Sudan Doktorlar Sendikası, Faşir’de yaşanan trajediyi ortaya koyarak binlerce masum insanın ölümüne dikkat çekiyor. Adalet talep ediliyor!
Sudan’da yaşanan çatışmalar, sadece askeri bir mücadele olmanın ötesine geçmiş, insani trajedileri de beraberinde getirmiştir. Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) tarafından gerçekleştirilen eylemler, sadece askeri stratejiler olarak değil, aynı zamanda vahşet ve insan hakları ihlalleri olarak tanımlanmalıdır. Sudan Doktorlar Sendikası’nın yaptığı açıklama, bu durumu en çarpıcı biçimde dile getirmekte ve savaşın getirdiği dehşeti gözler önüne sermektedir.
Sendika, özellikle Faşir kentinde yaşananları “vahşi katliam ve insani çöküş” şeklinde nitelendirerek, bu durumun soy savaş suçları kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirtmiştir. Bu cümlelerin arkasında, yüzlerce, belki de binlerce masum insanın acı dolu hikayeleri yatmaktadır. Faşir’de yaşananlar, sadece bireylerin hayatlarının kaybı değil, aynı zamanda toplumsal yapının da yok olması anlamına gelmektedir.
ÖLENLERİN SAYISI BİNLERLE İFADE EDİLDİ
28 Ekim’de HDK’nın girişimiyle başlayan etnik temelli katliamlar, masum sivilleri hedef alarak büyük bir felakete yol açtı. Bu durum, dehşetin boyutlarını gözler önüne sermektedir, zira “saha ekiplerimizin raporlarına göre, ölenlerin tam sayısı bilinememektedir ancak binlerle ifade edilmektedir.” Bu, sadece sayısal bir ifade değil, aynı zamanda insan hayatlarının, ailelerin ve toplulukların yok oluşunun bir göstergesidir.
KENTTE 177 BİN KİŞİ HALEN MAHSUR
Faşir’in önemli bir mekân olduğu ve HDK’nın şehre girmesinin ardından 2 bin sivilin anında hayatını kaybettiği bilgisi oldukça endişe vericidir. Kentte hâlâ 177 bin kişinin mahsur kaldığı belirtilmiş, bu kişilerin çoğunun ölüm riskiyle karşı karşıya olduğu ifade edilmiştir. Masum insanların diri diri yakıldığı, kaçmaya çalışanların ise araçlarıyla birlikte ateşe verildiği belirtilmiştir. Bu, savaşın acımasız yüzünü bir kez daha gözler önüne sermektedir.
SAĞLIK MERKEZLERİNDEKİ HASTALAR ÖLDÜRÜLDÜ
Sendikanın açıklamalarına göre, sağlık kurumlarının ve tıbbi tesislerin yağmalanması, insani krizin bir başka boyutunu oluşturmaktadır. Faşir’deki Suudi Hastanesi’nde 450’den fazla hasta ve yaralı infaz edilmiştir. Bu hastalar, acil tıbbi müdahaleye ihtiyaç duyan ancak savaşın acımasızlığına kurban giden masum bireylerdir. “Sahra sağlık merkezlerinde yaklaşık 1200 yaşlı, yaralı ve hasta öldürüldü.” Bu, sağlık sisteminin çöküşünün bir sembolüdür ve toplumun direncini zayıflatma çabalarının bir parçasıdır.
Bu insan hakları ihlalleri arasında, saha infazları, ev baskınları, cinsel şiddet ve mağdurların kendi mezarlarını kazmaya zorlanarak diri diri gömülmesi gibi olaylar yer almaktadır. Bu tür vakalar, yalnızca bireysel acıları değil, aynı zamanda toplum üzerinde yarattığı yıkıcı etkileri gözler önüne sermektedir.
SUDAN’DAKİ ÇATIŞMALAR VE HDK GÜÇLERİNİN İHLALLERİ
Sudan, 15 Nisan 2023’ten beri ordu ile dış destekli HDK arasında şiddetli çatışmalara tanıklık etmektedir. Darfur bölgesinin en büyük kenti olan Faşir, bu çatışmaların merkez üssü haline gelmiş ve HDK’nın kontrolüne girmiştir. On binlerce insan yaşanan şiddet nedeniyle kentten kaçarken, HDK’nın sivilleri zorla yerinden çıkarması ve silahsız kişilere işkence yapması, sosyal dokunun ne kadar çürüdüğünün bir kanıtıdır. Bu durum, uluslararası toplumun dikkatini çekmeli ve duruma müdahale edilmesi gerekliliğini gündeme getirmelidir.
Yorum Yap