Deprem uzmanının korkutucu uyarısı: 6 büyüklüğünde sarsıntılara hazırlıklı olun, ama umut dolu gelişmeleri kaçırmayın!
Balıkesir’in Sındırgı ilçesi, 4.9 büyüklüğündeki deprem ile bir kez daha sarsıldı. Saat 15.35’te meydana gelen bu deprem, sadece Sındırgı’da değil, İstanbul başta olmak üzere çevre illerde de hissedildi ve geniş bir coğrafyada paniğe yol açtı. Depremin ardından yapılan ilk değerlendirmeler, bölgede herhangi bir olumsuz olayın yaşanmadığını gösteriyor. Ancak bu durum, hâlâ insanların aklında birçok soru işareti bırakmaktadır. Acaba bu gibi olaylar ne sıklıkta yaşanacak? Sınırlı bir süre için mi geçerli yoksa daha büyük bir tehlikenin habercisi mi? Bu soruları yönlendiren en önemli kaynaklardan biri, Gazi Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi’nin kurucu başkanı Prof. Dr. Süleyman Pampal’dır.
Prof. Dr. Pampal, Halk TV’de Gizem Çetin’in sunduğu “Parantez” programına bağlanarak bu deprem hakkında önemli bilgiler paylaştı. Özellikle son aylarda Sındırgı ve çevresinde yaşanan yoğun sarsıntılara dikkat çeken Pampal, bu bölgenin bir “deprem fırtınası” içinde olduğuna vurgu yaptı. Son üç ayda gerçekleşen 14 bin 500’den fazla irili ufaklı depremin, Sındırgı’nın Simav Fay Zonu’nun batı kesiminde yer almasına bağlı olduğunu ifade etti. Pampal, bu fay hattının doğu-batı yönlü normal fay tipi olduğunu ve artan magmatik faaliyetlerin, yer kabuğundaki gerilimleri artırdığını açıkladı.
“DEPREMLERİN SEBEBİ AFRİKA LEVHASINDAKİ MAGMANIN YÜKSELMESİ” Prof. Dr. Pampal, Sındırgı’daki depremlerin, Afrika levhasının altındaki magmanın yukarı doğru yükselmesi sonucu meydana geldiğini belirtti. Ayrıca, Gelenbe Fayı ve Sındırgı Fayı arasındaki etkileşimin, tekrarlayan depremlere sebep olduğunu ifade etti. Pampal, “Sındırgı çevresinde büyük bir deprem beklenmiyor. Çünkü ciddi ölçüde enerji boşaldı.” şeklinde konuşarak, bölgedeki mevcut durumun daha büyük bir depremin olasılığını azalttığını belirtti. Ancak, batıda bulunan Gelenbe Fayı ile doğudaki Simav çevresinin, 6 büyüklüğüne ulaşabilecek depremler üretme potansiyeline sahip olduğunu ekledi.
Bölgedeki depremlerin başka bir kaygı yaratan yönü, depremlerin süregelmeyi sürdürecek olması. Pampal, vatandaşların dikkatli olması gerektiğini vurgulayarak, “Bu durumun bir anda biteceği düşünülmemelidir. Fırtınanın dinmesi zaman alacak.” uyarısında bulundu. Bu ifade, Sındırgı ve çevresindeki insanları tetikte tutmakta ve olası bir olumsuz durumda hazırlıklı olmaları gerektiğini hatırlatmaktadır. Ülkemizin farklı birçok bölgesinde yaşanan depremler, bunun ne kadar önemli bir konu olduğunu bir kez daha gözler önüne sermektedir. Depremler, yalnızca fiziksel bir olay değil, aynı zamanda toplumsal bir olgudur ve hazırlık yapmanın gerekliliği konusunda kamuoyunda farkındalık oluşturulması gerekmektedir.
Sındırgı’daki bu son gelişme, aynı zamanda, Türkiye’nin deprem kuşağında bulunduğu gerçeğini yeniden hatırlatmaktadır. Ülkemiz, tarih boyunca pek çok büyük deprem yaşamış ve bunların sonuçları hâlâ gözlemlenmektedir. Bilinçli bir toplum olmanın en temel unsurlarından biri ise, bu tür doğa olaylarına karşı hazırlıklı olmaktır. Bu bağlamda, yerel yönetimlerin ve kamu kurumlarının, halk bilinçlendirme seminerleri düzenlemesi, bölgenin deprem altyapısını güçlendirmesi ve toplumu bilgilendirmesi oldukça önemlidir. Unutulmamalıdır ki, depremlere karşı alınacak önlemler ve eğitimler, toplumun güvenliğini artıran en değerli adımlardır.
Yorum Yap