İstanbul 2 No’lu Baro Başkanı Yasin Şamlı, İsrail’in Gazze’de işlediği soykırım, insanlığa karşı kabahat ve savaş cürümleri nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na hata duyurusunda bulunduklarını açıkladı. Şamlı, 6 yaşındaki Hind Receb’in 335 kurşunla katledilmesini ve Türk-Filistin Dostluk Hastanesinin bombalanmasını hatırlatarak, “Soykırımcılar bir gün kesinlikle hukuk önünde hesap verecek” dedi.
İstanbul 2 No’lu Baro Başkanlığı, İsrail’in Gazze’de işlediği soykırıma ait İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na kabahat duyurusunda bulundu.
Başsavcılığa cürüm duyurusu dilekçesinin sunulmasının akabinde İstanbul Adliyesi önünde açıklama yapan Baro Başkanı Yasin Şamlı, İsrail’in ateşkes mutabakatı imzalamasına karşın Gazze’de saf çocuklara, bayanlara, hayvanlara ve etrafa karşı soykırım, insanlığa karşı hata ve savaş hatalarını işlemeye devam ettiğini söyledi.
Şamlı, İsrail’in terör yapısının sadece Filistinliler için değil, bütün insanlık için tehdit haline geldiğini, son iki yıl içinde Lübnan’a, Suriye’ye, Tunus’a, İran’a, Katar’a, Yemen’e, Irak’a, Malta’ya ve Mısır’a akınlar düzenlediğini söz etti.
İsrail’in araç içinde olan 6 yaşındaki Hind Receb isimli kız çocuğunu 335 kurşunla katlettiğini lisana getiren Şamlı, “Bu fiil dünyaya şunları göstermektedir, İsrail açık bir soykırım yapmaktadır. İsrail endişesinden çocukları öldürmektedir. İsrail’in saldırmayacağı hiçbir suçsuz yoktur. İsrail bütün beşerler için tehdittir. Bildiğiniz üzere işlenen hatalar nedeniyle baromuz Milletlerarası Ceza Mahkemesi (UCM) ve Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’ne cürüm duyurusunda bulunmuştur. Kabahat duyurularından sonra iki soykırımcı hakkında Milletlerarası Ceza Mahkemesi tutuklama kararı vermiştir. Bugün ise 6 yaşındaki Hind Receb isimli kız çocuğunun 335 kurşunla katledilmesi, Türk-Filistin Dostluk Hastanesinin bombalanması, Global SUMUD Filosu aktivistlerine karşı işlenen cürümler nedeniyle kabahat duyurusunda bulunduk.” dedi.
İsrail’in, BM, UCM ve Lahey Adalet Divanının kararlarına karşın soykırıma ve hata işlemeye devam ettiğini vurgulayan Şamlı, Türk Ceza Kanunu bakımından soykırımın, insanlığa karşı cürüm ve savaş hatalarının, Türk yargı makamlarının soruşturma ve kovuşturma yapabileceği kabahatler olduğunu ve bu kabahatler açısından zamanaşımın olmadığını belirtti.
Şamlı, soykırımcıların bir gün kesinlikle hukuk önünde hesap vereceğini, Uluslararası Hukukçular Birliği ve İstanbul 2 Nolu Barosunun, bütün insanlığın vicdanının sesi olarak adaletin takipçisi olacağını kelamlarına ekledi.
Yorum Yap