Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Gazze için her şartta destek vermeye hazır olduğunu vurguluyor. Uluslararası dayanışmanın gücünü keşfedin!
Değerli misafirler, bayanlar ve baylar, selamlarımızı getirerek, sizlere saygılarımızı ve sevgilerimizi sunuyoruz. Bugün burada, dokuzuncusu gerçekleştirilen TRT World Forum’un anlamı ve önemi üzerine konuşmak adına toplanmış bulunuyoruz. Dünya genelinden gelen katılımcılarla İstanbul’un tarihi ve kültürel zenginliğinde bir araya gelmek, hem bir onur hem de bir sorumluluk. Bu forum, insanlığın en temel sorunlarına çözüm bulmak için bir araya geldiğimiz, fikirlerin paylaşıldığı bir platformdur. TRT’nin bu tür organizasyonlardaki rolü, saygınlığını her geçen yıl daha da artırarak devam etmektedir.
TRT World Forum, yalnızca bir söyleşi değil, aynı zamanda bir düşünce havuzudur. 2017 yılından itibaren düzenlenmekte olan bu forumda, binin üzerinde konuşmacı, birbirinden değerli fikirlerini ve önerilerini dinleyicilere sunma fırsatını bulmuştur. Ekonomi, siyaset, güvenlik, medya ve uluslararası ilişkiler gibi birçok önemli konuda fikir alışverişi yapılmaktadır. Her yıl değişen temalarla, bu forumda karşılaştığımız sorunlara yenilikçi çözümler arama gayesi içerisindeyiz. Bu yılki tema olan “Küresel Yeniden Kurulum: Eski Düzenden Yeni Gerçeklere” tıpkı dünyanın şu anki durumunu yansıtmakta ve geleceğe dair umut dolu bir bakış açısını getirmektedir.
BMGK ADALETSİZ KARAR ALMA YAPISI NEDENİYLE İNSANLIĞIN ORTAK SORUNLARINA ÇÖZÜM ÜRETEMİYOR
Hepimiz biliyoruz ki, küresel meselelerin çözümü için önce bunları konuşuyor olmak, fikirlerin çoğulcu bir şekilde paylaşılmasını sağlamak son derece önemli bir adımdır. Medya ve diğer platformlar üzerinden yapılan tartışmalar, yalnızca anlık çözümler değil, derinlemesine bir anlayış geliştirmeye de olanak tanır. Özellikle Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin adaletsiz karar alma yapısı, dünya genelindeki sorunları çözme konusunda büyük bir engel teşkil ediyor. Çoğu zaman, kavramsal olarak çözüme ulaşmak mümkünken, gerekli adımlar atılmadığı için masum insanlar can vermekte, toplumlar daha büyük korku ve belirsizlik içinde yaşamaktadır. Türkiye olarak, bu noktada “Dünya beşten büyüktür” anlayışımızı benimsemekteyiz. Beş ülkenin kararları ile insanlığın kaderini şekillendirmek, kabul edilemez bir durumdur.
Son yıllarda Gazze’de yaşanan olaylar, bu acı durumu somut bir biçimde gözler önüne sermektedir. Öyle ki, eğitim yapıları, dini yapılar, sağlık kuruluşları ayrım gözetilmeksizin saldırılara maruz kalmakta. Son olarak, 20 binden fazla çocuk dahil olmak üzere 70 bin Gaza sakini hayatını kaybetmiştir. Bu durum, yalnızca bölgedeki değil, tüm insanlığın vicdanını sarsması gereken bir meseledir. Savaş ve çatışmalar, insanlık onurunu hiçe sayarcasına devam etmekte. İnsani krizlerin çözümünde, uluslararası hukuk ve anlaşmazlıkları engellemek için atılması gereken adımlar, çoğu zaman bir kenara bırakılmakta, dolayısıyla masum insanlar zarar görmektedir.
‘DÜN GEREKEN CEVABI VERDİM’
Özellikle İsrail’in Gazzeli masum insanlara yaptığı saldırılar konusunda sesimizi yükseltmek durumundayız. İsrail, çocukların ve masumların açlık ve korku koşullarında yaşamaya mahkûm edilmesini yaşamın bir parçası haline getirmektedir. Geçtiğimiz günlerde, İsrail’in saldırıları sonucu hayatını kaybedenlerin sayısı artmıştır. Bu tür saldırıların durdurulması için uluslararası planda ciddi adımlar atılması elzemdir. Barış ve istikrarı korumakla görevli uluslararası kurumların sessizliği, katliamların sürmesine neden olmaktadır.
“ULUSLARARASI BASIN, FAİLLERİ ÖZENLE GİZLEYEN BİR HABERCİLİK DİLİYLE GAZZE’DE SINIFTA KALMIŞTIR”
Burada vurgulamak istediğim bir diğer nokta, uluslararası medyanın Gazze’deki dramı nasıl bir bakış açısıyla ele aldığıdır. Medyanın bu konudaki tutumunu değerlendirdiğimizde, çoğu zaman failleri gizleyen bir habercilik dili kullanıldığı aşikardır. Türkiye olarak, bu tür yanlışlıkların farkındayız ve uluslararası hukuk çerçevesinde gereken mücadeleyi vermeye kararlıyız. Elbette bu noktada, Lahey Adalet Divanı gibi uluslararası mekanizmaların desteği de oldukça kritik bir yere sahiptir. Geçtiğimiz günlerde sağlanan ateşkes anlaşması, Gazze için bir umut ışığı olmuştur.
“TÜRKİYE, GAZZE İÇİN SADECE ELİNİ DEĞİL TÜM GÖVDESİNİ TAŞIN ALTINA KOYMAYA HAZIR”
Tüm bunların yanı sıra, Türkiye’nin Gazze’nin yeniden inşası için gereken tüm yardımları sunmaya hazır olduğu belirtmek isterim. Filistinli kardeşlerimizin yanında olduğumuzu her zaman gösteriyoruz ve bu durum, sadece bir siyasi duruş değil, aynı zamanda insani bir sorumluluktur. Dünyada yaşanan insani krizleri sadece gözlemlemekle kalmayıp, aktif bir şekilde çözümler arayarak insanlığın onurunu savunma noktasında da kararlıyız. Somali, Afganistan ve Ukrayna gibi kriz bölgelerinde gösterdiğimiz çaba, bu konudaki kararlılığımızı ortaya koymaktadır.
Gerçekten de, günümüzde hiçbir ülke kendini sınırları içine hapsetme lüksüne sahip değildir. Her an her yerde, birbiriyle bağlantılı sorunlar yaşanmakta. Bu nedenle “her koyun kendi bacağından asılır” anlayışının, toplumların geleceği için tehlikeli bir bakış açısı olduğunu düşünüyorum. Bizler, adalet ve barış için mücadele ederken, diğer ülkelerin yaşadığı sorunlara kayıtsız kalamaz ve kalmamalıyız.
AİLE MÜESSESESİ CİDDİ SALDIRI ALTINDADIR
Aile yapımıza yönelik ciddi bir saldırı ile karşı karşıyayız. Değişen sosyal normlar ve buna bağlı olarak ortaya çıkan çarpık ilişkiler, insan fıtratına aykırı birlikteliklerin özendirilmesi, dijital platformlarla desteklenmektedir. Ayrıca, sosyal medyanın etkisiyle insan ilişkilerinin değerleri sorgulanmakta, bireyselliğin ön plana çıkması, toplumsal bağların zayıflamasına sebep olmaktadır. Bu noktada, TRT’nin aile odaklı, ahlaki değerleri öncelikle ele alan yayınlarını desteklememiz gerekmektedir. Çünkü bizler, yalnızca bir toplum değil, aynı zamanda bir aile yapısı olarak var olmanın önemini anlamalı ve bu yapıyı koruma adına el birliğiyle çaba göstermeliyiz.
Son olarak, kıymetli konuklar, umuyorum bu forum, insanlık için yeni bir başlangıç noktası olacaktır. Bizler, barışı sağlama çabasında olan ve insanlığın ortak kaderini paylaşan bir topluluk olarak, bir araya geldik. Herkesin, geçmişten ders alarak geleceğe umutla bakmasının yolu, iş birliği yapmaktan geçmektedir. Rabbim, yolumuzu açık etsin ve barış dolu günlere ulaşmayı nasip etsin.
Yorum Yap