Amik Ovası’nın eşsiz lezzeti Hasat Marulu’nu sadece 25 TL’ye keşfedin! Taze ve sağlıklı bir deneyim sizi bekliyor.
Hatay, Türkiye’nin en verimli tarım alanlarından biri olarak dikkat çekmektedir. Bu bereketli topraklarda çiftçiler, mevsimlerin döngülerine göre çeşitli ürünler yetiştirmekte ve her yıl sezonluk hasatlarını gerçekleştirmektedir. Özellikle sonbahar mevsiminin gelmesiyle birlikte yeni ürünlerin hasadı başlamış durumda. Bu dönem, tarım açısından önemli bir zaman dilimini temsil etmektedir ve çiftçiler, el birliğiyle toprağın sunduğu nimetleri değerlendirmeye çalışmaktadırlar.
Son günlerde yaşanan sağanak yağışlar, Hatay’daki tarımsal faaliyetlere de etki etti. Yağmurlar, marul gibi sebzelerin olgunlaşma sürecini hızlandırarak, hasat zamanını öne aldı. Antakya ilçesinde bulunan Bohşin Mahallesi’nde yaşayan çiftçi İsmail Erdoğan, 2 dönümlük arazisinde ektiği marulları, bu yağışların ardından 15 gün erken hasat etmeye başladı. Çiftçilerin bu durumu nasıl değerlendirdiği ve ürünlerini nasıl pazarladıklarına dair ayrıntılar önem taşımaktadır.
YAĞMUR YAĞDI, HASAT BAŞLADI
Bu yıl, iklim koşullarının tarım üzerindeki etkileri daha belirgin hale geldi. Geçtiğimiz günlerde düşen yağmurlar, sadece marul değil, aynı zamanda diğer sebze ve meyvelerin de yetişme dönemini etkileyerek, çiftçilere avantaj sağladı. İsmail Erdoğan, hasat ettiği marulları günlük olarak toplamakta ve bu ürünleri mahalle sakinlerine ulaştırmaktadır. Özellikle, yağmur sonrası büyüyen marulların kalitesi ve büyüklüğü, pazarda alıcı bulma konusunda oldukça yardımcı olmaktadır.
PAZAR FİYATLARI
Erdoğan’ın topladığı marullar, tarlada 25 TL’ye satılmakta, ancak manavlarda bu fiyat 70 TL’ye kadar çıkmaktadır. Bu fark, marketlerde ya da manavlarda alışveriş yapan tüketiciler için bir avantaj sunmasa da, İsmail Erdoğan gibi çiftçiler için önemli bir gelir kaynağı oluşturmaktadır. Erdoğan’ın çiftçiliği, sadece kâr amacı gütmenin ötesinde, kendi mahallesi ve komşu mahallelerle kurduğu dostane ilişkiye de dayanmaktadır.
“ELİMİZDEKİ ÜRÜNLERİ MAHALLEYE GÖTÜRÜYORUZ”
Çiftçi İsmail Erdoğan, marul hasadı sırasında yaşadığı deneyimleri anlatırken, “Burada 2 dönümlük arazide ektiğim marulları toplamak için günlük olarak çalışıyorum. Mahalledeki herkese elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyorum,” demektedir. Erdoğan, ayrıca marulların olgunlaşma sürecinde gösterdiği çabanın, akabinde sağladığı tatmin ve mutluluğun da altını çizmektedir. “Marulları toplarken, ailem gibi gördüğüm komşularım için bir şeyler yapmak beni oldukça mutlu ediyor” diyerek, tarımın yalnızca ekonomik bir faaliyet değil, aynı zamanda sosyal bir sorumluluk olduğunu vurguluyor.
Erdoğan, yetiştirdiği marulla ilgili olarak, “Hasadı 15 gün erkene çekilmiş olmasaydı, marullarımın durumu farklı olabilirdi. Yağmurlar sayesinde marul bu dönemde nitelik ve miktar açısından pekişti.” diyerek, tarımın dinamizmi üzerine düşüncelerini paylaşmaktadır. Bu bağlamda, çiftçilerin doğanın döngüleri ile nasıl etkileşimde bulunduğunu görmek, tarımın ne kadar derin olduğunu anlamak açısından kritik öneme sahiptir.
Sonuç olarak, Hatay’daki bu erken marul hasadı, çiftçilerin azmi ve doğanın sunduğu fırsatların birlikte nasıl değerlendirilmesi gerektiğine dair bir örnektir. Çiftçi İsmail Erdoğan gibi bireylerin çabaları, yalnızca kendi geçimlerini sağlamakla kalmayıp aynı zamanda çevrelerini de beslemekte, yerel ekonomiye katkı sunmaktadır. Bu tür pratikler, Türkiye’nin tarım potansiyelinin ne denli yüksek olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
Yorum Yap