Gökan Zeybek’in enkaz bölgesindeki ziyareti, derin izler bırakan gerçekler ve duygusal anlarla dolu bir keşif.

Kocaeli’nin Gebze ilçesinde, 29 Ekim Çarşamba günü meydana gelen bina çökmesi, kentin mimari yapıları ve altyapısının ne kadar kırılgan olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Bu talihsiz olay, sadece bir binanın çökmesi değil, aynı zamanda büyük bir insani trajediye de yol açmıştır. Çökme sonucunda, yaşları 12 ve 14 arasında değişen çocukların da bulunduğu bir aileden toplam 4 kişi hayatını kaybetmiştir. Bu olay, kentteki yapıların güvenliği ve dayanıklılığı konusunda ciddi soru işaretleri ortaya koymaktadır.
Yaşanan bu olaya ilişkin olarak, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Gökan Zeybek, enkaz alanına giderek incelemelerde bulunmuş ve yaşanan durumu kamuoyuyla paylaşmıştır. Zeybek, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, yapı stoklarının riskli olduğu, binaların yorgun durumda bulunduğu ve zeminlerin sağlıksız olduğuna dikkat çekmiştir. Bu durum, kentsel dönüşüm ve yapı güvenliğinin önemini bir kez daha gündeme getirmiştir. Zeybek’in ifadelerine göre, “Acil olarak riskli yapı stokunun iyileştirilmesi” gerekmektedir. Bu söylem, sadece yerel yöneticilerin değil, ülke genelindeki tüm aktörlerin bu sorunu çözmek için bir araya gelmesini gerektirmektedir.
Gördüklerimiz Ne Yazık ki Çok Ağır
Zeybek, paylaşımlarında “İl Başkanımız Erdem Arcan, Milletvekilimiz Nail Çiler, Gebze İlçe Başkanımız Gökhan Orhan, Darıca İlçe Başkanımız Hüseyin Cihan Özaltan ile birlikte çöken binanın bulunduğu alanda incelemelerde bulunduk. Gördüklerimiz ne yazık ki çok ağır…” şeklindeki ifadeleri ile durumu ne denli vahim olduğunu ifade etmiştir. Ayrıca, Türkiye’nin en gelişmiş sektörlerinden biri olarak kabul edilen müteahhitlik sektörünün de duruma dahil edilmesi gerektiğini vurgulamıştır. Bu bağlamda, kamu finansman kaynaklarının yurttaşların lehine faizsiz ve uzun vadeli biçimde devreye sokulmasının elzem olduğunu belirtmiştir.
Zeybek’in sözleri, halkın güvenli bir yaşam alanına sahip olabilmesi için harekete geçilmesi gerektiğini öneriyor. Ancak iddia edilen sorunlar, sadece geçmişten gelen denetim eksiklikleri değil, aynı zamanda yapılaşma ve kentsel dönüşüm süreçlerindeki hayati hata ve ihmallerdir. 1999 depreminin ağır etkilerinin hâlâ hissedildiği Gebze kuşağında, üzerinden geçen 26 yıl içinde denetim ve cezalandırma mekanizmalarının bir türlü işlevsel hale getirilememesi dikkat çekicidir. Bu tür tahribatların yaşanmaması adına alınması gereken toplumsal ve yasal önlemler bir an önce uygulamaya konulmalıdır.
Sonuç itibarıyla, Gebze’de yaşanan bu olay, daha büyük sorunların ve risklerin habercisi olabilir. Öncelikle, bu meseleye sadece belirli bir kesimin değil, tüm toplumun katılımıyla çözüm bulunması gerekmektedir. Unutulmamalıdır ki, her bir yaşam değerlidir ve bu tür kazaların bir daha yaşanmaması için toplumsal farkındalık ve sorumluluk şarttır. Çözüm yolları için gerekli adımlar atılmazsa, benzer acı olayların yaşanma ihtimali her zaman varlığını koruyacaktır.






















Yorum Yap