Elbistan Devlet Hastanesi, terk edilmişliğin derin sessizliğinde çöp yığınlarının gölgesinde kaybolmuş hayatları gözler önüne seriyor.

Kahramanmaraş, 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen depremler, yerel halkın yaşamını büyük ölçüde olumsuz etkiledi. Özellikle altyapının kritik parçaları olan hastaneler ve okullar, bu yıkıcı afetin ağır etkilerini en çok hisseden kurumlar arasında yer aldı. Depremin ardından, bu yapıları yeniden inşa edilmesi ve onarılması için çalışmalar başlatılmasına rağmen, yaşanan aksaklıklar ve eksiklikler, halkın yaşam standartlarını düşürmeye devam ediyor. Hem sağlık hizmetlerinin hem de eğitim sisteminin çökmesi, bu felaketin getirdiği zorlukları daha da derinleştiriyor.
Son günlerde yapılan açıklamalar ve sosyal medya üzerinden ulaştırılan mesajlar, bu durumun ne kadar vahim olduğunu gözler önüne seriyor. Elbistan Devlet Hastanesi‘nden gelen bir mesajda, hastanenin resmen terk edilmiş durumda olduğu ifade ediliyor. “DOKTOR YOK, BAŞHEKİM YOK, TERK EDİLMİŞ DURUMDA” diyerek yaşanan dramı özetliyor. Bu sözler, halkın yaşadığı çaresizliği ve sağlık sisteminin iflasını çarpıcı bir şekilde sergiliyor. Sağlık hizmetlerine erişimin neredeyse imkansız hale geldiği bu ortamda, insanların hayatlarının çok büyük risk altında olduğu aşikar.
Ayrıca, hastanelerde ilaç ve serum eksikliği nedeniyle pek çok hasta mağduriyet yaşamaktadır. NE SERUM VAR NE İLAÇ! Bu açıklamalar, yalnızca bir sağlık sorunu olmaktan öteye geçiyor; aynı zamanda bir toplumsal kriz haline dönüşüyor. Vatandaşların 112 Acil Servis aracılığıyla hastanelere sevk edilmek istemeleri, ancak sistemde yaşanan koordinasyon eksiklikleri nedeniyle taleplerinin karşılanamaması, bu kriz ortamını daha da derinleştiriyor. “Hastalar, Kahramanmaraş’a 112 ile sevk edilmek istiyor ancak 112 Gaziantep’e bağlı olduğu için sevkleri hiçbir taraf kabul etmiyor. Resmen bütün Elbistan’ı kaderiyle baş başa bırakmışlar” cümlesi, halkın çaresizliğini ve bu duruma karşı gösterdiği tepkiyi açıkça ifade ediyor.
Bu süreçte yetkililerin alması gereken önlemler ve yapması gereken çalışmalar acilen gündeme gelmelidir. Deprem sonrası sadece fiziksel olarak hasar gören binaların değil, aynı zamanda bu binalarda hizmet veren sağlık sisteminin de yeniden gözden geçirilmesi gerekir. Zira, şehirde yaşanan sağlık krizinin çözümü için yalnızca fiziksel yapıları onarmak yeterli olmayacak; bu süreçte, insan hayatına doğrudan etki eden sağlık personelinin yeniden göreve kazandırılması ve sistemin işleyişinin sağlanması da kritik bir öneme sahiptir.
Sonuç olarak, Kahramanmaraş ve çevresinde yaşanan bu zorluklar, sadece bir doğal afetten ibaret değildir. Aynı zamanda, bu zorluklar toplumun dayanışma gücünü, devletin sağlık sistemindeki eksiklikleri ve halkın bu eksiklikler karşısında yaşadığı çaresizliği gözler önüne seriyor. Toplumun yeniden ayağa kalkabilmesi için, hem sağlık hizmetlerinin hem de diğer toplumsal hizmetlerin bir an önce faaliyete geçirilmesi gerekmektedir. Bu noktada, yerel yönetimlerin ve devletin acil eylem planları oluşturması kaçınılmaz bir gereklilik haline gelmiştir.






















Yorum Yap