İsrail, Hamas’ın teslim ettiği 3 cesedin esirlere ait olmadığını kesin bir dille ilan ederek, olayın arka planına ışık tutuyor.
Gazze’de devam eden ateşkes anlaşmasının en önemli yanlarından biri, esir takası sürecidir. Bu anlaşma ile birlikte, hem taraflar arasında bir güven ortamı oluşturulmaya çalışılıyor hem de yaşanan acı kayıpların bir nebze olsun telafi edilmesi hedefleniyor. Ancak, esirlerin durumuna dair gelişmelerin karmaşık bir hal alması, sürecin ne denli hassas olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
Dün gece, Hamas, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) heyetine, İsrailli esirlere ait olduğu düşünülen 3 cesedin kalıntılarını teslim etti. Bu teslimat, esir takası sürecinin bir parçası olarak değerlendirildi ve tüm gözler bu kalıntıların kimlik tespiti sürecine çevrildi. Kızılhaç heyeti, ceset kalıntılarını Tel Aviv’deki adli tıp kurumuna ulaştırdı. Ancak, Tel Aviv’deki Ebu Kabir Adli Tıp Enstitüsü tarafından yapılan inceleme sonucunda, teslim edilen cesetlerin hiçbiri İsrailli esirlerle eşleşmedi.
CESETLERİN ESİRLERE AİT OLMADIĞI İDDİASI Adli tıp enstitüsünden gelen açıklama, konunun ne denli ciddi bir hal aldığını ortaya koydu. Hem İsrail basını hem de yetkililer, Hamas’ın, ceset kalıntılarının kimliğine dair meydana gelen belirsizlik konusunda önceden bilgilendirildiğini belirtti. Bu durum, sürecin sıkıntılı ve belirsiz bir seyir izlediğinin en açık göstergesi.
GAZZE’DE ESİR TAKASI Gazze’de 10 Ekim’de yürürlüğe giren ateşkes anlaşması, aslında iki taraf için de bir umut ışığıydı. Anlaşma çerçevesinde hayattaki İsrailli esirlerin teslim edilmesinin yanı sıra, Gazze Şeridi’nde 28 cesedi kalan İsrailli esirin durumu da büyük endişe kaynağı. Dış dünyaya kapalı bir bölgede yaşanan bu durum, esirlerin aileleri için zor bir bekleyiş anlamına gelirken, geri dönüş süreçleri de belirsizliklerle dolu. Daha önce Hamas tarafından İsrail’e 19 ceset teslim edilmişti. Ancak, yapılan testler sonucunda İsrail, cesetlerden birinin Gazze’deki herhangi bir esire ait olmadığını ve diğerinin de daha önce alınan bir esire ait parçalar olduğunu iddia etti.
Hamas’ın, Gazze Şeridi’nde kalan 11 cesetle ilgili nasıl bir yol izleyeceği merak konusu. Her yeni gelişme, esirlerin aileleri arasında umut ve endişe yaratırken, uluslararası toplumun da dikkatini çekmektedir. Bu süreçte, tarafların birbirine duyduğu güvensizlik ve belirsizlik, daha fazla kaybı önlemek açısından derin bir sorun olarak ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla, esir takası süreci hem insani bir ihtiyaç hem de uluslararası diplomasi için büyük bir test olmaktadır.
Yorum Yap