SON DAKİKA
--:--:--

Bütçede Sıkılaştırma Zorunluluğu: Hedeflere Ulaşmak İçin Yeterli Alan Var mı?

Bütçede sıkılaştırma zorunluluğu, hedeflerinize ulaşmak için yeterli alan olup olmadığını sorgulamanızı sağlayan kritik bir inceleme.

0 Yorum Yapıldı
Bağlantı kopyalandı!
Bütçede Sıkılaştırma Zorunluluğu: Hedeflere Ulaşmak İçin Yeterli Alan Var mı?

Ekonomik analizler, bir ülkenin ekonomik durumunu anlamak ve geleceğe yönelik projeksiyonlar yapmak adına büyük önem taşımaktadır. Son dönemde, enflasyonla mücadelede maliye politikasının destekleyici rolü üzerine tartışmalar artmıştır. Bu bağlamda, Akbank Baş Ekonomisti Çağrı Sarıkaya’nın yapmış olduğu analizler, Hazine nakit dengesi verilerinin 2025 yılının ikinci çeyreğinden itibaren önemli bir sıkılaşma sürecini işaret ettiğini göstermektedir. Faiz dışı açık ile Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) oranı, 2025’in ilk çeyreğinde %2,2 iken, üçüncü çeyrekte %0,6’ya gerilemiştir. Bu tür veriler, ekonomik istikrar açısından hayati bir öneme sahiptir ve yapısal reformların gerçekleştirilme ihtiyacını gündeme getirmektedir.

Özellikle, mevcut sıkılaşmanın arka planında yer alan unsurların derinlemesine incelenmesi gerekmektedir. Bu bağlamda, sıkılaşmanın kaynaklarını analiz ettiğimizde, gelir artışı ve gider düşüşü gibi iki temel bileşenin katkısını gözlemliyoruz. Ancak, bu unsurların hangi koşullarda ve ne ölçüde gerçekleştiği, sürdürülebilir bir ekonomik yapının temin edilmesi açısından önemli bir tartışma konusudur. Özellikle, deprem harcamaları hariç tutulduğunda, harcama tarafında herhangi bir sıkılaşmanın olmadığı, yalnızca harcama kompozisyonunda değişiklikler yaşandığı gerçeği çarpıcı bir bulgu olarak karşımıza çıkmaktadır.

Mevcut Sıkılaşmanın Kaynakları: Gelir mi, Kısıtlama mı?

  • Gelir Artışı (0,9 Puan Katkı): Özellikle Katma Değer Vergisi (KDV) ve Banka ile Sigorta Muameleleri Vergisi (BSMV) gibi dahilde alınan vergilerde meydana gelen artışlar, sıkılaşmanın ana sürükleyicilerinden biri olmuştur.
  • Gider Düşüşü (0,7 Puan Katkı): Harcamaların azalmasına neden olan bir diğer temel faktör ise, deprem sonrası gerçekleştirilen yatırım harcamalarındaki gözlemlenen düşüştür.

Yapısal Bozulma Nerede? (2006-2016 Karşılaştırması)

  • Toplam Bozulma: 2006-2016 dönemine kıyasla, giderlerin payındaki artış ve gelirlerin payındaki azalış, faiz dışı dengenin genel anlamda 2,3 puan bozulmasına neden olmuştur.
Bozulmanın Ana KaynaklarıGelirler (Azalma)Giderler (Artış)
Büyük KayıpTeşebbüs ve Mülkiyet Gelirleri (KİT ve kamu bankaları)Personel Giderleri
İkinci KayıpDahilde ve Dış Ticaretten Alınan VergilerCari Transferler (Özellikle KİT görev zararları)
Önemli ArtışGelir ve Kurumlar Vergisi PayıSermaye Transferleri (Deprem hariç)

Teşebbüs ve Mülkiyet Gelirlerindeki önemli düşüş, kamu iktisadi teşebbüslerinin (KİT) verimlilik ve gelir yaratma potansiyelindeki sorunların derinleştiğini göstermektedir. Maliye politikasının nasıl gelir yaratacağı ve kaynakların nerelere harcanacağı, hem makroekonomik hem de sosyal bağlamda önemli bir politik tercih olarak karşımıza çıkıyor. Bu nedenle, Sarıkaya’nın belirttiği gibi sıkılaşmanın odaklanması gereken alanlar, ekonomik sürdürülebilirliği sağlamak açısından kritik öneme sahip.

Gelecek Adımlar: Sıkılaşma Alanları ve Sosyal Tercihler

  1. Vergi Reformu: Mülkiyet vergilerinin, yalnızca Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) ile sınırlı kalmaması, aynı zamanda gelir ve servet dağılımını düzeltme amacına yönelik yeniden tasarlanması elzemdir.
  2. Kamu Verimliliği: KİT’lerin görevlendirme giderleri ile teşebbüs ve mülkiyet gelirlerinin seyri, kamudaki verimliliğin artırılmasının gerekliliğini ortaya koymaktadır.
  3. Harcama Kompozisyonu: Memur, işçi ve emekli ücretlerinin baskılanması yerine, kamu istihdam payının azaltılması, daha etkili bir çözüm olarak öne çıkmaktadır. Ayrıca, hane halklarına yapılan kaynak aktarımında artış sağlanmasının zorunluluğu göz ardı edilmemelidir.

🎯 2026 Bütçe Hedefleri ve OVP Çerçevesi (Editör Notu)

Yeni Orta Vadeli Program (OVP), 2026 yılı için Faiz Dışı Denge / GSYH hedefini, cari sıkılaşma eğiliminin devam edeceği şeklinde belirlemiştir. 2025 yılındaki belirgin iyileşmenin ardından, 2026’da merkezi yönetim bütçesinin faiz dışı açığının GSYH’ye oranının %0’a yakın veya pozitif bir düzeye (Faiz Dışı Fazla) ulaşmasının beklenmesi, ekonomik programın başarıyla sürdürülmesi açısından kritik bir hedef olacaktır. Ancak bu hedeflere ulaşılması, belirtilen yapısal reformların hayata geçirilmesine bağlılık arzetmektedir. Özellikle:

  • Vergi Gelirlerinde Kalıcılık: 2025’teki yüksek enflasyondan kaynaklı vergi tahsilatı artışının, 2026 hedeflenen dezenflasyon sürecine rağmen, mülkiyet ve servet vergilendirmesi gibi yapısal düzenlemelerle desteklenmesine ihtiyaç vardır.
  • Deprem Sonrası Harcamaların Yönetimi: Deprem harcamalarındaki düşüşün kalıcı bir sıkılaşma yanılgısı yaratmaması için, diğer cari transfer ve personel harcama oranlarının disiplin altına alınması 2026 hedeflerinin gerçekleşmesi açısından zorunludur. Aksi takdirde, ulaşılacak olan 2026 hedefleri yalnızca yüksek vergi gelirlerine dayalı kırılgan bir yapı üzerine inşa edilmiş olacaktır.

Yorum Yap

Benzer Haberler
Ziraat Mucizesi: Üreticiler İçin 1,7 Milyar Lira Yeni Destek!
Ziraat Mucizesi: Üreticiler İçin 1,7 Milyar Lira Yeni Destek!
Kasım İndirimleri Geldi! Uzmanlardan Alışveriş İçin Altın Değerinde İpuçları
Kasım İndirimleri Geldi! Uzmanlardan Alışveriş İçin Altın Değerinde İpuçları
📊 Gedik Yatırım’ın AYGAZ Şirket Raporunu Keşfedin! 🚀
📊 Gedik Yatırım’ın AYGAZ Şirket Raporunu Keşfedin! 🚀
Sürücü örgütlerinden ortak davet: “Direksiyon başında vefatlar sona ermeli”
Sürücü örgütlerinden ortak davet: “Direksiyon başında vefatlar sona ermeli”
Türkiye’nin En Büyük 3 Şehirdeki Mevduatlar: 15 Trilyon Lira Sınırını Aşarak Yeni Bir Rekor Kırdı!
Türkiye’nin En Büyük 3 Şehirdeki Mevduatlar: 15 Trilyon Lira Sınırını Aşarak Yeni Bir Rekor Kırdı!
Fındık İhracatı Geliri: Rekor Kıran Rakamlar Açıklanıyor!
Fındık İhracatı Geliri: Rekor Kıran Rakamlar Açıklanıyor!