Hüseyin Gün, Necati Özkan hakkında çarpıcı bir yorumda bulundu: “Sülük gibi yapışıyor!” Ayrıntılarla dolu bu tartışmayı kaçırmayın!
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan “İstanbul Senin” ve “İBB Hanem” uygulamalarına yönelik olarak yürütülen soruşturmada, kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme veya yayma suçlaması ile 4 İBB çalışanı daha tutuklandı. Bu gelişmeler sonucunda, tutuklu sayısı toplamda 10’a ulaştı. Soruşturmanın gidişatı ve içeriği, pek çok kişi arasında ciddi bir merak uyandırmaya devam ediyor. Özellikle, tutuklanan İBB çalışanlarından biri olan Ulaş Yılmaz, ifadesinde önemli detaylar paylaştı ve durumun ciddiyetine dikkat çekti.
Yılmaz’ın ifadesinde öne çıkan noktalar arasında, Hüseyin Gün adındaki kişinin İBB’ye yüksek fiyatlar karşılığında sunduğu uygulama ile ilgili hissettiği güvensizlik bulunuyor. Yılmaz, Necati Özkan’a yaptığı açıklamada, toplantıda Hüseyin Gün’ün tanıttığı programın maliyeti ve uygulanabilirliği hakkında bir şüphe duyduğunu belirtmiştir. Yılmaz’a göre, Gün’ün şikayet verileri ile İBB’ye daha iyi hizmet sağlamayı vaat ettiği çalışmanın inandırıcılığı oldukça zayıf; bu noktada, şikayet edilen alanların tespitinin mümkün olmadığını ifade etmektedir. Ayrıca, geçmişte Kadir Topbaş döneminde yapılan ve şu an Çözüm Merkezi olarak bilinen şikayet merkezinin mevcut verilerinin oldukça yeterli olduğunu vurgulamış, bu verilerin çözüm üretmek için ideal olduğunu dile getirmiştir.
“HAZIRLAYACAĞI ÇALIŞMALAR İNANDIRICI GELMEDİ”
Ulaş Yılmaz, Hüseyin Gün ile olan herhangi bir görüşmesinin olmadığına dair net bir açıklama yaparak, sadece toplantılarda edindiği izlenimlere dayalı kanaatlerini ifade etmektedir. Çalışmalara dair şüpheleri daha da pekiştirerek, özellikle Engin isimli bir arkadaşından aldığı geri dönüşlerin etkili olduğunu ve bu geri dönüşlerin ışığında bulgularını Necati Özkan ile paylaştığını belirtmiştir. Yılmaz, bu çalışmada yapılan hizmetlerin gerçekçi olup olmadığına dair kuşkularını boşa çıkmayan sonuçlarla desteklemiştir.
“EDİNDİĞİM OLUMSUZ KANAAT DAHA DA PEKİŞTİ”
Bunun yanı sıra, Yılmaz’ın ifade ettiği üzere, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü “casusluk” soruşturması kapsamında önemli isimlerden biri olan CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu ile gazeteci Merdan Yanardağ’ın da süreçte yer aldığı unutulmamalıdır. Söz konusu soruşturma, siyasi boyutları ile de dikkat çekmektedir. Necati Özkan’ın Hüseyin Gün ile 2019 yılında gerçekleştirdiği iki görüşme sonucunda, Gün’ün teklifi üzerine oluşan kaygıları açıkça dile getirdiği belirtilmektedir. Özkan, Gün’ün sunduğu teklifin yüksek fiyatlar nedeniyle kabul edilemeyecek kadar mantıksız olduğunu ifade etmekte ve bu durum onu “bir dolandırıcı” intibası yaratmak üzere ikna etmiştir.
“KVKK’YA UYGUN OLMAYAN BİR TALEBİM OLMADI”
Öne çıkan başka bir nokta ise Ulaş Yılmaz’ın kişisel verilerle ilgili verdiği detayların derinliği ve ciddiyetidir. Yılmaz, kişisel verilerin yurt dışına gönderilmesi ve seçimle ilgili verilerin temin edilmesi gibi suçlamaların hiçbir şekilde kabul edilemeyeceğini, bu konularda da dahil olmak üzere kamusal çıkarı her zaman ön planda tuttuğunu belirtmiştir. Kendisine isnat edilen suçlamaların tamamen asılsız olduğunu ve bu hususların basında yansıdığı kadar bile kendisi tarafından bilinmediğini ifade etmesi, soruşturmanın toplumsal yansımalarının boyutunu anlamamız açısından da önemli bir gereklilik olarak karşımıza çıkmaktadır.
Olayın gelişimi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi içindeki daha geniş bir siyasi ve sosyal tartışmaya yol açabileceği gibi, bireylerin kamusal alanla ilgili hassasiyetlerinin ve verilerin korunmasıyla ilgili dikkatlerinin artırılmasına da vesile olabilir. Bu tür soruşturmalar, sadece bir suçlu ya da masumiyetin belirlenmesi değil, aynı zamanda toplumun genelinde hukuka saygı ve şeffaflık konularının gündeme getirilmesi açısından da kritik bir öneme sahiptir.
Yorum Yap