandı.
Daha evvel yapılan düzenlemeyle yıllık 5.000 kilowatt saati aşan elektrik tüketimi yapanlar devlet dayanağından yararlanamıyordu. Yeni düzenleme ile birlikte kelam konusu yıllık tüketim limiti 4.000 kilowatt saate düşürüldü. Böylece yıllık tüketimi 4.000 kilowatt saat ya da aylık 333 kilowatt saati aşan aboneler devlet takviyesinden yararlanamayacak.
Peki elektrik faturalarında yeni periyot nasıl olacak? Yıllık tüketimi 4.000 kilowatt saati aşanlar ne kadar elektrik bedeli ödeyecek? Yeni düzenleme kaç kişiyi etkileyecek? Doğal gaz faturalarında da bir limit gelir mi? Elektrik faturalarında yeni devrin şifrelerini milliyet.com.tr’ye açıklayan Güç Uzmanı Altuğ Karataş şu tabirleri kullandı: “2025 yılında yıllık tüketimi 5.000 kilowatt saat olan, günlük tüketimi 8 kilowatt saate kadar olan tüketime elektrikte birinci kademe diyorduk, onun üzerine ise ikinci kademe diyorduk. Mevcuttaki fatura takviyesi limiti yıllık tüketimi 5.000 kilowatta kadar olan vatandaşlar için geçerliydi. Vatandaşımız 5.000 kilowattı geçmediği surece, indirimli fiyattan elektrik tüketim bedeli ödüyordu. Yani devlet dayanağından yararlanmayanların sayısı 2025 yılında toplam nüfusun yüzde 3 ile 5’i ortasındaydı.
KİMLER YÜKSEK TÜKETİM YAPIYOR?
Yüksek tüketim yapanlar, takviyeden yararlanmayanlara örnek verecek olursak Boğaz’daki bir yalı olabilir. 200 metrekarenin üzerinde bir konut olabilir, meskeninde birkaç tane klima çalışan, tüketimin yüksek olduğu meskenler, dubleks villalar bu kategoriye girebiliyor.
SINIRI GEÇEN NE KADAR FATURA ÖDEYECEK?
Şimdi EPDK yeni bir açıklama yaptı. 1 Ocak 2026’dan itibaren bu hududun 4.000 kilowatt saat yıl olarak revize edildiğini söyledi. Şu anda sübvansiyonlu olarak ayda 240 kilowatt saate kadar vatandaşlarımız yaklaşık 2.6 TL kilowatt başına bir maliyet ödemektedir. 240 kilowattın üzerine geçildiğinde ise ortalama 3.92 TL kilowatt başına bir elektrik bedeli ödemekteler. Bu da sübvansiyonlu fiyattır. Bu tekrar devam edecektir.
Vatandaşın kullandığı elektrikte yıllık 4.000 kilowatt saatlik hududun aylık karşılığı 333 kilowatt saate denk gelmektedir. 333 kilowattın geçilmesiyle birinci ve ikinci kademe sübvansiyonlu fiyattan değil, piyasadaki gerçek oluşmuş maliyetteki elektrik tüketim fiyatından kullanım sağlanmış olacak. Bu da ortalama kilowatt başına 5-5.50 TL üzere bir fiyattır.
AYLIK FATURASI 985 TL’NİN ÜZERİNDE GELENLER DİKKAT!
Biz 4.000 kilowatt saati hudut olarak kabul edersek vatandaşlar 3.999 kilowatt saat tüketim yapsa aylık 985 TL faturası gelecek. Artık 4.000 ve 4.001 kilowatt saati geçtiği ölçülürse artık piyasada 5.5 TL civarında ortalama bir fiyatla bu maliyete katlandığını düşünürsek yaklaşık 1.800 TL civarında bir faturayla karşılaşacak.
985 TL’den 1.800 TL’ler civarında bir sayıya yaklaşacak ki bu, yüzde 90’ın üzerinde bir sayı demek. Bu da bize vatandaşın meskende konutlarında kullandığı elektriğin yaklaşık yüzde 50 desteklendiğinin ispatı oluyor.
KAÇ KİŞİ BU LİMİTİ AŞIYOR?
Bizim şu anki hesaplamamız nazaran yeni düzenlemede yüzde 6 ile yüzde 10’luk kısım bu tüketime girebilir. 4 kişilik bir ailenin ortalama 250 ile azamî 300 kilowatt elektrik tükettiğini görüyoruz. Yani meskenlerin yüzde 90’ı tekrar teşvikli elektrik kullanmaya devam edecektir.
‘EVDE ELEKTRİKLİ ARACINI ŞARJ EDENLERİ İLGİLENDİRİYOR’
Devletimiz bir dayanak ve teşvik veriyor. Devlet, verdiği teşviki orta altı ve orta gelirli vatandaşa koymuş durumda. Onların bu teşvikten istifade etmesini istiyor. Zira bir kişi yüzde 50 sübvansiyonlu maliyetle konutundaki elektrikle aracını şarj ederse bu aslında bütün toplumun ödediği bir maliyet oluyor. Devlet o sebeple de ortalamaları bildiği için 4 kişilik bir ailede mesken tüketimine bakıyor. Bunu aşmayacak formda limitleri belirlemiş durumda. Bunun üstünde tüketen lüks tüketime giriyor. Bu lüks tüketimin gerçek maliyetle ödeme yapmasını istiyor. Devletin hedefi bu.
‘EVLERDE YÜZDE 25-40 VERİMLİLİK POTANSİYELİ VAR’
İkincisi tabi ki Türkiye’nin maksatları var. 2053’te karbon nötr ülke olmak istiyor. Bunun için güç tüketimini azaltması gerekiyor. Bu yapılarak bu tüketimin üstünde kalan, gelecekte kalabilecek olan meskenlere de güç verimliliği ve güç tasarrufunu yol olarak gösteriyor. Bizim Güç Verimliliği Derneği olarak yaptığımız araştırmalara nazaran konutlarda yüzde 25 ile yüzde 40 aralığında bir güç verimliliği potansiyeli var.
‘AYDINLATMADA YÜZDE 80 TÜKETİMİ AZALTIYORSUNUZ’
Yani 25 yıllık bir buz dolabı 1 yılda 750 kilowatt saat elektrik tüketirken, yeni jenerasyon A+ bir buz dolabı 300 kilowatt elektrik tüketiyor. Bu ortadaki fark bile ne kadar büyük tasarruf potansiyeli olduğunu gösteriyor. Siz bir Akkor ampul ile aydınlatma yapmak yerine yüksek verimli LED ile aydınlatma sağlarsanız aydınlatmada yüzde 80 elektrik tüketimini azaltabiliyorsunuz.
Bir diğer örnekte ise bulaşık ya da çamaşır makinelerini süratli, 70 derecedeki bir programda çalıştırmak yerine, 50 derecedeki ekonomik programda çalıştırırsanız. O bulaşık ve çamaşır makinesindeki elektrik tüketimini yüzde 40 azaltırsınız. Bu tip örnekler bize şunu göstermektedir. Davranış değişikliği ile kullanıma dikkat ederek güç verimliliği ve tasarrufu sağlayabiliriz. Yüksek verimli eserler, beyaz eşya aydınlatma dahil kullanarak güç verimliliği sağlayabiliriz. Ayrıyeten ‘gereksizse söndür, akıtıyorsa kapat’ üzere dikkat edilecek davranışlarla güç verimliliği sağlayabiliriz. Bu da mesken sahiplerinin çok ve lüks tüketim yapmıyorsa, güç verimliliğine dikkat ediyorsa hem teşvikli elektrik fiyatı kullanacağını hem de güç verimliliği ile elde edeceği tasarrufun cebinde kalacağı bir durumu ortaya çıkartıyor.
FATURALARDA DEVLET TAKVİYESİ LİMİTİ DAHA DA DÜŞER Mİ?
Bunun dünyada farklı ve misal örnekleri var. Tüketim dayanağı daha da düşürülebilir. Zira yapılan birtakım araştırmalar bize şunu gösterdi. Düşük maliyeti olan güçte verimlilik ve tasarruf yapma davranışı azalıyor. Gerçek maliyetli sayılara yaklaştıkça o ülkelerde verimlilik ve tasarruf da artıyor, toplu tüketim azalıyor. Aslında bu devirde biz 3.000 kilowatt saat yıl üzere bir hudut bekliyorduk. Ancak EPDK açıkladığı sayıyla bu sonu yüzde 20 oranında düşürerek 5.000 kilowatt saatten 4.000 kilowatt saate indirdi. Kademe kademe gidiyoruz. Tahminen önümüzdeki sene 3.000 kilowatt saati konuşabiliriz.
DOĞAL GAZ FATURALARI İÇİN DE LİMİT GELİR Mİ?
Doğal gazda da yeniden misal örnekleri Avrupa’da İtalya, Fransa üzere, Güney Amerika’da Arjantin ve Kolombiya’da görmekteyiz. Türkiye’de doğal gaz faturaları 1 metreküpte neredeyse 9.5-10 TL’ye gelirken, endüstride 16 TL üzere bir sayıdan tüketiliyor.
Bu da bize şunu gösteriyor. Orada da neredeyse yüzde 50’ye yakın bir takviye ve teşvik var. Türkiye’de yalnızca meskenleri yalıtım yaparak hesaplamalara nazaran 5 milyar doların üzerinde doğal gazda yıllık güç tasarrufu sağlanabilir. Bu da önümüzdeki periyotta doğal gazla ilgili de bir limit uygulamasına geçilebilme ihtimalini gösteriyor. Elektrikte Türkiye bunu deneyim etti, farklı limit denemelerini gerçekleştiriyor. Doğal gazda hiç denemedi, dünyada örnekleri var. Türkiye de bunu deneyebilir. Sübvansiyonlar devletin Hazinesi için de önemli bir yük oluşturuyor.
FATURADA YENİ DÜZENLEME VATANDAŞI NASIL TESİRLER?
Elektrik tüketim takviyesindeki daha evvelki 5.000 kilowatt sonu vatandaşların yüzde 3-5’ini kapsamaktaydı. Limitin 4.000 kilowatta düşmesi vatandaşların varsayımı olarak yüzde 6-10’unu etkileyecektir. Her vatandaş tekrar konutunda güç verimliliği ve tasarrufuna dikkat ederse ben rastgele bir sorun olduğunu düşünmüyorum. Ülke olarak tasarrufa dikkat edersek bu, bizim cebimizde kalacaktır.”
Yorum Yap