İstanbul Vilayet Gıda ve Hayvancılık Müdürlüğü önünde toplanan hayvan hakları savunucuları, 15 Ekim’deki İl Hayvanları Koruma Kurulu toplantısında yasaklı ırk köpeklerin “değerlendirileceği” sözüne reaksiyon gösterdi. Hayvanseverler, bu tabirin “öldürme” yahut “itlaf” manasına geldiğini savunarak, İçişleri Bakanlığı’na bilimsel, etik ve türel temele dayalı siyaset üretme davetinde bulundu.
İstanbul Vilayet Gıda ve Hayvancılık Müdürlüğü önünde toplanan hayvan hakları savunucuları, 15 Ekim’de düzenlenen İstanbul İl Hayvanları Koruma Kurulu (Sahipsiz Hayvan Vilayet İzleme ve Kontrol Komisyonu) toplantısına ilişkin resmi raporda, “yasaklı ırk” köpeklerin 5199 sayılı Kanun’un Uygulama Yönetmeliği’nin 41. hususu kapsamında bakımevlerinde “değerlendirileceği” sözüne reaksiyon gösterdi.
Bu tabirin alanda “öldürme yahut itlaf” uygulamalarına destek olarak yorumlandığına dikkat çeken hayvanseverler basın açıklaması düzenledi. Basın açıklamasını hayvanseverler ismine Arsun Akün Önol okudu.
‘BARINAKLARIN YÜZDE 93’Ü DOLU’
Kurulun raporuna nazaran, sadece Haziran–Eylül ayları ortasında 9 bin 612 köpeğin toplatıldığına dikkat çeken Önol, “2025 yılı başından bu yana bu sayı 26 bin 426’ya ulaştı. Birebir periyotta barınak doluluk oranı yüzde 93’e çıkarken, sadece 8bin 244 köpeğin kısırlaştırıldığı belirtildi” dedi. Reaksiyonların odağındaki raporda geçen ‘Bakımevlerinde mevcut yasaklı ırklara, 5199 sayılı Kanun’un Uygulama Yönetmeliği’nin 41. hususu kapsamında süreç yapılacak’ sözünü anımsatan Önol, bu hususun bilimsel temelden mahrum olduğunu belirterek “Etik dışı bir yaklaşımı legalleştiriyor ve fiilen ‘toplu infaz’ manasına geliyor” diye konuştu. Hayvan hakları savunucuları, “yasaklı ırk” olarak tanımlanan köpeklerin barınaklarda yine sahiplendirilmesinin yasak olduğunu, bu durumun hayvanların ömür hakkını ihlal ettiğini vurgulayarak merdiven altı üretimin sürdüğüne, barınaklardaki makus şartlara ve rehabilitasyon eksikliğine dikkat çekti. Sahipsiz Hayvan Vilayet İzleme ve Kontrol Komisyonu’nun bu tarafta bir karar alma yetkisi bulunmadığını söz eden Önol, “ 5199 sayılı Hayvanları Muhafaza Kanunu’nun 15. ve 16. hususları yeterince sadece İl Hayvanları Koruma Kurulu karar alabilir. Vilayet İzleme ve Denetleme Kurulu’nun ise sahipsiz hayvanlar hakkında karar verme yetkisi bulunmamaktadır. Hasebiyle alınan bu soykırım kararı yok kararındadır. Bu kararın uygulanması durumunda direkt kabahat işlemiş olacaksınız” tabirlerini kullandı.
‘TEHLİKELİ IRK YOKTUR’
Hayvanseverler, İçişleri Bakanlığı’nı ve ilgili kurumları bilimsel, etik ve hukuksal temele dayalı siyasetler üretmeye çağırdı. “Tehlikeli ırk yoktur, tehlike insan eliyle yaratılır” vurgusu yapan hayvanseverler, hayvanların değil sistemsizliğin ve ihmallerin toplum için tehdit oluşturduğu lisana getirdi. Hayvanseverler eylemlerini “Yaşama dokunma. Hayatı büyüt” ve “Tehlikeli ırk yoktur, tehlike insandır” sloganlarıyla sonlandırdı.
Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP), 26 Ekim’de İstanbul İl Hayvanları Koruma Kurulu’nun 15 Ekim tarihli toplantısında alınan kararların hukuka karşıtlığı ve 5199 sayılı Kanun’a aykırı “yasaklı ırkların öldürülmesi” istikametindeki uygulamalar hakkında Tarım ve Orman Bakanlığı’na şikayette bulundu.
Yorum Yap