Macron’un halk desteği, tarihi bir dip noktaya ulaştı. Fransa’daki siyasi dinamikler ve halkın tepkileri üzerine derinlemesine bir analiz.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, ülkede bulunduğu siyasi konum itibarıyla oldukça zor bir dönemden geçiyor. Yıllar içinde inşa ettiği destekler, son dönemlerde ciddi bir aşınma yaşamış durumda. Özellikle bu ayın başında, belirgin bir siyasi kriz ve buna bağlı olarak artan muhalefet tepkileri, Macron’u azil girişiminden kaçınmak için çabalar sarf etmeye zorladı. Ancak bu çabalar, gerçek bir çözüm sağlamaktan çok uzak kalmış gibi görünüyor. Özellikle, 2024 Avrupa Parlamentosu seçimlerinde yaşanacak bir yenilgi sonrası, Macron’un Ulusal Meclis’i feshetme kararı alması, pek çok gözlemci tarafından riskli bir adım olarak değerlendirildi ve bu hamle oldukça olumsuz bir şekilde geri tepti.

Bu durum, Fransa’daki yasama sürecinin de etkilenmesine neden oldu. Seçim sonrası ortaya çıkan askıda parlamento durumu, yasama faaliyetlerini neredeyse durma noktasına getirmiştir. Bu bağlamda, yasama süreçlerinin işleyişinde önemli bir duraksama yaşandı. Hükümetin sürekli değişen dinamikleri, yasa tekliflerinin geçişinde zorluklar yaratıyor. Macron’un başbakanlık dönemi boyunca yaşanan istifalar, bu belirsiz ortamın bir başka yansıması olarak ön plana çıkıyor. Macron’un görevde olduğu süre içinde yedinci başbakanının istifa etmiş olması, bu konuda bir başka çarpıcı veridir. Özellikle Edouard Philippe, Jean Castex, Elisabeth Borne ve son olarak Sebastien Lecornu gibi isimlerin istifaları, hükümete olan güvenin ne kadar sarsıldığını gösteriyor.

Ekonomik meseleler, Macron’un prestijini zedeleyen bir diğer boyut. Verian Group tarafından yapılan son anketler, Macron’un onay oranının %11 gibi oldukça düşük bir seviyeye gerilediğini gösteriyor. Bu oran, ülkenin son yıllardaki ekonomik sıkıntılarının ve kamu borcunun artışının doğrudan bir sonucudur. Ekonomik dalgalanmalar, bütçe açığı ve kredi kuruluşlarının ülkenin kredi notunu olumsuz etkilemesi, Macron’un halk nezdindeki algısını derinden sarstı. Ayrıca, katılımcıların %80’inin kendisine güven duymadığını belirtmesi, Cumhurbaşkanı’nın inancını ciddi şekilde zedelemiş durumda. Bu da, Macron’un yönetimindeki belirsizliklerin ve siyasi krizlerin devam edeceğine dair endişeleri artırıyor.
Özellikle yaklaşan ekonomik ve siyasi krizlerin, Macron’un ikinci döneminin sonuna kadar sürmesi bekleniyor. Bu belirsizliklerin siyasi arenadaki yansıması da, hem Macron’un hem de Fransız halkının gelecekteki woodenliğini ve ülkenin siyasi istikrarını sorgulamaya başlamasına neden oluyor. Fransa’nın geleceği konusunda halkın çoğu, yöntemlerin ve önlemlerin etkinliğinden kaygı duyuyor ve bu kaygılar, siyasi tartışmaların giderek daha da derinleşmesine yol açıyor.






















Yorum Yap