ABD eski Başkan Yardımcısı Dick Cheney, 84 yaşında hayatını kaybetti. Siyasi mirasıyla hatırlanacak önemli bir liderin sonu.
Irak işgalinin mimarı olarak anılan Dick Cheney, hayatı boyunca birçok tartışmalı karara imza atan bir siyasetçi olarak, 84 yaşında vefat etti. Kendisi, ABD tarihinin en güçlü ve en tartışmalı başkan yardımcılarından biri olarak kabul ediliyordu. Güç ve siyasetteki etkisi, özellikle baba ve oğul Bush dönemlerinde kendisini gösterdi. Dick Cheney, kendini etkili bir lider olarak konumlandırırken, yaptığı açıklamalar ve uyguladığı politikalarla da sık sık gündeme geldi.
BABA VE OĞUL BUSH DÖNEMİ Cheney, oğul ve baba Bush yönetimlerinde kritik görevlerde bulundu. Baba George H. W. Bush döneminde Savunma Bakanı olarak, Körfez Savaşı’nda orduya başarılı bir şekilde liderlik etti. Ardından, oğlu George W. Bush’un başkanlığı sırasında başkan yardımcısı olarak yeniden kamu görevine döndü. Bu dönemde, Cheney, Beyaz Saray’daki güç dengesini etkileyen önemli bir figür haline geldi. Sessiz ama etkili bir şekilde, askeri ve dış politikadaki önemli kararların arkasında yer alarak, kendi görüşlerini masaya koydu.
İCRA ROLÜNÜ YÖNETTİ Cheney, başkanlık yıllarında Beyaz Saray’ın “icra kurulu başkanı” rolünü üstlendi. Genç Bush’un başkanlığı döneminde, pek çok kritik kararda etkili oldu ve birçok konuda kendi ilgi alanına giren konularla ilgili de güçlü bir söz sahibi oldu. Tüm bu süreçler, uzun yıllar süren kalp rahatsızlığına rağmen gerçekleşti. Beş kalp krizi geçiren Cheney, yıllar boyunca iyileşme süreçleri geçirdi ve hatta sonrasında kalp nakli oldu. 11 Eylül terör saldırılarının ardından, hükümetin uyguladığı olağanüstü izleme, gözaltı ve sorgulama yöntemlerini savunarak, bu süreçlerde güçlü bir duruş sergiledi.
IRAK SAVAŞI VE İDDİALARI Irak konusundaki tutumu tam anlamıyla bir “sert şahin” olarak nitelendirildi. Irak Savaşı sürecinde, hükümet içerisindeki diğer “şahin” isimlerin ayrılmasının ardından giderek yalnızlaştı. Savaşın gerekliliği ve olası sonuçları hakkında yaptığı değerlendirmeler, pek çok iddianın yanlış çıkmasıyla birlikte tartışmalara neden oldu. 2001 yılındaki terör saldırıları ile Irak arasındaki bağlantıları kanıt olmaksızın savunmaya devam etti. ABD askerlerinin Irak’ta bir kurtarıcı gibi karşılanacağı yönündeki öngörüleri de gerçekleşmedi. Yıllar içinde, sağlık sorunları nedeniyle “ödünç zaman” yaşadığını düşündü ve bu durum, yaşamında derin bir etki bıraktı. 2013 yılında yaptığı bir açıklamada, “Her sabah yüzümde bir gülümsemeyle uyanıyorum, bana bahşedilen bir gün daha için minnettarım.” diyerek yaşamına dair duyduğu şükran duygusunu ifade etti.
KIZI, TRUMP’IN AZLEDİLMESİNİ İSTEDİ Cheney’nin Washington’daki siyasi kariyeri, Gerald Ford ve Ronald Reagan yönetimlerini de kapsar. Siyasi geçmişi zengin olan Cheney, ailesiyle de derin bağlantılara sahipti. Kızı Liz Cheney, Wyoming eyaletinden Temsilciler Meclisi’ne seçilmiş ve Cumhuriyetçi Parti Meclis Konferansı Başkanı olarak önemli bir konumda bulunmuştur. Ancak, 6 Ocak Kongre baskınının ardından, Donald Trump’ın azledilmesi lehine oy kullanması, ona “cesur bir duruş” olarak övgü kazandırdı. Bu durum, onun siyasi kariyerini etkileyen önemli bir kırılma noktası oldu. Wyoming Cumhuriyetçi Partisi, Liz Cheney’i sert bir şekilde kınayarak, onu Meclis’teki parti görevinden de uzaklaştırdı. Cheney’in diğer kızı Mary Cheney ise eşcinsel bir birey olarak biliniyor; bu nedenle, Dick Cheney, Cumhuriyetçi Parti içerisinde LGBTi+ haklarına anlayışla yaklaşan nadir isimlerden biri olarak tarihe geçti.
Yorum Yap