Sivas, Giresun’a karşı cesurca ayakta! Bu epik mücadelede birlik ve direnişin sembolü olan Sivas’ı keşfetmeye hazır olun.

Giresun’un adının “Yiğit Giresun” olması için başlatılan imza kampanyası, büyük bir katılımla sürmektedir. Şu ana kadar 113 bin kişinin bu kampanyaya destek verdiği bildirilmektedir. Ancak, Giresun’un bu çabası Sivas tarafından ciddi bir karşıtlıkla karşılaşmıştır. Sabah gazetesinden Mevlüt Tezel, yazısında Sivas’ın bu durumdan duyduğu rahatsızlığı vurgulamaktadır. “Yiğido” unvanının Sivas ile özdeşleşmiş olduğunu belirten bazı Sivaslılar, Giresun’un bu unvanı sahiplenme çabasını eleştirmekte ve Giresun’un kendi tarihî kimliğine sahip çıkması gerektiğini savunmaktadırlar. Bu konu, sadece Sivaslılar arasında değil, diğer illerden de yapılan yorumlarla dikkat çekmektedir.
Sivaslıların sosyal medyada paylaştığı yorumlar, bu duygu durumunu yansıtan çarpıcı örnekler içermektedir. “Yiğido unvanı yıllardır Sivas’la özdeşleşmiştir. Herkes kendi tarihî kimliğine sahip çıksın” ifadeleri, bu tartışmanın nasıl yayıldığını gözler önüne sermektedir. Sivaslıların tepkileri, Giresun’un sadece “Yiğit Giresun” adıyla anılmasına yönelik bir önerinin ötesinde, daha geniş bir perspektife yayılmaktadır. Bu bağlamda, Türkiye’nin farklı şehirlerinden gelen eleştiriler ve öneriler şaşırtıcıdır. “Otobüs firması ismi gibi olmuş” şeklindeki benzetmeler, Giresun’un bu isimlendirme mücadelesinin, şehrin özüne uygun olup olmadığını sorgulamaktadır.
Mevlüt Tezel, yazısında bu tartışmanın getirdiği diyalogun önemine dikkat çekerek, Giresun’un tarihi kahramanlıklarına da vurgu yapar. Bu önemli nokta, dalga geçenlerin belki de Giresun’un geçmişindeki kahramanlıklarını tam anlamadığını düşündürmektedir. Giresunlular, I. Dünya Savaşı sırasında Ruslara karşı gösterdikleri direnişle hatırlanmakta ve ayrıca Pontus Rum çetelerinin mezalimine karşı Topal Osman Ağa’nın komutasında yürüttükleri mücadelelerle önemli bir yer edinmiştir. Bu mücadelenin Karadeniz bölgesinin kurtuluşunda büyük bir rol üstlendiği belirtilmektedir.
Kurtuluş Savaşı sırasında Giresun, 42., 44. ve 47. Gönüllü Alayları ile yine sahneye çıkmıştır. Bu alaylar, sadece Koçgiri İsyanı’nın bastırılmasında değil, aynı zamanda Sakarya Meydan Muharebesi ve Büyük Taarruz gibi kritik anlarda da emeği geçen unsurlar olmuştur. Tüm bu tarihî başarılar, Giresun’un “Yiğit” unvanını hak etmesini sağlamaktadır. Tezel, Giresun’un bu nitelikleriyle birlikte “Yiğit Giresun” isminin bazıları için fonetik olarak uyumsuz gibi görünüyor olsa da, Giresun’un da “Şanlı Urfa”, “Gazi Antep” ve “Kahraman Maraş” gibi onurlu unvanları alma hakkına sahip olduğunu vurgulamaktadır. Bu durum, Giresun gibi şehirlerin Kurtuluş Savaşı’ndaki özveri ve dirençleriyle unvan kazanmayı hak ettiklerini göstermektedir.
Buna rağmen, Türkiye’deki her ile unvan verilmesi fikrinin garip bir durum olabileceği de göz ardı edilmemelidir. Bu, tarihî kimlik ve onur sorunları etrafında dönen tartışmaların daha geniş boyutlara ulaşmasına neden olmaktadır. Giresun’un geçmişten gelen kahramanlıkları ve mücadeleleri, şehirin ulusal bilincinde nasıl bir yer kapladığını da sorgulamaktadır. Sonuç olarak, “Yiğit Giresun” adı, sadece bir isim değişikliği değil, aynı zamanda Giresun’un tarihî varlığını ve mücadelesini yeniden hatırlamak için bir fırsat olarak değerlendirilmektedir.






















Yorum Yap