Eski eşin dehşetiyle yüzleşin! Arabayla çocukları ezme anı ve dua etme isteği, olayın ardındaki korkunç gerçeği keşfedin.

İzmir’in Menemen ilçesinde 2 Kasım günü meydana gelen trajik olay, sadece bir trafik kazası olmanın ötesinde, aile içi şiddeti ve onun sonuçlarını da gözler önüne sermektedir. Olay hakkında daha fazla bilgi edinmek, hem yaşanan travmayı daha iyi anlamak hem de benzer durumların önünü almak için önemli olacaktır. H.G.Y. (44) isimli sürücünün, eski eşi H.E.’ye (37) yaptığı bu saldırı, Türkiye’nin pek çok yerinde yaşanan aile içi şiddetin boyutlarını bir kez daha gösteriyor.

H.G.Y., otomobiliyle ters yöne girerek hızla H.E.’ye çarptığında, bu durumun kasıtlı bir eylem mi yoksa bir kaza mı olduğu tartışılabilir. Ancak H.E.’nin ifadesindeki “Kasıtlı olarak üzerime sürdü” sözü, olayın ne denli ciddi ve düşünülerek yapılmış bir saldırı olduğunu kanıtlar nitelikte. İş yerinden çıkarken aniden yaşanan bu durum, H.E. için kelimenin tam anlamıyla bir ölüm kalım meselesi olmuştur. Çarpmanın etkisiyle yere savrulan ve ağır yaralanan H.E., hastanede geçirdiği tedavi sürecinde fırtına gibi geçen anları ve yaşadığı korkunç durumu derin bir üzüntüyle tekrar düşünmek zorunda kalmıştır.
H.G.Y.’nin olay sonrası H.E.’ye sarf ettiği sözler, durumu daha da dehşet verici kılmaktadır. “Çocuklara dua et, seni öldürmedim, sadece ayağını ezdim” diyerek bölgeden uzaklaşması, sadece bir tehdit değil, aynı zamanda derin bir cezasızlık duygusuna işaret ediyor. H.E., tüm bunlara rağmen, kendini savunmaya kararlı bir tutum sergileyerek, “Şikayetçiyim” sözleriyle adalet arayışını sürdürmüştür. Bu durum, kadınların yaşadığı şiddet olaylarında ne denli cesur davranmaları gerektiğini ve bunun toplumda nasıl bir fark yaratabileceğini gösteriyor.
Olayın ardından H.E.’nin hastanede tedavi sürecinde karşılaştığı zorluklar da dikkate değerdir. Ayak bileği ve kaburgalarında meydana gelen kırıklar, onun yaşam kalitesini etkileyen kalıcı hasarlar doğurabilir. Bu tür yaralanmalar, sadece fiziksel acılarla değil, aynı zamanda duygusal travmalarla da doludur. H.E.’nin bacaklarındaki hasarın kalıcı olabileceği belirtilirken, bu durum onun yaşamında birçok şeyin değişmesine neden olabilir. Maddi ve manevi anlamda destek alması gereken bir döneme girdiği açık.
Evli kaldıkları süre boyunca yaşanan şiddeti, H.E.’nin toplamda 8 kez şikayette bulundum ifadesiyle özetleyebiliriz. Çiftin 2010 yılında evlenip, geçen yıl boşanmalarının ardında yatan gerçekler, H.E.’nin yaşadığı korkunç hikayede önemli bir yer tutmaktadır. İki çocukları olan çiftin, bu tür bir ortamda büyümesi ise ayrı bir tehlike arz etmektedir. Çocukların, ebeveynleri arasındaki bu sağlıksız iletişimini görebilmeleri, onların psikolojik gelişimlerini olumsuz etkileyecektir. Bu tür travmaların istismara uğramış bireylerin hayata olan bakışlarını ve ilerideki ilişkilerini nasıl biçimlendireceği önemlidir.
Sonuç olarak, Menemen’de yaşanan bu olay, yalnızca bir kazadan ibaret değildir. Söz konusu olan, değişen bir hayat, yaralar açan bir geçmiş ve geleceğe dönük kaygılardır. Toplum olarak, yaşanan bu durumların üstüne gitmeli, her kadının sesini duyabilmesi ve hakkını arayabilmesi için daha sağlam mekanizmaların kurulması gerektiğinin farkına varmalıyız. Bu tür olayların önlenebilmesi için elbirliğiyle çaba sarf edilmesi ve kadınların haklarını koruyan daha etkin yasaların varlığını sağlamalıyız.






















Yorum Yap