Ankara’da yaşanan vahim olayda Şeyma Gökçe 14. kattan düşerek hayatını kaybetti. Şeyma’nın vefatıyla ilgili görülen davada tutuklu erkek arkadaşı Hüseyin Uyucu “Tek kabahatim uyumaktı” dedi. İşte detaylar
Ankara’nın Etimesgut ilçesinde oturduğu binanın 14. katından düşen Şeyma Gökçe’nin vefatıyla ilgili tutuklanan erkek arkadaşının yargılanmasına başlandı.
Ankara Batı Adliyesi 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Hüseyin Uyucu, maktulün ailesi ve taraf avukatları katıldı.
Mahkeme Başkanı, kimlik tespiti ve iddianamenin özetinin okunmasının akabinde sanığa savunma için kelam verdi.
“ŞEYMA TEDAVİ GÖRDÜĞÜM HASTANEDE STAJ YAPIYORDU”
Uyucu, evvelce er olduğunu, 2022 yılında mayına basarak sol dizinden aşağısını kaybettiğini, akabinde Ankara’ya tedavi için geldiğini anlattı.
Şeyma Gökçe’yle 2024’te tedavisi sırasında tanıştıklarını belirten Uyucu, “Şeyma, tedavi gördüğüm hastanede staj yapıyordu. Bir yıllık ilgimiz oldu. Olay günü sabah Şeyma’nın kıskançlığı sebebiyle tartışmaya başladık. Bunun üzerine Şeyma, sonlanıp ortalığı dağıttı. Ben durdurmaya çalıştım ancak protezim yanımda olmadığı için ayağa kalkamadım.” beyanında bulundu.
Gökçe’nin ağabeyi üzere gördüğü F.E’yi çağırmasını istediğini, o yanlarına gelene kadar biraz sakinleştiğini aktaran Uyucu, F.E’nin Şeyma’ya telkinlerde bulunduğunu, akabinde salonu temizledikten sonra gittiğini söyledi.
“POLİSLERİN GELMESİYLE UYANDIM”
Sanık Hüseyin Uyucu, savunmasında şunları kaydetti: “Ben Şeyma’ya bir defa bile vurmadım. F.E. gittikten sonra ‘Yatıp dinlenelim, sonra konutu toplarız.’ dedim. Akabinde ilaçlarımı aldım. Bacağımdan ötürü içtiğim ağır ağrı kesici ilaçlarım var. Şeyma’nın ellerindeki camları temizledim. Sonra yattık. Polislerin gelmesiyle uyandım. Şeyma en son yanımda yatıyordu, ne oldu bilmiyorum. Aldığım ilaçlar çok ağır, onların etkisindeydim.
Şeyma’yla ufak tefek kavgalarımız olurdu fakat hiç bu türlü bir şey olmamıştı. Yaralandıktan sonra ağrılarımdan ötürü bir orta uyuşturucu denedim ancak sonra bıraktım. Şeyma da bir devir kullandı diye biliyorum. Fakat o gün kullandı mı bilmiyorum, görmedim. Benim evleneceğim bayan öldü. 8 aydır içeride bunun acısını çekiyorum. Şeyma’yla biz daima uygunduk. Benim tek cürmüm uyumak. Keşke uyumasaydım. Şeyma’yı durdurabilirdim.”
Müşteki Günnur Çağlar da kızının Uyucu’yla hastanede staj yaparken tanıştığını, onlar yuva kursun diye kendilerine yardım ettiğini anlatarak, “Benim kızım hayata bağlı bir insandı. Olaydan bir gün evvel ‘Çok memnunum anne.’ demişti. Şeyma, Hüseyin’in aldığı ağrı kesicilerin yetmediğini, bu yüzden uyuşturucu unsur kullandığını da söylemişti bana. Benim kızım kullanmazdı. Hüseyin vermiştir ona. Benim kızım intihar etmedi. Şikayetçiyim.” diye konuştu.
“BEN BERBAT BİRİ DEĞİLİM, HÜSEYİN’İ SEVİYORUM”
Tanık olarak dinlenen F.E. de Uyucu’nun telefonla arayarak acil gelmesini istediğini, yanlarına gittiğinde meskenin dağınık olduğunu tabir etti.
F.E, onların daha evvel arbede ettiklerine şahit olmadığını belirterek, “Şeyma, hudut krizi geçirmiş herhalde. Yanına gittim, ‘Ne oldu?’ dedim. ‘Ben makus biri değilim, Hüseyin’i çok seviyorum.’ diye sayıklıyordu. ‘Şeyma’yı psikoloğa götürelim ya da birkaç gün ailesinin yanına gitsin.’ dedim. ‘Yok.’ dediler. Götürsek tahminen artık bu türlü olmazdı.” dedi.
Beyanların akabinde kelam alan sanık avukatı, aleyhe konuları kabul etmediklerini, müvekkilinin üzerine atılı hataları işlemediğini, Gökçe’yi öldürmek için bir sebebinin olmadığını savunarak, tahliye talebinde bulundu.
Müşteki avukatı da olayın intihar olmadığını lisana getirerek, sanığın en ağır halde cezalandırılmasını istedi.
Görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı, mahkemeden eksik konuların giderilmesini ve sanığın mevcut halinin devamına karar verilmesini talep etti.
Ara kararını açıklayan mahkeme, belgenin İsimli Tıp Kurumuna gönderilmesine ve sanığın tutukluluk halinin devamına hükmederek, duruşmayı 24 Şubat 2026’ya erteledi.
İDDİANAMEDEN
Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığınca, 15 Mart’ta Şehit Osman Avcı Mahallesi 58. Sokak Demirel Blokları’nda oturan Şeyma Gökçe’nin 14. kattan düşerek hayatını kaybetmesine ait iddianame düzenlenmişti.
İddianamede, bayanın düştüğü belirlenen daireye giden ve kapıyı çalan emniyet gruplarının konuta çilingir yardımıyla girdiği ve daire girişinde koridorda dağınık formda eşyalar, kırılmış mobilya cam modüllerinin olduğu tespitine yer verilmişti.
Eşyaların girişe mani formda bulunduğu aktarılan iddianamede, yatak odasında uyuyan maktulün erkek arkadaşı Hüseyin Uyucu’nun gözaltına alındığı kaydedilmişti.
Uyucu’nun maktule uyuşturucu unsur içirerek direncini kırdığı ve maktulü mutfak camını açarak yaklaşık 40 metre yükseklikten aşağıya atmak suretiyle “beden ve ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiyi taammüden öldürme” cürmünü işlediği belirtilen iddianamede, sanık hakkında ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezası talep edilmişti.
Yorum Yap