DSÖ, Sudan’da yaşanan kıtlık tehlikesine dair acil uyarılarda bulunuyor. Bu durum, bölgedeki insani krizin derinleşmesine yol açabilir.

Sudan, karmaşık bir krizle karşı karşıya. Uzun süredir devam eden çatışmalar, yerinden edilme, ekonomik zorluklar ve iklim değişikliği gibi bir dizi faktör, ülkedeki gıda güvensizliğini derinleştiriyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, bu durumun ciddiyetini vurgulamak için ABD merkezli X platformunda bir paylaşım yaptı. En son Birleşmiş Milletler (BM) Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması’nın (IPC) raporları, Sudan, Güney Sudan ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde 50 milyon insanın açlık tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu ortaya koyuyor. Bu veriler, sadece istatistikten ibaret değil; ailelerin günlük yaşamlarında karşılaştıkları zorlukları da gözler önüne seriyor.

ENDİŞE VERİCİ DÜZEYDE GIDA GÜVENSİZLİĞİ VURGUSU
Ghebreyesus, Sudan’daki durumu daha da acil hale getiren faktörleri sıralarken, “Uzun süren çatışmalar, zorla yerinden edilmeler, ekonomik istikrarsızlık ve iklim değişikliği, gıda güvensizliğini bu denli derinleştiren başlıca etkenlerdir” dedi. Bu sorunlar, sadece günlük ihtiyaçları karşılamayı değil, aynı zamanda uzun vadeli sağlık ve güzellik hedeflerini de tehdit ediyor. Yeterli gıda alamayan insanlar, kronik hastalıklar ve yetersiz beslenme ile boğuşuyor, bu durum onların toplumsal ve ekonomik hayatlarını derinden etkiliyor.

“SUDAN’IN BAZI BÖLGELERİNDE KITLIK DOĞRULANDI”

Ghebreyesus, özellikle Faşir ve Kadugli bölgelerinde kıtlığın kesin olarak doğrulandığını belirtti. “Kıtlık, sadece bu bölgelerle sınırlı kalmayıp, ülkenin diğer alanlarını ve Güney Sudan’ı da etkileme potansiyeline sahip,” diye devam etti. Kıtlık, insanların yetersiz beslenmeye bağlı sağlık sorunları yaşamaya başlamasıyla birlikte acil bir durum haline geldi. Kıtlık durumunun yayılması, hem bölgesel güvenlik hem de uluslararası toplumun müdahalesi açısından kaygı verici bir tablo ortaya koyuyor.
“KAYBEDECEK ZAMAN YOK”
DSÖ, Sudan’a yönelik gıda yardımının arttırılması gerektiğinin altını çizerken, Ghebreyesus, bu durumun insanlara ulaşmak için fazla geç kalınmaması gerektiğini vurguladı. “Kaybedecek zaman yok ancak insani yardım erişimi olmadan yapabileceklerimiz sınırlı,” dedi. Bu ifade, Sudan için acil bir çözüm geliştirilmesi gerekliliğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Milyonlarca insanın yiyecek, su ve temel sağlık hizmetlerine erişimi yok. Bu durum, toplumların bütünlüğünü tehdit ediyor. DSÖ ve diğer yardım kuruluşlarının, ortaklıklar kurarak daha etkili bir yardım mekanizması oluşturması, Sudan’daki kıtlık ve gıda güvensizliği sorununu çözmek için son derece kritik bir öneme sahip.
Sudan’daki bu kriz, sadece insani bir felaket değil; aynı zamanda uluslararası toplum için önemli bir sorumluluktur. Ekonomik ve sosyal istikrarın sağlanması, yalnızca Sudan için değil, aynı zamanda Türkiye ve diğer ülkeler için de hayati öneme sahiptir. Yardım ve destek, insani bir zorunluluk olmanın ötesinde, bölgesel güvenliği sağlamak açısından da elzemdir.






















Yorum Yap