Merdan Yanardağ, zulme karşı duran cesur bir ruh. İnançlarıyla mücadelesini sürdürürken adaletin simgesi haline geliyor.
Yanardağ, TELE1 çalışanlarına hitaben yazdığı mesajda, kanalın bir başarı hikayesi olduğunu vurguladı. Bu başarı, sadece bir medya kuruluşunun karşılaştığı zorlukları aşarak geniş kitlelere ulaşmasıyla sınırlı değil. Yanardağ, kanalın “gazetecilerin kurduğu, yönettiği ve ürettiği” bir platform olduğunu belirterek, bu sürecin, bağımsız ve halktan yana bir yayıncılığın mümkün olabileceğini açıkça gösterdiğini ifade etti. İçinde bulunduğumuz medya ikliminde, gazetecilerin genellikle ikinci plana atıldığı bir gerçeklikte, TELE1’in ayakta kalması ve büyümesi, oldukça kritik bir dönemi temsil ediyor. Bugüne kadar, mevcut medya yapıları içinde özgürlüğü savunmanın zorluklarına rağmen, TOPLUMUN sesi olma hedefi doğrultusunda büyük bir mücadele verildi.
Yanardağ aynı zamanda, TELE1’in zaman içerisinde Türkiye’nin en çok izlenen kanallarından biri haline geldiğini vurguladı. Bu başarıyı, çalışanların özverisi ve halkın desteği ile elde ettiklerini belirterek, bu süreçte yaşadıklarının bir “mucize” olduğunu ifade etti. Gerçekten de, geniş bir kitleye ulaşabilmek için gösterilen çaba ve dayanışma, gazetecilik tarihine geçecek bir başarı hikayesinin temel taşlarını oluşturuyor. Yanardağ’ın bu mesajı, TELE1’in sadece bir haber kaynağı değil, aynı zamanda toplumsal bir hareketin ve değişimin de simgesi olduğunu ortaya koyuyor.
Yanardağ, kanala kayyum atanması konusundaki endişelerini de dile getirerek, “Emeklerimize, 9 yıllık birikimimize 5. sınıf bir kumpasla el koyma yoluna gittiler” ifadesiyle durumun ciddiyetine dikkat çekti. Bu tür saldırıların yalnızca TELE1’i değil, genel anlamda düşünce, basın ve ifade özgürlüğünü tehdit ettiğini belirtti. Kapitalizmin kurallarına bile aykırı bir müdahale olarak nitelendirdiği bu duruma karşı direniş gösterme kararlılığını ifade etti. Yanardağ, bu baskılara karşı duracaklarını ve TELE1’in varlığını sürdürecekleri konusunda kararlı olduklarını belirtti.
Bunun yanı sıra, Yanardağ’ın mesajında TELE1 çalışanlarına olan inancı ve sevgi dolu ifadeleri dikkat çekti. “Ayrılanlar gibi kalacak olanların da kalbimdeki yeri değişmeyecek” diyerek, birlikteliği ve dayanışmayı ön plana çıkardı. Bu, yalnızca bir iş yeri değil, aynı zamanda güçlü bir topluluk olmanın temsilcisidir. Yanardağ, bu buluşmanın devam edeceğini ve yeni hedeflerle yola devam edeceklerini vurgulayarak, “Hiç kimsenin kuşkusu olmasın, yeniden TELE1 gibi hatta TELE1’den daha büyük kurumlar yaratacağız” ifadesiyle geleceğe yönelik umutlarını paylaştı.
Mesajının sonunda, Yanardağ, çalışanlarına ve destekçilerlerine verdiği değer ile bu zorlu süreçte birbirlerine olan bağlılıklarını güçlendirmiştir. TELE1’in karşılaştığı zorluklar, halkçı ve toplumcu bir yayıncılığı temsil eden bir platformun yanında durmanın önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Bu mücadele, sadece bir televizyon kanalı için değil, aynı zamanda ifade özgürlüğü ve demokrasi için verilen bir savaştır.
Yorum Yap