Ankara’da haklarımız için direnişteyiz! Şık makas işçilerinin cesur mücadelesini keşfedin. Birlikte daha güçlüyüz!
Tokat’taki CRS Şık Makas Tekstil fabrikasında çalışan işçiler, uzun süredir haklarını alamadıkları gerekçesiyle büyük bir sıkıntı yaşamaktadır. Eylemlerini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde gerçekleştiren işçiler, yıllarca asgari ücrete çalıştırıldıklarını, son üç aydır maaş alamadıklarını ve tazminatlarının gasp edildiğini dile getirdiler. Fabrikanın devlet teşvikleriyle kurulduğunu belirten işçiler, “Patronlara karşı bir yaptırımınız olacak mı?” sorusunu yönelterek, somut adımlar atılana kadar mücadele etmeye devam edeceklerinin altını çizdiler. Bu süreçte, Birleşik Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (Birtek-Sen), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Sosyal-İş Sendikası, Emek Partisi (EMEP) ve Sol Parti temsilcileri de işçilere destek verdiler.
İşçiler eylem sırasında birçok slogan attılar; “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek”, “İşçi gençlik el ele mücadeleye”, “Direne direne kazanacağız”, “Zafer, direnen emekçinin olacak” gibi ifadelerle bir araya gelerek seslerini duyurmaya çalıştılar. İşçi temsilcisi Buse Kara, yaptığı basın açıklamasında durumu detaylandırarak, “Tokat OSB’deki Şık Makas Fabrikası’nda senelerce ter döktükten sonra hakları yenerek kapı önüne konan binlerce işçi ve ailesi adına konuşuyoruz. Sesimizi pek çok yerde duyurduk. Ancak sesimiz ya yetkililer tarafından duyulmadı ya da duymazdan gelindi” şeklinde konuştu.
“DEVLET TEŞVİKLERİYLE KURULAN FABRİKADA HAKLARIMIZI İSTEDİK” İşçilerin yaşadığı sorunları ve taleplerini içeren bir dilekçeyi bakanlığa ilettiklerini vurgulayan Kara, fabrikanın işçilerden kesilen vergilerin teşvik adı altında patrona aktarılmasıyla neredeyse sıfır maliyetle kurulduğunu ifade etti. “Tokat’ta bizi on sene boyunca asgari ücrete hiçbir sosyal hakkımız olmadan çalıştırdılar.” diyen Kara, bu süreçte yaşadıkları sıkıntıları ve patronların uyguladığı baskıcı politikaları ortaya koydu. İşçilere, her yıl artan kârlar karşısında maaşların ödenmediğini belirterek, patronların zenginleştiği fakat işçilerin açlık sınırında yaşamak zorunda kaldığını anlatmaya çalıştı.
“HAKKIMIZI İSTEYİNCE KODLARLA İŞTEN ATILDIK” Son iki yılda 2 binden fazla işçinin tazminatsız işten atıldığını ve zorlandığını söyleyen Kara, “İki sene önce 3 bin çalışan olan sayısı şu an 700’e kadar düştü. Aylarca maaşlarımız geç yattı ve üç aydır maaşlarımız ödenmiyor.” diyerek resmi belgelere dayanan bu durumu vurguladı. Öz İplik-İş Sendikası’nın da kendilerine destek yerine patronla iş birliği yaptığını ifade eden Kara, ayrımcılığın ve haksızlığın devam ettiğini belirtti. “Patron, arabulucuda anlaşmaya zorladığı işçilere ödemesi gereken tazminatı da hala ödemedi” sözleriyle durumu daha da netleştirdi.
ÇALIŞMA BAKANLIĞI’NA YÖNELTİLEN SORULAR Kara’nın açtığı bu konulara Çalışma Bakanlığı’na yönelttiği sorular oldukça çarpıcıydı: “Patron, makine, arazi, sigorta primi destekleriyle, vergi aflarıyla fabrikasını kurdu. Bu destekleri bir tane patron gelsin bizden topladığı vergilerle, işçileri açlık ücretine çalıştırsın diye mi verdiniz?” şeklinde sorular sordu. İşçilerin yaşadığı her türlü sıkıntıyı tek tek sıralayan Kara, “Çalışma Bakanlığı ve yetkililer harekete geçmeden, somut adımlar atmadan mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz” ifadesini yineleyerek mücadeleye devam edeceklerini vurguladı.
İŞÇİLERDEN DESTEK AÇIKLAMASI Şık Makas’ta 8 yıldır çalışan bir kadın işçi, “Yıllardır orada emek veriyoruz. Biz çalıştığımız emeğimizin hakkını istiyoruz. Üç aydır bizlerin evine maaş girmiyor.” şeklinde yaşadıkları zorluğa dikkat çekti. SES Ankara Şube Başkanı İbrahim Kara ise işçilerin mücadelesinin önemli olduğunu belirterek, “Bu ülkenin onurlu işçileri var. Bizler de KESK olarak bu direnen işçilerin her zaman yanında olduk, yanında olmaya devam edeceğiz.” dedi. İşçilerin haklarının korunması için birlik olmalarının önemini vurgulayan bu açıklamalar, dayanışmanın ve toplumsal bilincin arttığına dair umut verici bir gelişme gibi gözükmekte.
Bütün bunların ışığında, Tokat’taki bu durum, sadece yerel bir sorun değil, ülke genelindeki işçi hakları konusundaki zafiyetleri ortaya koyuyor. İşçilerin birliği ve dayanışması, emek mücadelesinin önemli bir parçası olarak gündeme gelmektedir. Türkiye’nin dört bir yanındaki tekstil işçilerinin salt kendi hakları için değil, aynı zamanda tüm işçi sınıfı için bu mücadelede buluşmaları gereklidir. Bu mücadele, sadece Tokat’taki işçilerin değil, benzer sorunları yaşayan her emekçinin haklarının korunması adına kritik bir öneme sahiptir.
Yorum Yap