Son dakikaların sıcak gelişmesiyle, Hat Holding ve Investco Holding’e kayyum atandı! Detaylar için hemen tıklayın, kaçırmayın!

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, geçtiğimiz günlerde yürütülen soruşturmalara dair önemli bir adım attı. Soruşturma, “Sermaye Piyasası Kanunu’na muhalefet” ve “Kara para aklama” suçlarıyla ilgili olarak Hat Holding A.Ş. ve Investco Holding A.Ş.’nin mal varlıklarının incelenmesi üzerine yoğunlaştı. Bu kapsamda, iki holdingin mal varlıklarına el konulması, aynı zamanda bu şirketlerdeki mali işlemlerle ilgili daha geniş bir çerçeve sunmaktadır. Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, her iki şirkete yönelik yürüttüğü kapsamlı soruşturma, mali piyasalarda alınan kararların ve yapılan işlemlerin ne kadar ciddi sonuçlar doğurabileceğini gözler önüne sermektedir.
Bu ciddi durum, 2 HOLDİNG’E TMSF KAYYUM OLARAK ATANDI başlığı altında özetlenen gelişmelerle daha da derinleşti. İstanbul 3. Sulh Ceza Hakimliği tarafından alınan karar sonucunda, bu iki holdingin yönetimine Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) kayyum olarak atanmıştır. Bu atama, durumun ciddiyetini artırırken, aynı zamanda bu iki holdingin faaliyetlerinin denetlenmesi sürecine de yeni bir boyut kazandırmıştır. TMSF’nin kayyum olarak atanması, yalnızca mevcut süreçlerin incelenmesiyle sınırlı kalmıyor; aynı zamanda bu kuruluşların gelecekteki yönetişiminde de önemli bir rol oynaması bekleniyor.
Başsavcılığın,
kamuoyuna yaptığı açıklamada, BAŞSAVCILIK’TAN AÇIKLAMA başlığı öne çıkarak, yargı makamlarının yürüttüğü soruşturmaların, finansal suçlarla mücadelede ne denli dikkatli ve titiz olduğunu vurgulamaktadır. Başsavcılık, “Cumhuriyet Başsavcılığımızın Terörizmin Finansmanının Önlenmesi ve Aklama Suçu Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen 2024/293366 sayılı soruşturma dosyası kapsamında Sermaye Piyasası Kanununa Muhalefet, Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma ve Suçtan Kaynaklanan Malvarlığı Değerlerini Aklama eylemleri incelenmektedir.” şeklinde yaptığı açıklama, hem ilgili suçlamaların ciddiyetini ortaya koymakta hem de mevcut soruşturmanın kapsamını net bir şekilde ifade etmektedir.
Özellikle dosya kapsamında; bölümü dikkat çekici bir analiz sunmaktadır. Bu bölümde, mali tabloları manipüle eden işlemlerden tutun, asılsız KAP beyanlarıyla piyasa hareketlerini kontrol etmeye kadar birçok kritik konuya değinilmiştir. Ayrıca, farklı çevrelerden bağlantısız kişileri bir araya getirerek kamu güvenini sağlamaya çalışan örgütlerin varlığını ortaya koyması açısından büyük önem taşımaktadır. Bu tür eylemler, sadece bireysel yatırımcılar için değil, tüm piyasa dinamikleri için ciddi riskler barındırmaktadır.
Başsavcılık açıklamasında, “Bu yöntemlerle elde edilen haksız menfaatlerin kaynağını gizlemek için farklı işlemler gerçekleştiren örgütün faaliyetleri” ifadesi, durumun araştırılmasında mevcut olan karmaşıklığı ve ne denli geniş bir örgütün varlığını göstermektedir. Her iki holdingin mal varlıklarına ve şüphelilere ait hisse paylarına İstanbul 3. Sulh Ceza Hakimliği’nin 04.11.2025 tarihli kararıyla el konmasının ardından, soruşturmanın daha şeffaf ve seviyeli bir ilerleme kaydedeceği öngörülmektedir.
Ayrıca, soruşturmanın devamlılığının sağlanması ve mali kayıtların korunabilmesi adına, İstanbul 3. Sulh Ceza Hakimliği’nin 2025/11425 değişik iş sayılı kararıyla TMSF’nin kayyum olarak atanması, hükümetin ve yargının finansal istikrarı koruma konusundaki kararlılığını göstermektedir. Özetle, bu süreç, sadece kızışan bir soruşturmadan ibaret değil, aynı zamanda Türkiye’deki mali düzenin korunması için atılan önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir. Ve önemli olan bu tür soruşturmaların, gelecekte benzer suçların önlenmesi adına nasıl bir yol haritası çizeceği sorusunu akıllara getiriyor.






















Yorum Yap