Milli Takım’daki kumar skandalına dair Atilla Türker’in çarpıcı açıklamalarıyla gerçekleri öğrenin. Olayın arka planındaki şok detaylar burada!

Türkiye’de sporun en önemli dallarından biri olan futbol, uzun yıllardır bazı karanlık olaylarla anılmakta. Özellikle son günlerde hakemlerin bahis skandalına adı karışınca, bu konular tekrar gündeme geldi. Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’nun açıklamasıyla ortaya çıkan bu skandal, birçok kişiyi derinden etkiledi. Şu an hepimiz yeni açıklamaların gelmesini bekliyoruz. Türk futbolunu yakından takip eden gazeteci Atilla Türker, bu skandalı daha da derinlemesine inceleyerek geçmişte yaşanan olaylarla bağlantılar kuruyor.
Atilla Türker, “Futbolun arka bahçesi” adlı kitabında birçok çarpıcı olaya değinmekle kalmayıp, geçmişteki bazı illegal bahis olaylarını da açıklığa kavuşturuyor. Kendisi, A Milli Futbol Takımı’nın 1976 yılında Finlandiya ile oynadığı maç sonrasında yaşanan bir olayla başlayarak, Türk futbolunda kumar ve bahis meselesinin köklerine iniyor. Bahis olaylarının yıllar boyunca Türk futbolunun bir parçası haline geldiğini vurgularken, bunun sonuçlarını da çarpıcı bir şekilde anlatıyor.
MİLLİ TAKIM OTELİNDEKİ POKER PARTİSİ
Tarih 25 Ağustos 1976… Bu tarih, Türk futbolunda utanç verici bir geceyi temsil ediyor. A Milli Takım, o dönemin en zayıf takımlarından biri olan Finlandiya’ya deplasmanda 2-1 yenilerek büyük bir hayal kırıklığına uğradı. Maç sonrası takım kafilesi otele döndüğünde, herkes odasına çekildi. Ancak kısa süre içinde odalar arasında bir iletişim ağı oluştu ve bazı oyuncular bir araya gelirken, hiç beklenmedik bir durum yaşandı. Cemil Turan, Fatih Terim, Alparslan Eratlı, Ali Yavaş ve Kemal Batmaz gibi yıldız futbolcular bir odada poker oynamaya karar verdiler.
Odaya gelen gazeteci Orhan Şahin’in durumu fark etmesi, kumar partisine karışan futbolcuların tedirgin olmalarına sebep oldu. Her ne kadar Orhan Şahin’in ısrarları futbolcuların rahatlamalarını sağlasa da, bu durum aslında mevcut skandalın habercisi oldu. Çünkü, futbolcuların böyle bir etkinlikte bulunmaları, kamuoyunda büyük bir infiale neden olmuştu. Orhan Şahin’in bir gazeteci olarak durumu kayda geçirmesi, gazetecilik etik kurallarına aykırıydı. Ancak, bu olay yaşandı ve gazete manşetlerine taşındı.
YENİ BİR SKANDAL VE GEÇMİŞİN İZLERİ
Zamanla unutulmasa da, bu olayın üzerinden uzun yıllar geçti. Ancak Türkiye’deki futbol camiasında benzer skandalların yaşandığını görmekteyiz. Geçtiğimiz hafta, Türkiye Futbol Federasyonu, 571 hakemin bahis hesabı olduğunu ve 152’sinin bahis oynadığını ilan etti. Bu durum, sadece Türk futbolu için değil, dünya futbolu açısından büyük bir rezalet. Bahis skandalının yasal olanları ortaya konulurken, yasan dışı bahislerin de bulunması, işin ciddiyetini artırıyor. Yasadışı bahis, Türkiye’deki birçok insanın hayatını olumsuz etkileyen ve göz ardı edilen bir sorundur.
Yasa dışı bahis olayları aslında Türkiye’deki büyük bir sorunun sadece %10’unu gösteriyor. İbrahim Hacıosmanoğlu’nun açıkladığı rakamlar, durumu sadece yüzeysel görmekteyiz. Ülkemizde 38 milyon kişi bahis ya da benzeri şans oyunlarına katılmaktadır. Bu da gösteriyor ki, toplumumuzda kumar kültürünün yaygınlaşması ciddi bir sorun haline gelmiştir.
DEVLETİN ELİNDEKİ VERİLER
Devlet, bu durumla ilgili önemli adımlar atmaya başladı. Yasa dışı bahisle ilgili veri tabanlarının ele geçirilmesi, futbol camiasında bu işlerin artmasının önüne geçecek mi? Fatih Terim gibi birçok ünlü futbolcunun adı da bu süreçte geçecek olsa, toplum önünde nasıl bir güven kaybı yaşanacak? Futbolcular, hakemler ve yöneticiler, bu işlerin içinde nasıl yer alıyor? Bu soruları sormak kaçınılmaz hale geliyor.
Şu anda Türkiye’deki 6000 kişiden bahsediyoruz. Bu kişiler arasında futbolcular, hakemler, yöneticiler ve menajerler var. Bu kişiler hakkında atılacak adımlar, Türk futbolunun geleceği açısından büyük önem taşıyor. Yalnızca hakemlerin durumu değil, futbolcuların da durumu endişelendiriyor. Eğer 3700 futbolcudan 2000’inin bahisle bir bağlantısı varsa, bu durum kabul edilemez bir boyuta taşınmış demektir. Artık uluslararası düzeyde de farkında olmamız gereken bir olayla karşı karşıyayız.
Türkiye’nin futbol geçmişinde acı bir deneyim olan bu olaylar, gelecekte Türk futboluna nasıl bir yol gösterecek? Herkesin merakla beklediği bir durum… Türk futboluna olan bakış açımız, bu skandalların sonuçlarıyla şekillenecek. Eğer oyun kurallarına uygun davranılmazsa, bahsin ve kumarın pençesinde kalacak bir Türk futbolu görüyoruz. Buna artık dur demek gerekiyor.







Yorum Yap