Güllü’nün ölümü ve TÜBİTAK’ın rolü! Tartışmalı seslerin ardındaki gerçekleri keşfedin. Sizin görüşleriniz neler?
Arabesk müziğin unutulmaz ismi Güllü, 26 Eylül tarihinde yaşadığı apartmandaki dairesinden düşerek hayatını kaybetti. Bu trajik olay, müzik dünyasında ve hayranları arasında büyük bir üzüntü yarattı. Ancak, Güllü‘nün ölümüyle ilgili birçok soru işareti, insanların kafasında cevap bekleyen sorular bıraktı. Ailesi, sanatçının eğlenirken dengesini kaybedip düştüğünü ifade etmiş olsa da, olayın gerçek yüzü hala belirsizlikle dolu. İlginç bir detay olarak, Güllü’nün düşmeden kısa süre önce, denge kaybı nedeniyle hastaneye başvurduğu da ortaya çıktı. Bu durum, olayın ardındaki nedenleri daha da karmaşık hale getiriyor.
Öne çıkan bir başka iddia ise, Güllü’nün düştüğü odanın zemininde kaygan bir madde olduğu yönündeydi. Ancak, soruşturma kapsamında yapılan detaylı incelemede, zeminde kayganlaştırıcı bir madde bulunmadığı tespit edildi. Bu durum, iddiaların asılsız olup olmadığını sorgulatıyor ve daha fazla araştırma gerektiriyor. SAVCILIKTAN TÜBİTAK’A YAZI başlığı altında, Güllü’nün düşüş anına ait güvenlik kamerası görüntülerinin TÜBİTAK’a gönderildiği belirtildi. Görüntülerde, düşme anı esnasında gelen tıkırtı sesleri ile birlikte Güllü’nün düşüşü, ailesinin ise çığlıklar eşliğinde merdivenlere koşarak olay yerine gidişleri açık bir şekilde kayıt altına alındı.
Soruşturmayı yöneten Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı, Güllü, kızı Tuğyan Ülkem Gülter ve Sultan Nur Ulu’ya ait ses kayıtlarını TÜBİTAK‘a iletti. Bu kayıtların TÜBİTAK’ın Bilişim ve Bilgi Güvenliği İleri Teknolojiler Araştırma Merkezi’nde incelenmesi planlandı. Savcılığın talebi doğrultusunda, ses kayıtlarının iyileştirilmesi, kişilerin seslerinin birbirleriyle eşleştirilmesi ve odada geçen konuşmaların ayrıntılı bir analizinin yapılması istendi. İVEDİLİKLE İSTENDİ ifadesi, bu sürecin ne kadar acil olduğunu vurguluyor.
Gazeteci Emrullah Erdinç’in haberine göre; her bir ses eşleştirmesinin ayrı ayrı deşifre edilip yazılı olarak “ivedi” şekilde savcılığa rapor şeklinde sunulması talebinde bulunuldu. Bu talep, olayın ciddiyetini ve detaylı bir soruşturma yapılmasının önemini gözler önüne seriyor.
GÜLLÜ’NÜN KADES’TEN YARDIM İSTEDİĞİ DOĞRULANDI Güllü‘nün oğlu tarafından şiddet gördüğü iddiaları, İçişleri Bakanlığı kaynaklarından alınan bilgilerle gündeme geldi. 5 Mart 2023 tarihinde, saat 16.34’te iki kez KADES (Kadın Acil Destek İhbar Sistemi) üzerinden yardım çağrısı yaptığı öğrenildi. Ancak, olay yerine gelen ekiplerin ulaşmasının ardından Güllü’nün şikayetinden vazgeçtiği bilgisi, olayın arka planında daha çok bilinmeyen olduğu hissini uyandırıyor. Bu tür bir durum, yaşananların ciddiyetini ve kadına karşı şiddet konusunun önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.
KIZI HAKKINDA İDDİA Söz konusu duruma dair, Güllü‘nün kızı Tuğyan Ülkem Gülter’in arkadaşı Bircan Dülger tarafından yapılan şoke edici ittifaklar, durumu daha da karmaşıklaştırdı. Bircan Dülger, Güllü‘nün kızının “Ben yaptım çok pişmanım abla” diyerek cinayetle ilgili bir itirafta bulunduğunu öne sürdü. Bu tarz iddialar, soruşturmanın seyrini değiştirebilir ve kamuoyunun dikkatini daha da arttırabilir.
Tüm bu gelişmeler, Güllü’nün ölümünün ardındaki gerçekleri ortaya çıkarmak için sürdürülmekte olan bu soruşturmanın hayati önem taşıdığını gösteriyor. Yasal süreçlerin ve delil toplama aşamalarının dikkatle yürütülmesi, hem ailenin hem de toplumu bilgilendirme açısından elzemdir. Güllü’nün yetenekleri ve bıraktığı eserler, her ne kadar bu trajik olayın gölgesinde kalsa da, onun müziği ve kariyeri her zaman yaşatılacak olup, hayranlarının kalbinde her zaman özel bir yer edinecektir.
Yorum Yap