Bakan Memişoğlu, sağlığın önceliği hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Detayları öğrenmek için tıklayın!

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Türkiye’nin sağlık politikaları üzerine önemli açıklamalarda bulundu. 3. Sağlıklı Türkiye Yüzyılı – Sağlıklı Yaşam Planı Çalıştayı’nın ardından gazetecilerle bir araya gelen Memişoğlu, sağlık alanında geliştirilmesi gereken stratejileri ve toplumun bu konudaki bilinçlenme sürecini detaylandırdı. Sağlıklı yaşam konusunda atılması gereken adımların kritik öneme sahip olduğunu vurgulayan Bakan, toplumun sağlığını koruma politikasının oluşturulması gerektiğini belirtti. Bu yaklaşım, sadece bireylerin sağlığını ilgilendirmekle kalmayıp, aynı zamanda tüm sosyal yapıyı etkileyen bir strateji olmalıdır.
Memişoğlu, sağlığı koruyucu, geliştirici ve üretici bir sağlık modeli oluşturulması gerektiğini ifade etti. Sağlıklı yaşamak ve bunu sürdürebilmek için toplumun sağlığına öncelik vermesi gerektiğini savunan Bakan, toplumun bireylerin sağlığı için nasıl aktif bir rol alabileceğini ve bu rolü nasıl geliştirebileceğini açıklığa kavuşturdu. Aksi halde, sağlıklı kalmanın imkânsız olduğunu belirtirken, bireylerin beslenme, yaşam koşulları ve fiziksel aktiviteleri üzerindeki etkilerin göz ardı edilemeyeceğini vurguladı. “Eğer beslenmeniz, yaşadığınız ortam sağlıklı değilse, stres yükünüz fazlaysa, hareketsizliğiniz varsa, sağlıklı kalma şansınız yok,” diyerek önemli bir gerçeği hatırlattı.
Memişoğlu, geçmişte yapılan sağlık politikalarının nasıl işlediğini ve bunlardan ne gibi dersler çıkarılması gerektiğini düşündürten açıklamalarda bulundu. Toplumun sağlıklı kalmayı öncelikle talep etmesi gerektiğini belirten Bakan, bu talebin bir politika haline gelmesi gerektiğini dile getirdi. “Neden sahaya çıktık? Kilo ve boy ölçtük. Çünkü toplumun kendi sağlığı doğru yönlendirmesi ve kendi ihtiyaçlarını fark etmesi gerekiyor,” diyerek bireylerin sağlığını ortaya koymak amacıyla yapılan çalışmaları örnek verdi. Bu bilgilerle donatılmış bir toplum, sağlık sorunlarını önceden görerek kendini koruyabilecektir.
Türkiye’de sigara kullanımının yaygınlığına da dikkat çeken Memişoğlu, toplumun üçte birinin sigara içtiğini belirtti. Bu oran düşündürücü olmakla birlikte, sigara içen bireylerin bu alışkanlıklarını terk etmesini sağlamaya yönelik politikaların oluşturulması gerektiğini ifade etti. “Esasında üçte iki ile beraber o üçte birini de eğitmek ve sigara bırakmalarını teşvik edecek bir sistem geliştirmeliyiz,” diyerek bu sorunun çözümüne yönelik stratejiler geliştirilmesi gerektiğini vurguladı.
Ayrıca, bu konunun endüstri ile iş birliği içinde yürütülmesi gerektiğini de dile getirdi. Toplumun, sağlıklı yaşam ile ilgili eğitimi alırken, sanayinin de buna uygun şekilde hareket etmesinin önemini belirten Memişoğlu, bu birlikteliğin sağlanmasının Türkiye’nin sağlık hedeflerine ulaşmasında büyük rol oynayacağını vurguladı. “Toplumun kültürünü ve bilincini artırmak için kapsamlı bir eylem planı hazırlıyoruz,” şeklinde belirtti. Bu tür stratejilerle, yalnızca bireylerin değil, egzersiz ve sağlıklı beslenme konusunda da toplumsal bir dönüşüm sağlanabilir.
Beklentileri yüksek bir yaklaşım sergileyen Memişoğlu, Türkiye’nin artık sadece tedaviye odaklanmak yerine, sağlıklı kalmaya yönelik bir politika geliştirmesi gerektiğini ifade etti. “Bu toplantılarda amacımız, hastalık olmadan sağlıklı kalma bilincini oluşturmak,” diyen Bakan, akademisyenler ve uzmanlarla iş birliği yaparak sağlam bir yol haritası oluşturduklarını belirtti. Bu sürecin hızlı bir şekilde ilerlemesi ve topluma kaliteli bir sağlık hizmetinin sunulabilmesi için belirli bir stratejik plan oluşturulmasının kritik olduğunu, bu çalışmaları kurumsal düzeyde desteklemek gerektiğini dile getirdi.
Son olarak, gıda ve beslenme alışkanlıklarıyla ilgili yasaların güncellenmesi ve düzenlemelerin 2026 yılında Meclis’e sunulacak olması, sağlık politikalarının uzun vadeli planlamalarının bir parçası olarak değerlendirildi. “Sigara, beslenme, gıda ve takviyelerle ilgili bir mevzuatsal çalışmayı Meclisimize sunacağız,” diyerek sağlıklı yaşam adına önemli adımlar atacaklarının sinyalini verdi. Türkiye’nin sağlıklı yaşam politikalarının oluşturulmasında tolerans göstermeyeceklerini belirttiği gibi, toplum ve bireyler arasında sağlıklı yaşam bilinci oluşturmak için birlikte hareket etmenin gerekliliğini de vurguladı.






















Yorum Yap