Bakan Tunç’a yönelik üniversite öğrencilerinin dikkat çeken protestosu, gözaltılarla son buldu. Protesto anları ve detaylar burada!

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İzmir’deki Ege Üniversitesi 2025-2026 Akademik Yılı Açılış törenine katılmak üzere Prof. Dr. Yusuf Vardar – MÖTBE Kültür Merkezi’ne geldi. Ancak, bu etkinlik sırasında toplumsal bir sorun gün yüzüne çıktı. Bir grup öğrenci, Ankara Hacettepe Üniversitesi’nde meydana gelen bir olayda, eli palalı grupların sol görüşlü öğrencilere saldırmasını gündeme getirmek amacıyla Bakan Tunç’a bazı sorular yöneltmek istedi. Öğrenciler, adalet arayışlarının yanında, ülkeyi saran bu tür çetelerin varlığına karşı duydukları endişe ve öfkeyi dile getirdi.

Öğrencilerin “Adalet Bakanına bir sorumuz var. Hacettepe’de eli palalı çeteler üniversiteye giriyor ve hâlâ serbestler.” şeklindeki haykırışları, sadece bir sorunun ifadesi değil, aynı zamanda bir toplumsal hareketin sesidir. Bu durum, sadece genç neslin değil, tüm toplumun adalet ve güvenlik arayışının bir göstergesidir. Öğrenciler, sadece sorularını sormak değil, aynı zamanda yaşanan olumsuzlukları da gün yüzüne çıkarmak istemektedirler. Ancak, bu talep karşısında, sivili polis ve özel güvenlik güçlerinin müdahalesi ile karşılaşmaları, olayın vahametini bir kez daha gözler önüne serdi. Çıkan arbedede beş öğrencinin yaka paça gözaltına alınması, kamuoyunda büyük bir infiale yol açtı ve dersliklerden sokaklara taşan bu adalet arayışı, yalnızca İzmir’de değil, ülke genelinde yankı buldu.
Öğrenci Kolektifleri tarafından yapılan açıklamada, Hacettepe Üniversitesi’ndeki eli palalı faşist çetelerin neden hâlâ serbestçe dolaştığına dair sorular gündeme taşındı. “Adalet Bakanı’na soru sormak isteyen arkadaşlarımız yaka paça gözaltına alınıyor. Bellerinde palayla gezen, memlekete bir gram faydası olmayan faşist çeteler serbestken neden Ege Üniversitesi öğrencileri gözaltına alınıyor? BAKANI BURADA ADALET NEREDE?” gibi ifadelerle, adaletin sağlanmadığına dair derin bir eleştiri yöneltildi.

Bu tür olaylar, toplumsal dayanışmayı güçlendirirken, adalet arayışının ne denli önemli olduğunu bir kez daha gösteriyor. Gençlerin bu cesur duruşları, sadece kendi hakları için değil, aynı zamanda tüm vatandaşların güvenli bir ortamda yaşama hakları için verdikleri mücadele olarak değerlendirilebilir. Yüreklerindeki adalet ve eşitlik arzusuyla yola çıkan bu öğrencilerin, gelecekteki adalet mücadelesinde büyük bir rol oynamaları beklenmektedir. Buradan hareketle, hukuk sistemimizin işleyişinde yapılması gereken reformlar ve toplumsal bilincin aydınlatılması adına daha fazla düşünceye ihtiyaç vardır. Gençlerden yükselen bu ses, geleceğimiz için umut verici bir adım olarak kaydedilmelidir.
























Yorum Yap