Yasa dışı gelirlerin yasal pos cihazları ile nasıl aklandığını keşfedin! Derinlemesine analiz ve ilginç gerçekler sizi bekliyor.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma”, “yasa dışı bahis”, “tefecilik” ve “suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama” gibi ciddi suçlara ilişkin önemli bir soruşturma yürütmektedir. Bu kapsamda, şüphelilerin emniyetteki işlemleri tamamlandıktan sonra, Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne sevk edilen şüphelilerden 6’sı nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklanırken, 2’si adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştır. Ayrıca, yurt dışında bulunmaları tespit edilen 2 şüpheli hakkında da yakalama kararı çıkarılmıştır. Bu durum, adaletin sağlanması ve suçluların ceza hukukuna tabi tutulması adına atılmış önemli bir adımdır.
Başsavcılığın yapmış olduğu açıklamada, Terörizmin Finansmanının Önlenmesi ve Aklama Suçu Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen dosyada, Ozan Elektronik Para AŞ üzerinden 7258 sayılı Kanun’a muhalefet edilerek yasa dışı bahis gelirlerinin aklandığı tespit edilmiştir. Mali incelemeler kapsamında, bu elektronik para kuruluşunun “suçtan elde edilen gelirlerin meşru ticari faaliyet izlenimi altında finansal sisteme sokulması” amacıyla kullanıldığı değerlendirilmiştir. Bu, finansal sistemin nasıl kötüye kullanıldığını gösteren çarpıcı bir örnektir.
Ayrıca, soruşturma sürecinde MASAK, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ve bağımsız denetim kuruluşları tarafından hazırlanan raporların incelendiği ve suç gelirlerinin sanal POS cihazları üzerinden aktarılarak sisteme dahil edildiği kaydedilmiştir. Raporda, Libya ve Irak gibi yüksek riskli ülkelerden gelen kartlarla yapılan tekrarlanan yüksek tutarlı işlemlerin engellenmediği, bu işlemlerle ilgili alarm üretilmesine rağmen gerekli aksiyonların alınmadığı ifade edilmiştir. Bu durum, gerçek ticari faaliyetten ziyade para aktarımı ve pos tefeciliği niteliği taşımaktadır. Şirketin, içeride ve dışarıda yürüttüğü faaliyetlerin derinlemesine incelenmesi, bu tür suçların önlenmesi açısından son derece kritik bir öneme sahiptir.
Buna ek olarak, Ozan Elektronik Para AŞ’nin sahibi Ozan Özerk’in ortağı olduğu Aveon Global Sigorta AŞ üzerinden “sigorta primi” adı altında para akışı sağlandığı ve bu şirketin Londra merkezli Aveon Global Holding üzerinden kontrol edildiği belirtilmiştir. Suç gelirlerinin sigorta primi veya ticari işlem görünümü verilerek finansal sisteme dahil edilip aklandığı vurgulanmıştır. Bu durum, uluslararası finans sistemlerinin nasıl istismar edilebileceğinin açık bir göstergesidir ve bu tür uygulamaların engellenmesi için daha sıkı denetimlerin gerekliliğini ortaya koymaktadır.
TMSF EL KOYDU: 402 MİLYON LİRA DEĞERİNDE MAL VARLIĞI
Bu kapsamda yürütülen mali analizler sonucunda, 7 şirket, 3 konut, 5 arsa ve 4 araca ait toplamda yaklaşık 402 milyon lira değerinde mal varlığı tespit edilmiştir. Haklarında gözaltı kararı verilen 10 şüpheli ve 7 şirkete yönelik eş zamanlı operasyon düzenlenmiş ve mal varlıklarına el koyma işlemleri gerçekleştirilmiştir. Bu tür operasyonlar, sadece suçluların değil, aynı zamanda bu suçların arkasında yatan yapıları da ortaya çıkarmaktadır. Suçla mücadele etme yeteneği, sadece bireylerin cezalandırılmasıyla sınırlı kalmamalı, bu yapıları besleyen tüm unsurların ortadan kaldırılmasıyla daha etkili hale getirilecektir.
Açıklamada, suçtan elde edildiği değerlendirilen gelirlerin finansal sisteme dahil edilmesinde aktif rol oynadığı belirlenen Ozan Elektronik Para AŞ’ye, İstanbul Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğince mali yapının korunması ve delil karartılmasının önlenmesi amacıyla Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından kayyım atanmasına karar verildiği ifade edilmiştir. Bu karar, kamuoyunda da büyük bir karşılık bulmuş ve adaletin yerini bulması adına atılmış önemli bir adım olarak yorumlanmıştır. Bu tür olayların tekrar yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınması ve hukukun üstünlüğünün sağlanması adına daha fazla çaba sarf edilmesi gerekmektedir.
Yorum Yap