Parayı Katlama Stratejisi ile kendi servetinizin yöneticisi olun. Hayallerinize giden yolda, gücünüzü keşfedin!

İnsanlar arasındaki güven ilişkisi, sosyal hayatta son derece önemli bir yer tutar. Ancak, bazı kişiler bu güveni manipüle ederek kendi çıkarları doğrultusunda kullanılabilir hale getirmekte oldukça ustadırlar. Filiz Çetin’in hikayesindeki gibi, birisinin size yardımsever ve güvenilir bir insan gibi görünmesi, zaman zaman bu kişilerin arka planda kötü niyetli planlar kurduğu anlamına gelebilir. Çetin’in yaşadığı deneyim, sadece kendisi için değil, benzer durumlarla karşılaşan herkes için bir ders niteliğindedir. Yalnızca maddi kayıplar değil, aynı zamanda manevi yaralarla dolu bir süreç söz konusudur.

Çetin, çocuklarını götürdüğü kursun yakınındaki pastanede sürekli vakit geçiren İ.H.S. ile tanıştığını ve bu kişinin zamanla kendisi için bir güven kaynağı haline geldiğini ifade ediyor. Bu noktada, güvenin nasıl inşa edildiği ve nasıl suistimal edilebileceği üzerine derin bir düşünceye kapılmak gerekiyor. İ.H.S., başlangıçta kötü bir niyet taşımıyor gibi görünebilir; ancak, ilerleyen süreçte yüksek meblağlar talep ederek Filiz’in güvenini suistimal etti. Filiz Çetin’in sözlerinden, İ.H.S.’nin kendine güvenilir bir imaj inşa ettiğini, bu güveni kazanmak için çevresindeki insanlara nasıl davrandığını açıkça görmek mümkün.
‘PARAMI İSTEDİĞİMDE ‘BENİ TACİZ EDİYORSUN’ DİYORDU’ ifadesi, bu tür durumlarda sıkça karşılaşılan bir durumu yansıtmaktadır. Filiz, alacaklarını istemek için girişimlerde bulunduğunda, karşı tarafın böyle bir savunma mekanizmasına başvurması, durumun ne kadar tehlikeli bir hal aldığını gösteriyor. İnsanlar, kendi çıkarlarını korumak adına karşı tarafı suçlamakta oldukça hızlı davranabiliyorlar. Filiz’in yaşadığı bu travma, sadece maddi kayıpla sınırlı kalmayıp psikolojik olarak da etkileyici sonuçlar doğurmuştur.

Çetin, ödemeleri yapmadığını belirttiği İ.H.S. hakkında açıkça şikayetçi oldu ve bu süreçte karşılaştığı zorlukları dile getirdi. “Banka kayıtlarıyla 3 milyon 300 bin liramı kanıtlayabiliyorum” demesi, yaşadığı sürecin somut kanıtla desteklendiğini gösteriyor. Ancak bunun ötesinde, altın gibi diğer değerlerine de değindiği için mağduriyetinin boyutları daha da artıyor. Her ne kadar İ.H.S. tarafından yapılan yukarıdaki gibi açıklamalar, Filiz’in kayıplarını hafifletmiyorsa da, bu tür manipülasyonların mağdurlar üzerindeki etkisi çok yönlü ve derin olmakta. Filiz, sadece finansal olarak değil, aynı zamanda moral olarak da ciddi bir darbe almış durumda.
Sonuç olarak, şöyle ifade edebiliriz ki; dolandırıcılık olayları, masum ve iyi niyetli insanların başına gelebilir. Çetin’in yaşadığı acı tecrübe, diğerlerine de uyanış sağlaması açısından önemlidir. Özellikle tanımadığınız insanlarla ticari ilişkiler kurmadan önce, dikkatli bir şekilde değerlendirme yapmakta fayda vardır. İyi niyet arayışında kaybedilen her kurban, toplumsal olarak birer ders niteliğindedir. Filiz Çetin’in avukatı Hazal Ekin Bilge Öztürk’ün de belirttiği gibi, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan başvuru sonrasında kamu davası açılması beklenmektedir. Çetin’in böyle bir deneyim yaşaması, birçok insan için uyanış sağlarken, bu tür dolandırıcılıklara karşı farkındalık yaratmada önemli bir rol oynayabilir.
























Yorum Yap