Karabük’te eşsiz bitki hasadı büyük ilgi görüyor! Kilosu 600 bin lira olan bu nadir bitkilerin sırlarını keşfedin.

Her yıl ağustosta başlayan safran ekimi, ilçe halkı için sadece bir tarım faaliyeti olmanın ötesinde, önemli bir ekonomik fırsat yaratmaktadır. Safran, mor renkli ve hoş kokulu çiçekleriyle hem göz alıcı bir görünüm sunmakta hem de yoğun aromasıyla pek çok mutfakta yer bulmaktadır. Gelişmiş bir pazar imkanı sunan bu değerli bitki, birçok çiftçinin geçim kaynağı olmuştur. İlçede 14 köyde yaşayan 45 çiftçi, toplamda yaklaşık 105 dekar alanda safran tarımı yapmaktadır. Bu durum, yerel ekonomiye sağlam bir katkı sunmakta ve üreticilere önemli bir gelir sağlamaktadır.
Ayrıca, geçen yıl Avrupa Birliği tarafından alınan coğrafi işaret tescili, safranın marka değerini artırmakta ve itibarını pekiştirmektedir. Coğrafi işaret, ürünün menşei ile ilgili olduğunu belirtir ve bu durum, safranın kalitesinin ve özelliğinin uluslararası arenada daha fazla tanınmasını sağlamaktadır. Ayrıca, bu belgeler sayesinde çiftçiler, ürünlerini daha iyi fiyatlarla pazarlama imkanı bulacaklar. Böylece, hem yerel halkın ekonomik durumu güçlenecek hem de safran üretimi sürdürülebilir hale gelecektir.
Yılmaz, safran ürünlerinin kilogram fiyatının 600 bin lira olduğunu aktararak, bu yıl 24-25 kilogram ürün elde etmeyi hedeflediklerini belirtmiştir. Bu hedef, safranın hem yerel tüketim hem de ihracat için değerli bir ürün olduğunu göstermektedir. Bunun yanı sıra, safran hasadı, yerli ve yabancı birçok ziyaretçinin ilgisini çekmektedir. Yılmaz, her gün çok sayıda misafiri ağırladıklarını ve birlikte safran hasadı yaptıklarını ifade ederek, şöyle devam etti: “Misafirlerimizle birlikte hasat yapmanın getirdiği keyif ve deneyim, bizler için çok değerlidir. Doğayla bütünleşiyorlar ve bu süreç, onlara unutulmaz anılar kazandırıyor.”
Misafirlerin bu deneyimi, hem eğitimsel hem de keyifli bir aktivite olarak öne çıkmaktadır. Hasattan sonra yapılan harman, bu süreçte misafirlerin katılımıyla gerçekleştirilmekte ve yerel dem değerleri tanıtılmaktadır. Yılmaz, katılımcıların hem doğal ortamda vakit geçirdiklerinden hem de safran çiçeğinin hasadını deneyimlemelerinin onları mutlu ettiğini aktarmaktadır. Böylece, çiftçiler sadece ürünlerini satmakla kalmayıp, aynı zamanda gelen ziyaretçilere de yerel kültürü ve tarımın güzelliklerini tanıtma fırsatı bulmaktadırlar.
Böylece, safran üretimi yalnızca ekonomik bir faaliyet değil, aynı zamanda bir turizm potansiyeline de dönüşmektedir. Yerel halkın bu konuda öne çıkması, hem kendi mütevazi yaşamlarını zenginleştiriyor hem de çevreye olan katkılarını artırmaktadır. Safran üretimi ile ilgilenen çiftçiler, bu süreçten sadece maddi fayda sağlamıyor; aynı zamanda kültürel bir dönüşüm sürecinin parçası haline geliyorlar. Bu durum, yerel ürünlerin tanıtımında ve korunmasında büyük bir rol oynamaktadır.






















Yorum Yap