Fatih’in gizemli köşelerinde kaybolun! Tehlike dolu hayalet evlerin sırlarını keşfedin ve tarih boyunca hayaletlerin izini sürün!

İstanbul’un en eski ilçelerinden biri olan Fatih, tarihi dokusu ve kültürel zenginlikleriyle bilinse de, maalesef içinde barındırdığı metruk binaların durumu, bölge sakinlerinin endişelerini artırıyor. Şehir hayatının hızla değiştiği bu dönemde, Fatih’teki boş ve kullanılamaz hale gelmiş yapılar, gündelik yaşamı tehdit eder hale geldi. Her gün yüze yakın insanın önünden geçtiği bu binalar, herhangi bir deprem anında devrilme riski taşıyor. Uzmanlar, bu binaların güvenlik durumuyla ilgili ciddi uyarılarda bulunuyor; bir felaket yaşanmadan gerekli önlemlerin alınmasının şart olduğunu vurguluyorlar.

Ancak bu metruk binaların yıkılması için beklenen adımlar bir türlü atılmıyor. Fatih halkı, Kocaeli’nin Gebze ilçesinde meydana gelen bina yıkımı gibi olaylardan tedirginlik duyuyor. Bu olayda bir ailenin 4 üyesinin hayatını kaybetmesi, herkesi derinden etkiledi ve vatandaşların endişelerini daha da artırdı. özellikle Marmara Denizi ve Balıkesir’in Sındırgı ilçesindeki depremler, bu noktada bir diğer kaygı kaynağı oldu. Herkes, “Bu binalar neden hâlâ yıkılmıyor?” sorusunu soruyor. Yaşananların ardından halk, etkili bir çözüme kavuşmayı bekliyor ve yetkililere sesleniyor: “İlla birilerinin ölmesi mi gerekiyor?”
Bir bina sahibi, yaşadığı zorlukları dile getirerek, birçok kez Fatih Belediyesi

Fatih’in eski ve riskli yapıları, hem orada yaşayan kişilerin güvenliğini tehdit etmekte hem de çevresel estetiğe zarar vermekte. Bu durumu dikkate alan vatandaşlar, Fatih Belediyesi’nden yıkım ve restorasyon konularında daha hızlı ve kesin adımlar atılmasını istiyor. *“Ne zaman altta kalırsak o zaman gelecekler,”* diyerek, olası bir felaket anından sonra yetkililerin harekete geçmesini eleştiriyorlar. Toplum, bu tehlikenin daha fazla büyümemesi adına yetkililerden acil çözüm bekliyor.
Bu tür sıkıntılar, sadece tarihî binalara özgü değil, şehirlerin genel yapısına da sirayet etmiş durumda. Kentsel dönüşüm, toplumun hayalini süsleyen bir kavram olmasına rağmen uygulama aşamasında birçok aksaklık yaşanıyor. Binaların yıkılması ve yerlerine yeni yapıların inşa edilmesi, *“Bu tür çözümleri daha fazla beklememeliyiz!”* görüşünü destekleyen bir düşünce haline geliyor. Başka bir vatandaş ise, yaşananları gülümseyerek, *“Yenilenmesini bekliyoruz, başka bir şey istemiyoruz,”* diyerek yaşanan durumu özlü bir şekilde özetliyor.

Bütün bu iddialar ve şikayetler, toplumun gözünde Fatih’in geleceği hakkında büyük bir belirsizlik oluşturuyor. Kimse yaşadığı bölgede hayatını riske atmayı istemiyor. Bu durum, yetkililerin sorumluluklarını yerine getirmesi ve İstanbul’un bu eşsiz tarihine sahip çıkması gerektiğini ortaya koyuyor. Geç kalınmadan, metruk binaların yıkımı ve dönüşüm süreçlerinin hızlandırılması gerektiği aşikâr.
























Yorum Yap