Nevra Serezli, Bilge Şen’e cesur bir yanıt vererek doğruluk arayışının gücünü ortaya koyuyor. İlham verici bir tartışma! Farkı keşfedin!
81 yaşındaki Bilge Şen, hayatının büyük bir kısmını sanatla geçirmiş ve Türk tiyatrosuna damgasını vurmuş bir isim. Geçtiğimiz günlerde 62’nci Altın Portakal Film Festivali’ne katılarak izleyicilere ve genç sanatçılara ilham veren bir konuşma yaptı. Ülkemizdeki sanat camiasının önemli bir simgesi olarak, uzun yıllar boyunca oyunculuk kariyerinde pek çok unutulmaz rol üstlenen Şen, kendi yaşam tecrübelerini paylaşmayı da ihmal etmedi. Konuşmasında, yetmiş beş yılı aşkın bir süredir sahnelerde olduğunu belirtirken, hala üretken olmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi. Özellikle sanatın yaşla sınırlı olmadığını vurguladı. Bu durum, yaşamının her aşamasında tutku ve azimle çalışan sanatçılara bir örnek teşkil ediyor.
Bilge Şen, konuşmasında “81 yaşındayım, hâlâ çalışıyorum. Yukarıdakiler 2 milyon lira alırken biz 5 – 6 bin lira alıyoruz. Yoksulluk sınıfının altındayım” ifadeleriyle günümüz sanatçılarının yaşadığı maddi zorlukları da gündeme getirdi. Bu sözler, Türk sanat dünyasının ekonomik koşullarını sorgulayan bir duruşu temsil ediyor. Duyduğu rahatsızlık ve hayal kırıklığı, yalnızca kendi deneyimlerinden değil, aynı zamanda genç nesil sanatçılar adına duyduğu endişeden kaynaklanıyor. Gözlemleri, gençlerin ve usta sanatçıların maddi durumlarında ciddi bir uçurumun olduğunu ortaya koyuyor. Bu durum, sanatın değerinin yalnızca maddi kazançlarla ölçülemeyeceğini anlamamıza yardımcı olurken, aynı zamanda sanatçılar arasında bir dayanışmanın ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.
Bu bağlamda, aynı yaştaki meslektaşı Nevra Serezli’nin Bilge Şen’in açıklamalarına yanıtı da dikkate değerdir. Serezli, “Şimdi başkasının aldığı parayla kendine biçilen parayı kıyaslamak ve bunun hakkında yorum yapmak çok doğru değil” diyerek, sanat dünyasındaki rekabete ve kıyaslamalara dikkat çekiyor. Sanatın özünün, kişisel başarı ve mutluluk ile ölçülmesi gerektiğini savunan Serezli, “Ben de bu yaşımda hâlâ çalışıyorum. Allah’ıma şükrediyorum. ‘Çalışabiliyorum ki kendime göre paramı da kazanabiliyorum’ diyorum ama komşum ne alıyor, o çocuk ne alıyor, o kız ne alıyor diye dert edemeyeceğim kendime” sözleriyle kendi görüşünü ifade ediyor. Bu bakış açısı, sanatçıların kendi yollarında ilerlerken birbirlerini desteklemeleri ve kıyaslama yapmaksızın kendi başarılarına odaklanmaları gerektiğini anlamalarını sağlayan bir öğrenim fırsatı sunuyor.
Sanat yaşamında önemli olan, elde edilen kazanç değil, o süreçte geçirilen deneyimler ve alınan derslerdir. Her iki sanatçının da sözleri, farklı bakış açıları sunduğu için değerlidir. Bilge Şen’in vurguladığı maddi zorluklar, Türk sanat camiasının acı bir gerçeği olarak karşımıza çıkarken, Nevra Serezli’nin önerdiği yaklaşım, sanatçıların ruhsal birikimlerini geliştirmeleri ve kendi başarılarının değerini bilmeleri için bir kapı aralıyor. Sonuçta, sanat; yalnızca bir meslek değil, derin duyguların ve deneyimlerin paylaşıldığı bir yolculuktur. İşte bu yolculukta, maddi sıkıntılar ne olursa olsun, sanatçıların parlayarak devam edecekleri bir yol bulmaları, onları daha da güçlü kılacaktır.
Yorum Yap