Otomotiv sektörü için 43,7 milyar dolarlık ihracat hedefiyle yeni zirveye adım atıyor. Sektördeki gelişmeleri keşfedin!
2026 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı çerçevesinde otomotiv sektörü, global düzeydeki güçlü rekabet koşullarına uyum sağlamak için önemli adımlar atmaya hazırlanıyor. Bu programda, otomotiv ana sanayisi ve tedarik sanayisinin geleceği için belirlenen hedefler oldukça çarpıcı. Özellikle yeni nesil üretim teknolojilerinin geliştirilmesi, Türkiye’nin otomotiv sektöründeki rekabet gücünü artırma adına kritik bir rol oynamaktadır. Gelişen küresel mobilite vizyonu doğrultusunda, gelecekte sektörde sağlanacak yeşil ve dijital dönüşüm süreçleri, tasarımdan üretime kadar her aşamada yerli tedarik ve teknolojik gelişmeleri barındıracaktır.
Bu bağlamda, otomotiv sektörünün katma değeri artırılacak ve markalaşma süreçleriyle beraber ülkemizin uluslararası pazarlardaki payı yükseltilecektir. Bu hedefe ulaşmak için, Mobilite Araç ve Teknolojileri Yol Haritası çerçevesindeki eylem ve projelerin sürekli izlenmesi ve gerekli güncellemelerin yapılması planlanıyor. Böylece, Türkiye’nin otomotiv sektöründeki stratejik hamleleri daha sistematik ve etkin bir şekilde yürütülecek. Ayrıca, Avrupa Birliği uyum sürecinde, otonom ve bağlantılı araçların güvenli haberleşmesi için gerekli altyapı çalışmaları da sürdürülecek.
Otonom ya da bağlantılı araçların gelişim süreçleri, sensör ve aktüatör bilgileri üzerinde yürütülecek testlerle güçlendirilecek. Bu testlerin standart altyapıdan elde edilmesi ve değerlendirilmesi, Türkiye’nin bu alandaki rekabet edebilirliğini artıracaktır. Aynı zamanda, hidrojen yakıtlı teknolojilere yönelik kapsamlı projeler de gerçekleştirilecek. Örneğin, yakıt pili tahrikli kamyon platformunun pilot araç imalatının 2026 yılında tamamlanması ve yol testlerine geçilmesi bu noktada önemli bir aşama olacaktır. Hidrojen Temelli Karbon-Nötr İçten Yanmalı Motor Geliştirilmesi Projesi ise bu yolda atılacak kritik adımlardan biridir.
Özellikle, hidrojen yakıt hücresi ve bileşen teknolojilerine yönelik gerçekleştirilecek üç ayrıntılı test, bu alandaki yeniliklerin önünü açacak adımlardır. Avrupa Birliği mevzuatına uyum çalışmalarına da devam edilecektir. Bunun yanı sıra, Türkiye’deki tüm elektrikli araç şarj istasyonlarının test edilmesi için TÜBİTAK Ulusal Metroloji Enstitüsü tarafından geliştirilen saha muayene cihazları kullanılacaktır. Bu süreçte, Türk Standardları Enstitüsü’ne (TSE) teknik destek verilerek ülke standartlarının oluşturulması sağlanacak.
Döngüsel ekonomi anlayışının benimsenmesi, otomotiv sektöründeki dönüşüm için büyük bir fırsat sunmaktadır. Kullanım ömrü tamamlanan güneş panellerinin ve lityum bataryaların malzemelerinin yeniden kazanılması üzerine yapılacak AR-GE projeleri ile temelinde yeşil dönüşüm yatarken, %70 oranında tamamlanacak bu projeler, sektörde devrim niteliğinde değişimlere olanak verecektir. Batarya, algılayıcı, elektronik kontrol üniteleri ve otomotiv yazılımı gibi çeşitli alanlarda AB destekli SAFELOOP ve STREAMS projeleri hayata geçirilecektir. Bu projeler, teknolojik ve üretim kabiliyetlerini artırmayı hedeflemektedir.
Eğitim alanında da büyük bir dönüşüm yaşanacak; müfredat ve eğitim yöntemleri, günümüz teknoloji gerekliliklerine uygun bir şekilde güncellenerek sektördeki iş gücünün kalitesinin artırılması sağlanacaktır. Özel sektör tarafından yürütülecek programlar, ülke rekabetçiliğine destek olmak amacıyla desteklenecek. Eğitim teknolojileri alanında projeleri bulunan girişimciler, çeşitli programlarla desteklenerek sektöre katkıda bulunmaya teşvik edilecektir. Türk eğitim teknolojileri standartlarının belirlenmesi ve uluslararası standartlarla uyumlu hale getirilmesi için TSE ile iş birliği yapılması planlanmaktadır.
Otomotiv üretim endeksi, bu yıl sonunda 126,7 olarak gerçekleşmesi öngörülürken, 2026’da 131,5’e yükselmesi beklenmektedir. Türkiye’nin otomotiv ihracatını artırma hedefi de kararlılıkla sürdürülmektedir. Bu yıl 39,2 milyar dolarlık bir ihracat hedeflenirken, 2026’da bu rakamın 43,7 milyar dolara ulaşmasının planlandığı öngörülmektedir. Bu gelişmeler, otomotiv sektörünün son yıllarda elde ettiği rekor ihracat başarılarını daha da ileriye taşıyacaktır. Aynı zamanda, otomotivde dışa bağımlılığın azaltılması için sürdürülen çalışmalar, otomotiv ithalatının bu yıl sonunda 39,1 milyar dolar olması ve 2026’da 42,1 milyar doları aşmaması hedefiyle gerçekleştirilecektir. Böylece, Türkiye’nin otomotiv sanayisi, uluslararası arenada kendine sağlam bir yer edinmeyi amaçlamaktadır.
Yorum Yap