Kibele sezonu Hayati Misman Retrospektif Sergisi ile açtı

İstanbullu sanatseverler çalışmalarını Ankara’da sürdüren sanatkarın gravürlerinin yanı sıra büyük uzunluk yağlıboya tabloları, soyutlanmış portreleri, bronz heykelleri ve kendine mahsus bir teknikle oluşturduğu metal, dekupaj ve kaplama kolajlarıyla tanıştıran sergiyi 20 Ekim 2025 – 19 Ocak 2026 tarihleri ortasında izleyebilecek.

Konya’da 1945’te doğan, Akşehir Öğretmen Okulu ve hocaları ortasında Adnan Turani, Turan Erol’un da olduğu Gazi Eğitim Enstitüsü Resim-İş Kısmı mezunu olan sanatçı, 1970-1975 yılları ortasında Ulusal Eğitim Bakanlığı’ndan aldığı bursla Almanya, Kassel Devlet Hoş Sanatlar Akademisi’nde ünlü sanatçı hocaların öğrencisi oldu, “Graphic Design” alanında ihtisas yaptı. Dönüşünde Gazi’de on iki yıl, Bilkent’te on üç yıl, Hacettepe’de 2006’da emekli olana dek beş yıl öğretim üyeliği yaparak yüzlerce öğrenciye görmenin yeni yollarını öğretti.

Yurtiçi ve dışında pek çok stant açan, yapıtları müze ve koleksiyonlarda yer alan Prof. Hayati Misman’ın, “Paleti hiç kurumadı”, daima çok çalıştı, 1978’den beri beş kere aldığı “Ankara, Devlet Fotoğraf ve Heykel Sergisi” mükafatı başta olmak üzere yurtiçinde ve ortalarında “1982 Barış Ödülü”(Bulgaristan); “1982 Ödül Abdi İpekçi Dostluk ve Barış Ödülü(Yunanistan-Türkiye) ödüllerinin de olduğu yurtdışında birçok mükafata kıymet görüldü.

“Babamın yüzünü hiç görmedim. Annem bana gebeyken ölmüş. Annem bizi kimselere muhtaç bırakmamak için terzilik yaptı.” diyen sanatçı on yaşından beri boyadığı tahta kaşıklarla tahsilini tamamlamış. Eşi Canan Hanımın da büyük takviyesini gören sanatkarın yapıtlarında bayan figürü kıymetli yer tutuyor. Bayan figürleri, bazen tabiatla birleşir, bazen toplumsal kimlikleri sorguluyor. Tablolarında birkaç gravür kalıbını bir ortada yorumlayan Hayati Misman’ın elinde tuvale dönüşüyor. Misman,, stantta de yer alan fırçasından, gravür kaleminden, metal keskilerinden çıkan imgelerle vakit içinde değişen insanın ve tabiatın iç içe geçen destanını gözler önüne seriyor.