Yapay zekâ sahnesinde bu kez tarihin sesleri yankılanıyor. GÜM’ün “Soykırıma Karşı Şarkılar” konserinde Tesla’dan Einstein’a, Allende’den La Pasionaria’ya kadar yitirilmiş insanlık figürleri Filistin için aynı sahnede buluşuyor.

Melisa Vardal- Yapay zekâ teknolojisinin sunduğu imkânlarla yeniden ‘dirilen’ tarihsel figürler, Filistin’de yaşananlara karşı insanlığın sesi oldu. GÜM’ün hazırladığı dijital konser “Soykırıma Karşı Şarkılar”, bir stadyum atmosferinde tasarlanmış sahnesiyle insanlık tarihinin unutulmaz yüzlerini aynı anda buluşturdu. Görüntülerde binlerce kişi, ellerinde Filistin bayrakları, kefiyeler ve zeytin dallarıyla şarkılara eşlik ediyor. Sahne ışıkları yanarken ilk olarak Naziler tarafından toplama kampında öldürülen Olga Benário ve Anna üzerinde o dönemin esir giysisi ve yakasında sarı yıldızıyla beliriyor. Mikrofonu eline alan Anna, “Filistinli kız kardeşim, senin acını biliyorum” diyerek başlıyor söze. “Çocukluğumuzu aldılar, hayallerimizi çaldılar ama insanlığı öldüremezler” diyor; sesi yankılandıkça sanal kalabalığın yüzlerinde gözyaşları beliriyor. Anna milyonlara haykırıyor: “İnsanlık yaşıyor.”
Şarkı bittiğinde sahneye bu kez La Pasionaria ve La Dinamitera çıkıyor ağızlarında “Geçit Yok! – No Pasarán!” sloganı. “Dünyanın halkları” diyor La Pasionaria, “Toprağın ağladığı çocukların isimsiz gömüldüğü günlerde sesimizi barikat gibi yükseltiyoruz.” Dinleyenlerin arasında umut ve öfke birbirine karışıyor. “Nefret ekenler yenilginin hasadını biçecekler. İstediğimiz intikam değil, adalettir” sözleriyle bitiriyor şarkısını. Ardından sahne kararıyor, karanlığın içinden bir piyano sesi yükseliyor. Nicola Tesla çalıyor, Albert Einstein mikrofonun başında “Aynı Göğün Çocukları” adlı parçayı söylüyorlar. “Barış bizi özgür kılacak bilimdir” diyor Einstein. “Duvarlar yasla ve küllerle örülüyor, ama bir kalp çatışmalardan daha güçlüdür.” İki deha, insanlığın aklıyla vicdanını aynı melodiye taşıyor. Sonra sahneye, Şili’de darbeyle öldürülen Salvador Allende ve gitarıyla Victor Jara geliyor. “Ayakta Kal!” diyor Allende. “Santiago’dan sana sesleniyorum Filistin, çocukların taşlarla umudu çizer, her duvarda yeniden doğar hakikat.” Finalde ise Yuri ve Tanya ile Öncü Çocuklar Korosu sahneye çıkıyor. Çocuk sesleri yankılanıyor stadyumda: “Emekle ve kavgayla göğü bulduk, halkların birliğinden yok daha güçlü bir kudret.”

Uluslararası dayanışma ağı
2022’de kurulan GÜM kanalı, kendini ‘işçi sınıfı adına üretim yapan sinema kökenli bir kolektif’ olarak tanımlıyor. Ajit-prop geleneğini dijital çağa taşıyan ekip, yapay zekâyı bir “araç” olarak kullanıyor. Kanalın arkasında, sinema kökenli bir ekip var. Onlara göre yapay zekâ ne ‘kurtarıcı’ ne ‘düşman’. “Makine değil, insan belirleyici. Biz bu araçları sınıfın sesine dönüştürüyoruz” diyen GÜM’ün kurduğu Red Creators Network (RCN), Türkiye’den başlayarak uluslararası bir dayanışma ağına dönüşüyor. “Soykırıma Karşı Şarkılar” GÜM’ün ilk büyük küresel eylemi niteliğinde. GÜM, daha önce “The Reds” konserinde Marx, Engels, Lenin gibi figürleri “Diyalektiğin Ateşi” şarkısıyla sahneye çıkarmış ardından Che Guevara ve Fidel Castro’nun seslendirdiği “Yaşamak Mücadeledir” videosuyla dikkat çekmişti. “Teşekkürler Kapitalizm” adlı videosunda ise alaycı bir dille “taktığımız zincirler için teşekkürler” diyen “Büyük İnsanlık Korosu”nu yaratmıştı. Netanyahu’nun “Bizler Katiliz” şarkısı söylediği videoya ise YouTube tarafından yaş sınırı getirilmiş. GÜM ayrıca tüm içerikleri telifsiz olarak paylaşıyor videoların altına da indirme linki koyuyor. Kolektif, üretimlerini dünya genelindeki emekçilerle buluşturmak için kurduğu Red Creators Network (RCN) aracılığıyla enternasyonal dayanışmayı büyütmeyi hedefliyor.
















Yorum Yap