Küresel iklim değişiminin etkilerini keşfedin. Ünlü bilimcimiz, unutulmaz kar yağışlarının ardındaki tarihi buradan aydınlatıyor.

Yaz aylarının aşırı kurak geçmesi nedeniyle, birçok şehirde su sıkıntıları baş göstermeye başladı. Özellikle su kenti olarak bilinen Bursa’da, barajların su seviyesi kritik düzeye geriledi. Bu durum, yaz aylarında artan turist akışının da etkisiyle daha belirgin hale geldi. Yerel yönetimler, su kaynaklarını verimli kullanmak adına planlı bir su dağıtım sistemine geçmek zorunda kaldılar. Ancak kış mevsiminin bu durumu değiştirebileceğine dair çeşitli öngörüler var.

Afyon Kocatepe Üniversitesi Coğrafya Bölümü’nden Dr. Okan Bozyurt, yaptığı son değerlendirmelerde kış aylarının tamamen farklı bir tablo çizebileceğini vurguladı. Bozyurt, özellikle 20 Aralık – 20 Ocak tarihleri arasında Türkiye’yi etkileyebilecek sert hava olaylarının habercisi olduğunu ifade etti. 2016 yılından bu yana yaşanan en sert kışı bu yıl yaşayabileceğimizi belirtirken, kış aylarının sürprizlerle dolu olabileceğini de kaydetti. Dr. Bozyurt’a göre, olumsuz iklim değişiklikleri sebebiyle öngörülebilirlikteki azalma, bu kışın getireceği iklim olaylarının da daha zor tahmin edilebilir hale geldiğini gösteriyor.
Türkiye’nin 2025-2026 kışının hazırlıklarına dikkat çekerek, o dönemde bizi bekleyen iklim olaylarının birkaç sürprizle gelebileceğini belirtti. En son 2021-2022 kışında görülen kar yağışlarının ardından, Türkiye’nin Doğu Akdeniz Havzası uzun bir süredir yoğun bir soğuk ve yağışlı kış mevsimi yaşamamıştı. O yıl, geçmiş yıllara oranla düşük yağış seviyeleri kaydedilmişti. Ancak mevcut hava modelleri, Türkiye’nin sahip olduğu iklim koşullarının değişmekte olduğunu göstermekte.
Ülkemiz, bu yıl yağış açısından daha şanslı görünüyor. Avrasya kar örtüsündeki hızlı değişim, kuzey tarafındaki hava akıntılarının Türkiye’ye daha hızlı ulaşmasını sağlayacak. Mevsimsel tahminler Ocak 2026 itibarıyla Türkiye’nin kuzey ve batı kesimlerinde normallerin üzerinde kar yağışı bekliyor. Böylece bu kış yağışların yerle kalması ve buharlaşmaması açısından uygun koşullar sağlanmış olacak. Öte yandan, Şubat 2026’da ise ülkenin kuzey ve doğu kesimlerinde kış normallerinin üzerine çıkılması söz konusu.
Mart ayı için öngörüler ise şimdiden dikkat çekici. Mart 2026’nın, Ocak ve Şubat aylarından daha az etkili olacağı bildirilse de, geçmiş yıllardaki yağışlar göz önüne alındığında, bu ay genel olarak daha yüksek bir yağış miktarı bekleniyor. Türkiye’de yaşanan kuraklık durumu, nehir debilerinin düşmesi ve göllerin kuruması ile açık bir şekilde kendini göstermekte. Beklenen bu yoğun yağışlar barajların yeniden canlanmasına destek olacak. Kış mevsiminde gerçekleşecek yağışların, yaz aylarında eriyerek kuruyan kar tepelerine su sağlayacak olması, uzun vadede su kaynaklarımızı olumlu yönde etkileyecektir.
Özellikle 20 Aralık – 20 Ocak tarihleri arasında, kuzey bölgeler için kuvvetli bir hava sisteminin etkili olması bekleniyor. Marmara ve Karadeniz bölgeleri, İç Anadolu’nun kuzey kesimleri ile İç Ege tarafında yoğun kar yağışı olabileceği tahmin ediliyor. Bu yılki hava modelleri, bu duruma dair ümit verici bulgular içermektedir. Model tutarlılık oranının %50’nin üzerinde olduğu göz önüne alındığında, bu meteoroloji açısından önemli bir olasılık taşımaktadır. Dolayısıyla, Türkiye’nin bu kıştaki iklimi, su kaynakları ve tarımsal üretim bakımından belirleyici bir dönem olacaktır.






















Yorum Yap