SON DAKİKA
--:--:--

‘Barış Manço’yu derinden seviyorum’

Kısa sürede dünya çapında ünlenen Azeri grup Mamagama’yı yakından tanımak istedik. Grubun solisti Safael Mishiyev, Türk müziğini çok az tanıdığını söylerken “Ancak Barış Manço’yu derinden seviyorum ve Fazıl Say’ın çalışmalarına büyük hayranlık duyuyorum” diyor.

0 Yorum Yapıldı
Bağlantı kopyalandı!
‘Barış Manço’yu derinden seviyorum’

Esra Kara – Mamagama’yı nasıl bilirsiniz? Kısa sürede ünlenen Azeri müzik grubundan söz ediyoruz. Elektronik ve alternatif tınılarıyla dikkat çeken, sahne enerjisiyle olduğu kadar güçlü sözleriyle de öne çıkan Azeri grup kısa sürede dünya çapında ünlendi. Bunda bu yıl Eurovision sahnesinde gösterdikleri performansın payı büyük. Grup Arif Imanov, Safael Mishiyev, Hasan Heyder ve Roman Zilyanev’den oluşuyor. Müzikal sınırları zorlayan bu özgün ekip, modern sound’lara getirdiği yeni yorumla fark yaratıyor. Biz de onları daha yakında tanımak için grubun solisti Safael Mishiyev’e merak ettiklerimizi sorduk. 

■ Köklerinizi modern bir dille birleştiriyorsunuz. Sizce bu sentez gelecek nesil sanatçılar için bir model olabilir mi?

Aslında bu yaklaşım Azerbaycanlı sanatçılar için yeni değil. Biz hâlâ Azerbaycan müziğinin büyük ustalarına ulaşmaya çalıştığımız uzun bir yoldayız. Kendi müziğime kültürel ögeleri dahil etmeye ilk kez yurt dışında yaşarken başladım. Her müzisyene bir süreliğine de olsa yurt dışında yaşamayı öneririm; çünkü insan, kendi halkının müziğini ancak uzaktayken tam anlamıyla hissedebiliyor.

■ Dünya çapında ses getirmek için yerel ve evrensel dengesini nasıl kurmak gerekiyor?

Evrensel olabilmek için bir sanatçının en azından her tür müziği bilmesi ve her tür müziği yapabilmesi gerekir. Bu tıpkı Picasso gibi, ilk bakışta basit ve ilkel görünen Kübizm gibi bir şey yaratmak için önce Raphael ya da Repin gibi resim yapmayı bilmeniz gerekir.

■ Size dönelim; uluslararası festivallerde büyük ilgi gördünüz. Bu süreçlerde en çok hangi kültürden geri dönüşler sizi şaşırttı ya da etkiledi?

Hâlâ çok sevdiğim Tiran’ı özlüyorum. Oradayken dillerine, müziklerine öyle içten bağlandım ki hâlâ müzik sahnelerini yakından takip ediyorum. Özellikle Arnavutça indie müziğe hayranım, beni en çok etkileyen kültürlerden biri oldu.

■ Peki, müziğinizin yıllar sonra nasıl hatırlanmasını istersiniz?

Dikkat ederseniz, popüler grupların hiçbirinin bir tür olmadan müzik yapmadığını fark edeceksiniz; herkes bir türe bağlı. Farklı türlerde müzik yapmanın ve yine de tanınmanın mümkün olduğunu kanıtlamak istiyorum. Mamagama’nın asıl amacı da bu.

■ Bu fikirden hareketle yeni kuşak müzisyenlere baktığınızda en çok neyi takdir ediyorsunuz ya da neyi eksik buluyorsunuz?

Açıkçası, muhtemelen hiçbir şey. Sahip olduğumuz tüm olumlu özellikler zaten 20. YY sanatçılarında vardı. Kötümser ya da negatif görünmek istemem ama gerçek bu. Modern sanatçılar 20. YY sanatçılarından daha iyi değiller. Size garanti ederim, tek bir üstünlük bulamazsınız. Farklı zamanlardan farklı sanatçılar olduklarını bile söylemem hatta hayır, her konuda bizden daha iyilerdi.

‘Erkek ağaçta yalnız mı ölecek?

■ Türk müziğini ne kadar tanıyorsunuz? Fırsatınız olursa, kolektif bir üretim alanı yaratmayı düşünür müsünüz? 

Maalesef, Bakü’de yaşıyor olmama rağmen, Türk müziğini çok az tanıyorum. Ancak Barış Manço’yu derinden seviyorum ve Fazıl Say’ın çalışmalarına büyük hayranlık duyuyorum. Fazıl Say’ın “Kara Toprak” eserini ilk kez dinlediğimde ağzım açık kalmıştı. İkinci kez dinlediğimde ise uzun süre ağladım. Bence Fazıl Say “Kara Toprak”ı seslendirdiğinde, Tanrı insanı yarattığı için sevinir. Kasım ayında İstanbul’da bir konserimiz olacak ve umarım Türk müziğini daha yakından tanıma fırsatı bulurum.

■ Gelecek albüm veya projelerinizde tematik olarak ilgilendiğiniz başlıklar neler? Şimdiden bir ipucu verir misiniz?

İnançlı biri olmama rağmen, son yıllarda Evrim Teorisi beni çok etkilemeye başladı. Bunu çok romantik buluyorum. Hakkında bir şarkı yazdık. Şarkı, erkek tarafının inmek istemediği, dişinin ise tüm gücüyle onu risk almaya, aşağı inip yeni bir hayata başlamaya ikna etmeye çalıştığı son ağaç hakkında. Bu erkeğin ağaçta yalnız mı öleceği yoksa hayata devam edip edemeyeceği açık bir soru. Bu dokunaklı şarkı birçok temaya değiniyor; bunlardan biri de günümüzde erkeklerin evlilikle ilişkisi ki bence bu büyük bir toplumsal sorun. Bu, nazik ve parlak bir melodinin güçlü bir sosyal mesajla iç içe geçtiği ilk çalışmamız olacak. Şarkı gelecek yıl, hatta belki daha erken çıkacak.

Yorum Yap

Benzer Haberler
Satala Antik Kenti’nde 150 yıl sonra ikinci büst bulundu
Satala Antik Kenti’nde 150 yıl sonra ikinci büst bulundu
Antik dünyaya son seferler
Antik dünyaya son seferler
Hocaların hocası hayatını kaybetti
Hocaların hocası hayatını kaybetti
İspanya’dan büyük ödül
İspanya’dan büyük ödül
Almanya’da şiir yarışmasını kazandı
Almanya’da şiir yarışmasını kazandı
Usta oyuncu vefat etti
Usta oyuncu vefat etti