Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, “Sağlık, yalnızca sağlıkçıların yahut sıhhat siyasetlerinin âlâ uygulanmasıyla olmaz. Toplumun kendisinin, kurumlarının toplumun her bölümünün katkısıyla olur.” dedi.
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Ankara’daki bir otelde düzenlenen “3. Sağlıklı Türkiye Yüzyılı-Sağlıklı Ömür Planı Çalıştayı”nda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin son 23 yılda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde sıhhatte büyük bir değişim süreci yaşadığını söyledi.
Türkiye’nin sıhhat alt yapısının ne kadar yeterli ve güçlü olduğunun kovid-19 pandemisi periyodunda tüm dünyaya örnek olduğunun altını çizen Memişoğlu, “Türkiye şu anda hangi ülkede olursa olsun sıhhat sisteminin uygun olduğuna inanılan bu hususta da artık güvenilen bir ülke haline geldi.” açıklamasında bulundu.
Memişoğlu, Türkiye’de bugün her türlü ameliyat ve tedavinin yapılabilir olduğunu hatta yeni tedavi sistemleri ve tekniklerinin de dünyaya pazarlama gücüne ve yeterliliğine ulaşılabildiğini vurguladı.
Tedavi formülleri konusunda dünyada büyük bir değişimin olduğunu lisana getiren Memişoğlu, “Bugün tedavi prosedürlerinin daha çok husustan güce, kimyadan biyolojiye gerçek kaydığını ve insanların vakit olarak bilhassa kovidden ömür biçimlerini değiştirerek tedaviyi daha çok kendi vücutlarını takip ederek yahut uzaktan tedaviye yönlenerek yapmaya çalıştığı görebiliyoruz.” diye konuştu.
“BU HAYAT BİÇİMİ NEYİ DEĞİŞTİRMİŞ DURUMDA?”
Memişoğlu, 1900’ü yıllarda salgın hastalıkların, 2000’lerde ise daha çok sirkülasyon, kardiyovasküler ve inme üzere hastalıklarının gündemde olduğuna lisana getirerek, “Bizim bakış açımızı da buna nazaran sıhhatte yenilememiz gerekiyor. Bu çalıştay gelecek on yılla ilgili sağlıklı hayatın nasıl tesis edileceği konusunda büyük bir gayrettir.” değerlendirmesinde bulundu.
Memişoğlu, kırsalda ömrün son yıllarda giderek azaldığına işaret ederek, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Bu hayat üslubu neyi değiştirmiş durumda? Beslenmeyi, hareketi, hava kirliliğinden trafikten gerilime kadar o insan üzerindeki etkiyi inanılmaz değiştirmiştir. Bu da bizim sıhhatle ilgili bakış açımızı ve sıhhatle ilgili öngörülerimizi buna nazaran yapmamız gerektiğini gösteriyor. Bizim de bu bakış açısıyla yeni bir yol haritası çizmemiz gerekir. Sıhhat, yalnızca sağlıkçıların yahut sıhhat siyasetlerinin âlâ uygulanmasıyla olmaz. Toplumun kendisinin, kurumlarının toplumun her kesitinin katkısıyla olur. Biz ne kadar çabalarsak çabalayalım şayet etrafımız yeteri kadar sağlıklı değilse yiyeceklerimiz sağlıklı değilse, spor ve idman alanları sıhhatimize katkı vermiyorsa en değerlisi kendiniz sıhhatinize katkı vermiyorsanız sağlıklı kalmanız çok güç. İnsanlara sağlıklı kalmayı nasıl başaracaklarını öğretmemiz gerekir.”
Türkiye’de bugün dünyanın en âlâ sıhhat hizmetinin sunulduğunun altını çizen Memişoğlu, sağlıklı bir toplum oluşturmak için hareketli hayat stilinin benimsenmesi gerektiğinin söyledi.
Gıdalardaki şeker oranına dikkati çeken Memişoğlu, şunları kaydetti:
“Bugün şeker oranında inanılmaz yüklü olan besinlerle besleniyoruz. Sporu, hareketi haftada bir gün halı saha maç üzere algılıyoruz. Bunun sonucunda da yüzde 75’i kilolu, maalesef inme hastalığı, kalp krizi ve damar hastalıkları ile boğuşur hale geliyoruz. O vakit toplumu evvel bu alışkanlıklarını kendi vücuduna öğretmemiz gerekiyor. Yapay besinlerle beslenilmeyeceğini öğretmemiz gerekiyor. Toplumu sigara kullanımı üzere makus alışkanlıklarından vazgeçirmemiz lazım. Bizim koruyan, geliştiren ve sıhhat modelini oluşturmamız gerekiyor. Bugün sağlıklı Türkiye’yi daima bir arada oluşturacağız.”
Yorum Yap