İstanbul’da “yenidoğan çetesi” soruşturmasını yürüttüğü sırada cumhuriyet savcısı Yavuz Engin’in vefatla tehdit edilmesiyle ilgili davanın duruşmasında 5 sanığın tahliye edilmesine, müşteki avukatları itirazda bulundu.
Bakırköy 21. Ağır Ceza Mahkemesindeki 24 Ekim’deki duruşmada, avukat Aylin Arslantatar’ın da ortalarında bulunduğu tutuklu 5 sanığın tahliye edilmesine, müşteki cumhuriyet savcısı Yavuz Engin’in avukatları itiraz etti.
Mahkemeye sunulan itiraz dilekçesinde, belge kapsamına yansıyan bilgi ve dokümanlarda, sanıkların sırf tehdit hareketiyle yetinmedikleri, müvekkilin ailesine ilişkin şahsî bilgileri dahi araştırıp sorguladıkları, hasebiyle tehdidin ferdî olmaktan çıkıp müvekkilin yakın etrafına yönelmiş organize bir göz dağına dönüştüğü belirtildi.
Suçun mağdurunun bir cumhuriyet savcısı olduğu vurgulanan dilekçede, “Eylemin örgütsel nitelikte planlandığı dikkate alındığında, sanıklar hakkında verilen tahliye kararları hem kamu vicdanını zedelemekte hem de yargı otoritesine duyulan itimadı sarsmaktadır.” sözlerine yer verildi.
Dilekçede, şunlar kaydedildi:
“Duruşma esnasında sanık Mustafa Kemal Güçlü’nün müvekkile ‘örgüt lideri’ diyerek hakaret etmesi ve sanık Aylin Arslantatar’ın, müvekkilin kendisine ilgi duyduğu için kumpas kurduğu tarafındaki, savunma hudutlarını aşan küçük düşürücü beyanları duruşma tutanağına dahi geçirilmemiş, tarafımızca yapılan itirazlar ise tutanağa yansıtılmadan yok sayılmıştır. Bu durum adil yargılanma hakkı, yargı tarafsızlığı ve yargılamanın aleniyeti prensipleri bakımından önemli sakıncalar doğurmaktadır.”
Cumhuriyet savcılığı makamının birebir celsede sunduğu mütalaasında sanıkların tutukluluk halinin devamı istikametinde görüş bildirdiği aktarılan dilekçede, “Bu mütalaaya karşın tahliye kararı verilmesi, evrak kapsamı, mevcut kanıtlar ve cürmün niteliğiyle çelişmektedir. Bununla birlikte üye hakim de haklı olarak sanık Aylin Arslantatar’ın tahliyesine yönelik karara karşı oy kullanarak, tahliyenin belge kapsamı prestijiyle yerinde olmadığı tarafında görüş bildirmiştir.” tabirleri yer aldı.
Dilekçede, sanık Aylin Arslantatar’ın tutuklu bulunduğu periyotta, sanık Mustafa Kemal Güçlü’ye gönderdiği 3 faks incelendiğinde, sanığın itirafçının beyanlarını değiştirmeye çalıştığı, örgüt başkanına belgenin seyri hakkında bilgi aktardığı ve örgütsel faaliyetlerin devamını sağlamak hedefiyle kanıtları karartma gayreti içerisinde bulunduğunun anlaşıldığı vurgulandı.
– Sanıklar hakkında tekrar tutuklama kararı verilmesi talep edildi
Dilekçede, “Sanıklara isnat edilen hatalar ortasında yargı misyonunu yapanı etkilemeye teşebbüs hatası da bulunmakta olup, bu cürmün niteliği gereği sanıkların hür bırakılması halinde soruşturma ve yargı süreçlerinin bağımsızlığı tehlikeye girecek, misyonlu hakim ve öbür kamu vazifelileri üzerinde baskı oluşturulma riski doğacak, ayrıyeten öbür bireylerin hak ve menfaatlerinin ziyan görme tehlikesi meydana gelecektir.” sözlerine yer verildi.
Sanıklar Aylin Arslantatar, Yavuz Çelik, Baki Çelik, Gökhan Güler ve Muhammed Emin Orhan hakkında verilen tahliye kararlarının, cumhuriyet savcılığı mütalaasında belirtilen tutukluluk halinin devamı tarafındaki görüş doğrultusunda yine kıymetlendirilmesi dilekçede istendi.
Dilekçede, evraktaki mevcut kanıtlar, iştirak ilgileri, “öldürmeye teşebbüs” hatası isnadı, örgütsel yapı ilişkileri ve müvekkilin yakın aile fertlerinin şahsî bilgilerinin sorgulanması olgusu birlikte kıymetlendirilerek, sanıklar hakkında tekrar tutuklama kararı verilmesi talep edildi.
Yorum Yap