2026 Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı Resmi Gazete’de yayımlandı! Geleceğe yön verecek tarihi adımları keşfedin.
Türkiye ekonomisi, önümüzdeki yıllarda sürdürülebilir büyüme ve makroekonomik istikrar hedefleri doğrultusunda önemli adımlar atmayı planlamaktadır. Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından hazırlanan kapsamlı program, 2024 yılını kapsayan kısa vadeli hedefleri ve 2026 yılına kadar olan uzun vadeli perspektifi içermektedir. Bu programda, ekonomik büyüme, enflasyon, istihdam, dış ticaret ve cari işlemler açığı gibi temel makroekonomik göstergeler ayrıntılı olarak ele alınmış ve Türkiye’nin yol haritası net bir şekilde ortaya konmuştur.
2023 yılında ekonomik büyümenin yüzde 3,3 civarında gerçekleşmesi beklenmekte olup, bu rakam önümüzdeki iki yıl içinde ivme kazanarak, 2026 yılında %3,8’e ulaşması öngörülmektedir. Bu büyüme oranı, Türkiye’nin potansiyeline uygun ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine paralel bir performans sergileyeceğinin işaretidir.
Enflasyon cephesinde ise ciddi bir iyileşmeye gidilmesi hedeflenmiştir. Bu yıl sonunda mevcut enflasyonun %28,5 seviyesinde gerçekleşeceği tahmin edilirken, 2025 sonunda bu oranın %16’ya indirilmesi temel amaçlardan biridir. Enflasyonun kontrol altına alınması, halkın satın alma gücünün korunması ve ekonomik istikrarın sağlanması bakımından hayati önem taşımaktadır.
İstihdam alanında da önemli gelişmeler beklenmektedir. 2026 yılına kadar, her yıl ortalama 730 bin kişi iş gücüne dahil edilecek, böylece işsizlik oranının 2023 yılında %8,5 seviyesinde olması ve 2025 yılında hafif bir gerilemeyle %8,4 düzeyine inmesi planlanmaktadır. Bu gelişme, iş piyasasının dirençli yapısını ve yeni iş imkanlarının oluşturulmasını göstermektedir.
Dış ticaret performansı da programdaki kritik başlıklardan biridir. İhracatın, 2025 yılı sonunda 273,8 milyar dolara ulaşması ve 2026 yılında 282 milyar dolarlık yeni bir rekora imza atması beklenmektedir. İthalatta ise 2023 sonunda 367 milyar dolar seviyesinde olması, 2026’da 378 milyar dolara çıkması öngörülürken, bu gelişmeler neticesinde dış ticaret açığının 96 milyar dolar civarında şekillenmesi tahmin edilmektedir. Bu rakamlar, Türkiye’nin dış ticarette etkin bir konumda kalmaya devam edeceğini göstermektedir.
Cari işlemler dengesi açısından olumlu sinyaller mevcuttur. 2026 yılında cari işlemler açığının 22,3 milyar dolar seviyesinde kalması ve bunun Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) içindeki payının %1,3 olarak gerçekleşmesi beklenmektedir. Bu göstergeler, Türkiye’nin ekonomik dış şoklara karşı dayanıklılığını artıracağını ve makroekonomik dengenin sağlanacağını işaret etmektedir.
Yorum Yap