Ömür Kurt’un ödüllü kitabı 100 bin okura ulaştı

Gülten Dayıoğlu Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Vakfı 2017 Yılı Çocuk Romanı Ödülü’nü kazanan ‘Yaban Ördeği Ailesinin Göç Yolculuğu’ kitabının 100 bin okur buluşması DoubleTree By Hilton Moda’nın mesken sahipliğinde gerçekleşti. Altın Kitaplar Yayınevi ve Gülten Dayıoğlu Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Vakfı’nın düzenlediği davete basın mensupları, akademisyenler, müellifler ve eğitimciler ağır ilgi gösterdi. Kahvaltıyla başlayan aktiflik Gülten Dayıoğlu ve Ömür Kurt‘un söyleşisiyle devam etti. Gülten Dayıoğlu Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Vakfı’nın kuruluş süreci ve ‘Yaban Ördeği Ailesinin Göç Yolculuğu’nun ortaya çıkışı üzerine konuşuldu, Gülten Dayıoğlu ve Ömür Kurt basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

KİTAP NASIL ORTAYA ÇIKTI?

Ömür Kurt, ödüllü kitabı ‘Yaban Ördeği Ailesinin Göç Yolculuğu’nun kısa müddette büyük beğeni toplayarak 100 bin okura ulaşması hakkında: “Bu kitabı yazmaya karar verdiğimde Ortadoğu’da tıpkı ilkçağı sona erdiren Kavimler Göçü üzere yeni bir göç dalgası başlamıştı. Savaştan kaçan beşerler meskenlerini barklarını geride bırakmış, ellerinde küçük birer bohça ile yollara düşmüşlerdi. Suriye’de, Irak’ta, Libya’da, Yemen’de savaş vardı. Lakin bu beşerler, ellerine valizlerini alıp öbür bir ülkeye basitçe gidemiyorlardı. Bilhassa medeniyetin, demokrasinin ve insan haklarının beşiği sayılan Avrupa’da çok sert muamele görüyordu göçmenler… Ege Denizi’nde botları batıyor, hudut kapılarında açlıkla ve soğukla karşı karşıya kalıyorlardı. Küçük bir çocuk bile olsanız sizi bir huduttan içeri almıyorlardı (Türkiye hariç doğal… Zira Türkiye milyonlarca sistemsiz göçmene kapılarını açmıştı). Göçmenlere hudut kapılarında pasaport soruluyor, güvenlik koridorları oluşturuluyor, hepsine geldikleri yerlere dönmeleri söyleniyordu.

HAYVANLARIN GÖZÜNDEN İNSAN KAYNAKLI SORUNLAR

‘Oysa’ diye düşünmüştüm, ‘İzmir’den yola çıkan bir martı hiçbir pürüze takılmadan rahatça Atina’ya gidebiliyor. Beşerler için sonlar var, lakin hayvanlar için hudut yok.’ İşte bu fikir, kuzey ormanlarından yola çıkan bir yaban ördeği ailesinin güneşe seyahatini yazma fikrine sürükledi beni. Bu seyahatte dünyaya gökyüzünden bakacaklar ve gelişen teknolojinin, son model otomobillerin, gökleri delen binaların, kuruyan ırmakların, oyulan dağların imajını kendi bakış açılarından anlatacaklardı. Alışılmış insan zihninin ördüğü duvarları, sonları, savaş ve barışı, yeterliliği ve berbatlığı iç içe yansıtarak. Tüm aykırılıklarıyla dünyadaki insan kaynaklı problemleri, hayvanların gözünden anlatan bu kitap işte bu türlü ortaya çıktı. Kuşkusuz ki yazan herkes, yazılarının geniş kitleler tarafından okunmasını ister. Bu, çok doğal bir istektir. Hasebiyle ben de yazdıklarımı beşerlerle paylaşmak için yazıyorum.

GERÇEK VE MASAL BİR ARADA

Kitabımın da hem çocuklara hem de yetişkinlere ulaşmasını çok arzuladım. Fakat bunun için özel bir uğraşım olmadı. Kitap lisandan lisana yayıla yayıla, tavsiye edile edile bir anda tanındı. Bu da beni çok keyifli etti. Doğal bir süreç içinde ilerledi hepsi de… Kitabın sevilmesini gerçek ile masalı birleştirmesine bağlıyorum. Gerçek problemlerin, masal kahramanlarının birer sorunu haline gelmesi, insanların gördüğü lakin bazen anlamlandıramadığı olayların, bir yaban ördeği ailesinin yaşadıklarıyla okura yansıması, kitapla bağ kurulmasına aracılık etti, diye düşünüyorum.” yorumunda bulundu.

Ardından Gülten Dayıoğlu Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Vakfı ismine, vakfın genel sekreteri Av. Murat Dayıoğlu, Prof. Dr. Sedat Sever, Prof. Dr. Selahattin Dilidüzgün, Prof. Dr. Bayram Baş, Altın Kitaplar Yayınevi yöneticileri Batu Bozkurt, Erden Heper ve başeditör Hülya Şat’ın konuşmaları gerçekleşti. Yaban Ördeği Ailesinin Göç Seyahati yüz bin okura özel ciltli, şömizli özel baskısı ve Hande Ünver’in resimlediği yeni kapak görseli ile çocuk edebiyatı severlerden tam not aldı. Davetliler, özel baskıyı: “Koleksiyon niteliğinde bir eser” olarak yorumladı.