Bankacılık sektörü 669,7 milyar lira net karla rekor kırdı! Ekonomide güçlü büyümenin etkileyici sonuçları burada.

Türkiye’nin finans dünyasının nabzını tutan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), 2025 yılının eylül ayı dönemi için hazırladığı Türk Bankacılık Sektörünün Konsolide Olmayan Ana Göstergeleri raporunu kamuoyuyla paylaştı. Bu rapor, sektörün genel sağlık durumu ve ekonomik gücüne dair önemli bilgiler sunarken, bankacılık sektöründe yaşanan büyüme ve gelişmelerin detaylarını gözler önüne seriyor.

Rakamlar, bankacılık sektörünün ekonomik yaşamda ne denli etkin ve dinamik olduğunu ortaya koyuyor. Eylül 2025 itibarıyla sektörün aktif büyüklüğü, geçen yılın sonunda görülen seviyeye kıyasla yaklaşık 11 trilyon liraya yakın bir artışla, devasa bir büyüklüğe ulaşarak 43,5 trilyon lira sınırını aşmış durumda. Bu büyüme, sadece finansal sistemin sağlamlığının değil, aynı zamanda Türkiye ekonomisinin üretime ve yatırım ortamına sunduğu katkının da göstergesi olarak değerlendiriliyor.
Kredilerde Rekor Seviyeler ve Kalitesi
Bankacılık sektörünün en kritik aktif kalemi olan krediler, 21,2 trilyon lira seviyesini aşarak ekonomik faaliyetlerin can damarı olduğunu bir kez daha kanıtladı. Bu büyüklük, hem tüketici hem de ticari kredilerdeki artış sayesinde sağlanırken, finansmanın reel sektöre yapılan katkının artarak sürdüğüne işaret ediyor. Ayrıca, kredilerin takibe dönüşüm oranının yüzde 2,29 gibi düşük bir seviyede seyretmesi, bankaların risk yönetimindeki etkinliği ve kredi kalitesinin korunması açısından oldukça olumlu bir gelişme olarak kayda geçti.
Mevduat Artışı ve Bankaların Kaynak Yapısı
Bankaların en kritik fon kaynağı olarak öne çıkan mevduat tutarı, yıl sonuna göre yüzde 31,5 artışla 24,8 trilyon lirayı geçti. Bu hızlı büyüme, tasarruf sahiplerinin bankacılık sistemine olan güveninin güçlü olduğunu gösterdiği gibi, bankaların uzun vadeli ve sürdürülebilir fonlara erişiminde de önemli bir rol oynuyor. Aynı şekilde, bankaların özkaynak toplamı yüzde 27,9 oranında büyüyerek 3,7 trilyon liraya ulaştı. Bu gelişme, bankacılık sektörünün sermaye yapısının güçlenmesi ve ekonomik dalgalanmalara karşı dayanıklılığının artırılması açısından kritik bir göstergedir.
Kârlılık ve Sermaye Yeterliliği Standartları
Eylül ayı sonu itibarıyla sektörün dönem net kârı 670 milyar liraya yaklaşırken, bu güçlü kârlılık performansı, bankaların faaliyet etkinliği ve operasyonel verimliliğinin üst düzeyde olduğunu yansıtıyor. Ayrıca, sermaye yeterliliği standart oranının yüzde 18,55 seviyesinde gerçekleşmesi, bankaların yoğun rekabet ve değişen piyasa koşullarına rağmen sıkı düzenleyici gerekliliklere uyum sağlama konusundaki başarısını ortaya koyuyor. Bu oran, bankacılık sektörünün hem mevcut risklere karşı korunaklı olduğunu hem de yeni büyüme fırsatlarına rahatlıkla yanıt verecek kapasiteye sahip olduğunu gösteren hayati bir parametredir.
Sonuç olarak, BDDK tarafından yayımlanan bu kapsamlı rapor, Türk bankacılık sektörünün sadece büyüklük açısından değil, aynı zamanda kalite, sürdürülebilirlik ve dayanıklılık açısından da güçlü bir performans sergilediğini gözler önüne sermektedir. Ekonomik belirsizliklerin devam ettiği dünyamızda, böyle sağlam bir finansal sistem Türkiye’nin küresel rekabetteki konumunu güçlendirmekte ve sürdürülebilir kalkınmasını desteklemektedir.






















Yorum Yap