Türkiye’nin yokluğunun Gazze’de barışa giden yolda oluşturduğu engelleri keşfedin. Barış için önemli bir dönüm noktası!

Uluslararası Stratejik Çalışmalar Enstitüsü forumunda, Bahreyn’in başkenti Manama’da bulunan Barrack, dünya politikasının gidişatıyla ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı. Özellikle Gazze’deki ateşkesin sağlanmasında Türkiye’nin kritik rolünü vurgulayan Barrack, Türkiye’nin diplomatik çabalarının ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kararlılığının bu süreçteki önemine dikkat çekti. Hem Türkiye hem de Katar’ın çabalarının “müthiş” olduğunu ifade eden Barrack, ateşkese varılması konusunda Türkiye’nin Hamas ile ilişkilerinin ve bu yapıyı terör örgütü olarak tanımlamamasıyla sürecin ivme kazandığını belirtti.
Barrack, belirtmiş olduğu gibi, “Türkiye olmasaydı Gazze’de ateşkes olmazdı.” dedi. Bu ifadeler, Türkiye’nin bölgedeki stratejik önemini ve liderliğini bir kez daha ön plana çıkarmakta. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın diplomatik yetenekleri, kendisinin uluslararası arenadaki etkisini güçlendirmiştir. Türkiye’nin Gazze konusundaki rolü, sadece bölgesel değil, aynı zamanda küresel barışın sağlanmasında da kritik bir aşama göstermektedir. Başkan Trump’ın Erdoğan’a olan takdirini belirtmesi, iki ülke arasındaki ilişkilerin derinleşmesine ve dostluğun pekişmesine işaret ediyor.
Barrack, Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerin geleceği hakkında da önemli tahminlerde bulundu. “Türkiye ve İsrail savaşmayacak” ifadelerini kullanarak, bu iki ülke arasında var olan gerilimin sona ereceğine inandığını dile getirdi. Akdeniz ve Hazar Denizi ara bağlantısının sağlanmasıyla birlikte, bölgesel işbirliğinin artacağına yönelik öngörüde bulundu. Bu noktada Barrack’ın barışa yönelik çabaları övmesi, bölgedeki siyasi atmosferin olumlu bir yöne doğru gittiğinin bir göstergesi olarak yorumlanabilir.
Barrack’ın konuşmasında bir başka çarpıcı nokta ise Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılmasından bu yana Batı’nın gerçekleştirdiği politikaların yanlışlığına dair ifadeleriydi. “Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılmasından bu yana Batı’nın yaptığı her şey bir hataydı.” diyerek, geçmişteki çinäle ve yaşanan krizlerin Batı’nın sömürgeci tutumları ve yanlış stratejileri sonucunda ortaya çıktığını vurguladı. Bu sözler, yalnızca tarihsel bir eleştiri değil, aynı zamanda günümüz politikalarının değerlendirilmesi açısından da oldukça dikkate değer.
Suriye’deki gelişmelere de değinen Barrack, Şam yönetimi ile PKK/YPG arasında yürütülen müzakerelerin önemini ortaya koydu. “Bir ortak nokta bulmaya çok yakınız.” ifadesi, bu müzakerelerin ve görüşmelerin olumlu bir sonuca ulaşabileceğinin sinyallerini vermektedir. burada Barrack’ın üslubundaki derinlik, sadece mevcut durumu analiz etmekle kalmayıp, aynı zamanda gelecek beklentilerini de ışık tutmayı başardı.






















Yorum Yap