Bakan Kacır, 2 bin kilometre menzilli füze geliştirme programıyla Türkiye’nin geleceğini şekillendiriyor! Detaylar için tıklayın!
Kacır, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının 2026 yılı bütçelerine yönelik kapsamlı bir sunum gerçekleştirdi. Sunum, Türkiye’nin ekonomik durumu ve geleceği hakkında önemli bilgiler içeriyordu. Bölgesel ve küresel sıçramalara rağmen, Türkiye ekonomisinin 20 çeyrektir kesintisiz bir büyüme gösterdiğini vurgulayan Kacır, yıl sonunda milli gelirin 1,5 trilyon doları geçmesinin ve kişi başına düşen gelirin 17 bin doları aşmasının beklendiğini dile getirdi. Bu durum, Türkiye’nin ekonomik dayanıklılığını ve büyüme potansiyelini gösteren önemli bir gösterge olarak öne çıkmaktadır.
Bakan Kacır, sanayi üretim endeksinin salgın öncesi dönem ile karşılaştırıldığında Türkiye’nin yüksek performansını vurguladı. Örneğin, Almanya’da sanayi üretimi yüzde 14,7, İtalya’da yüzde 6,9, Fransa’da yüzde 3,3, İspanya’da ise yüzde 0,5, Türkiye ise %30,6 oranında bir artış gösterdi. Türk imalat sanayi, dünya genelinde 14. sırada yer almakta ve Türk üreticilerin bu konuda gösterdiği performans, özellikle küresel pazarda rekabet gücünü artırmaktadır. Kacır, Türkiye’nin yüksek teknoloji ürünlerinde ihracatın arttığını ve bu alandaki büyümenin devam edeceğini belirtti.
2023 yılı itibarıyla Türkiye, 9 aylık dış ticaret verilerinde yıllık bazda %4,1 büyüyerek 200 milyar dolarlık bir ihracat rakamını geride bıraktı. Yüksek teknolojide %12,7 ve orta-yüksek teknolojide %9,9 oranında bir artış sağlandı. İhracat makinesinin temel bileşenlerinden biri olan savunma ve havacılık ürünleri yüzde 39,3, otomotiv ise yüzde 12,3 oranında artış gösterdi. Tüm bu veriler, Türkiye’nin stratejik sektörlerdeki büyüme hedeflerini sağlam bir temele dayandırmaktadır.
Bölgesel gelişmelerin yanı sıra, Kacır organize sanayi bölgelerinde 250 bin vatandaşa istihdam sağlayacak 6 bin fabrikanın inşaat sürecinin devam ettiğini bildirdi. Bu sayede, Türkiye’nin sosyal ve ekonomik yaşamına büyük katkılar sağlanacak. 2002’den bu yana yapılan AR-GE harcamalarının 1,2 milyar dolardan 19,9 milyar dolara yükseldiğini ve AR-GE harcamalarının milli gelirdeki payının binde 5’ten %1,46’ya çıktığını belirtti. Bu da Türkiye’nin teknolojik ve bilimsel kapasitesini güçlendirmesine önemli bir katkı sunmuştur.
Teknoparklarda faaliyet gösteren 12 bine yakın girişim, 15 milyar dolarlık bir ihracat gerçekleştirme başarısını göstermiştir. Bu girişimlere katkıda bulunan personel sayısı 124 bine ulaşmış, yürütülen proje sayısı da 98 bine çıkmıştır. 1360 AR-GE ve 343 tasarım merkezinde yapılan çalışmalar, 17 bin patent tesciliyle sonuçlanmıştır. Bu rakamlar, Türkiye’nin yenilikçi projelere ve teknolojiye yaptığı yatırıma işaret edecek şekilde oldukça dikkat çekicidir.
Kacır, gelecekte sanayi alanında 200 bin robotun kullanılmasının hedeflendiğini belirtti. HIT-30 destek programı çerçevesinde, elektrikli araçlar, güneş hücreleri ve biyoteknoloji sektörlerinde 4,5 milyar dolarlık bir ileri teknoloji yatırımı yapılacağı müjdelendi. Ayrıca, mevcut 250 megavat olan veri merkezi kapasitesinin 2030 yılına kadar 1 gigavata yükseltileceği, kuantum bilgisayarların ve yapay zeka teknolojilerinin Türk sanayisine entegre edileceği ifade edildi.
Kacır, ”Otomotiv ve beyaz eşya sektörlerinde kullanılan çiplerin tasarımını artık yerli imkanlarla yapıyoruz” diyerek, Türkiye’de geliştirilen yerli tasarım LED çiplerinin Togg araçlarında, mikro denetleyicilerin ise Arçelik ürünlerinde kullanılacağını açıkladı. Böylece Türk sanayisi, stratejik öneme sahip bu alanda bağımsız hale gelmiş olmaktadır. Ayrıca, TÜBİTAK programları aracılığıyla birçok ulusal araştırma ve geliştirme projesine de destek sağlanmakta olup, bu projelerin toplamda 14,4 milyar lira değerinde olduğu bildirilmektedir.
Son olarak, Kacır, karbon ayak izini azaltma ve çevresel sürdürülebilirlik konusundaki adımlarını da açıkladı. Türkiye’nin 400 milyon dolar bütçeli Sosyal Kapsayıcı Yeşil Geçiş Projesi’ni başlattıklarını belirterek, bu tür projelerin mikro ve küçük işletmelere nasıl destek sağlayacağını vurguladı. Ayrıca, yenilenebilir enerji yatırımları konusunda 2023 yılı itibarıyla 6.030 megavat güneş enerjisi ve 4.615 megavat rüzgar enerjisi yatırımını da kaynak sağladıklarını ifade etti.
Bütün bunlar, Türkiye’nin gelecekteki sanayi ve teknoloji hedeflerine ulaşmasında önemli bir rol oynayacak adımlar olarak öne çıkıyor. Gelecek nesil teknolojilere duyulan ihtiyaç, Türkiye’nin bu yolu izlemeye kararlı olduğunu gösterirken, aynı zamanda uluslararası arenada rekabet edebilme yeteneğini artırıyor.
Yorum Yap