Son dakika! İmamoğlu’nun avukatının serbest bırakılmasıyla ilgili heyecan verici gelişmeleri keşfedin. Gelişmeleri kaçırmayın!
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik olarak yürütülen mali soruşturma süreci, derinleşen bir karmaşa ve hukuki mücadele ile devam etmektedir. 23 Mart tarihinde tutuklanan ASOY İnşaat’ın sahibi Adem Soytekin, bu süreçte daha önce “etkin pişmanlık” hükümlerinden faydalanarak ifadesinin yeterli görülmesiyle 10 Temmuz’da tahliye edilmişti. Ancak, savcılığın yeniden incelemeleri sonucunda, Soytekin’in beyanlarında ciddi “tutarsızlıklar” tespit edildiği bilgisi ortaya çıktı. Bu bulgular doğrultusunda, 21 Ekim’de yeniden tutuklanması talep edildi. Mahkeme, savcılığın talebini gerekçeleriyle kabul ederken, Adem Soytekin’in “suç örgütüne üye olma” ve “rüşvet almak” suçlarından bir kez daha cezaevine gönderilmesine karar verdi. Böylelikle ikinci bir tutuklama süreci başlamış oldu.
Adem Soytekin’in ifadesinin yola açtığı komplikasyonlar, sadece onun durumu ile sınırlı kalmamıştır. İlgili ifade sonrasında, İBB Başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun avukatı Mehmet Pehlivan, “suç örgütüne üye olma” suçlamasıyla tutuklanmıştı. Soytekin, ifadesinde 7 Mart 2025 tarihi itibarıyla kendisine ait mal varlığına tedbir kararı konulmasının ardından, adını verdiği avukat Mehmet Pehlivan’ı aradığını ve aynı gün akşamı, onun öncülüğünde belirli şahıslarla toplanıldığını iddia etmiştir. Soytekin’e göre, toplantıda Pehlivan, ifade süreçlerinde nelerin konuşulacağının netleştirildiğini ve gerekirse belediye bürokratlarına maddi yardım yapılacağının yanı sıra operasyonun tamamen siyasi bir zeminde gerçekleştiğini belirtmiştir.
Bu durum, kamuoyunda geniş yankı uyandırırken, sosyal medya üzerinden de Mehmet Pehlivan’a yönelik özgürlük çağrıları yapılmaya başlandı. Ancak, Soytekin’in ifadelerinin “tutarsız” bulunması ve ona bağlı olarak verilen yeniden tutuklama kararının, Pehlivan’ın dosyasına olumsuz bir etki yapmayacağı yönünde açıklamalar gelmiştir. Cumhuriyet gazetesinden Batuhan Serim’in haberine göre, Soytekin dışında Pehlivan hakkında başka tanıkların ifadeleri de mevcut bulunmakta ve bu bağlamda tutukluluğa ilişkin herhangi bir değişiklik olmayacağı savcılık kaynakları tarafından aktarılmıştır. Böylece, her ne kadar Soytekin’in ifadeleri sorgulansa da Pehlivan’ın durumu şu an için sabit kalmaktadır.
Özellikle hukukun üstünlüğü açısından bu tür durumlar, adaletin sağlanması adına kritik öneme sahiptir. Tutuklamaların ve soruşturmaların şeffaf bir biçimde yürütülmesi, sadece ilgili şahıslar için değil, toplumun genelindeki adalet algısı için de belirleyici bir unsur haline gelmektedir. Bu noktada, Adem Soytekin ve Mehmet Pehlivan’ın yaşadığı hukuki süreçler, Türkiye’nin mevcut hukuk sisteminin sağlıklı işleyip işlemediği konusunda önemli bir test niteliği taşımaktadır. Her iki tarafın da şeffaflık talep etmesi, sürecin adil bir şekilde sonuçlanması adına oldukça önemlidir. Zira adli erozyon ve ceza yargılamaları, zaman içinde toplumda derin izler bırakabilir ve iktidar ile hukuk arasındaki dengeyi sarsabilir.
Bu süreçte, kamuoyunun gözleri bu davanın gidişatına çevrilmiş durumda, nitekim, konu sadece bir kişinin suçlamalarıyla sınırlı kalmamakta, pek çok başka aktörü de içine alan bir hukuksal süreç haline gelmektedir.
Yorum Yap