Bakan Göktaş, aileyi ekonomik ve kültürel dayanıklılığın temeli olarak vurgulayarak, toplumun güçlü yarınları için önemli mesajlar veriyor!

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın (BTSO) Ana Hizmet Binası’nda gerçekleşen Ekim Ayı Meclis Toplantısı, Türkiye’nin ekonomik dinamikleri açısından son derece önem taşıyan bir etkinlikti. Toplantıda, Bursa’nın Türkiye’nin üretim üssü, sanayinin merkezi ve girişimciliğin kalbi olduğu vurgulandı. BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Göktaş, Bursa’nın sadece ülkenin değil, aynı zamanda bölgenin kalkınma vizyonunu temsil ettiğini belirterek; otomotivden tekstile, makineden gıdaya kadar uzanan üretim zincirinin, ülke ekonomisine sağladığı katkıyı detaylandırdı. Bu bağlamda, Bursa’nın yerel ekonomisinin güçlenmesi için atılan adımların önemine vurgu yaptı.

Göktaş, refahın sürdürülebilir olabilmesi için yalnızca güçlü işletmelerin değil; aynı zamanda güçlü ailelerin, üretken bireylerin ve adil bir toplumsal düzenin de gerekiyor olduğunu ifade etti. Bu anlayış çerçevesinde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olarak, ülkenin ekonomik dinamizmini pekiştirmek amacıyla sosyal alandaki çalışmaları güçlendirdiklerini söyledi. İstihdam, üretim ve ihracatta Bursa’nın olumlu başarılardan bahseden Göktaş, kentin sosyal kalkınmasını öncelikli hedef olarak görmekte olduklarını belirtti.
Kadınların, gençlerin ve dezavantajlı grupların toplumda yer bulmalarını sağlamak amacıyla çeşitli projeler geliştirdiklerini ifade eden Göktaş, kadın kooperatiflerinin güçlendirilmesi, kadın girişimciliğinin desteklenmesi ve aile destek merkezleri ile sosyal dayanışma merkezlerinin faaliyete geçirilmesi konularına dikkat çekti. Ayrıca, engelli bireylerin istihdamını artırmak adına korumalı iş yerlerine teşvikler verdiklerini söyledi. Sosyal politikaların her geçen gün daha da güçlendirileceği mesajını veren Göktaş, aileyi sadece bir sosyal birim olarak değil, aynı zamanda ekonomik ve kültürel dayanıklılığın da temeli olarak gördüğünü vurguladı.
Aile Yılı kapsamında, tüm politikaların aile odaklı olduğunu belirten Göktaş, kadınların iş hayatına katılımını kolaylaştırmak üzere çeşitli yeni modeller geliştirdiklerini söyledi. İş dünyasıyla kurulan işbirlikleri sayesinde, çalışma yaşamında dengeyi sağlamak amacıyla aile dostu işyeri modellerinin oluşturulması için çaba gösterdiklerini ifade etti. Geçmişte MÜSİAD ile imzalanan protokolün, bu hedefler doğrultusunda önemli bir adım olduğunu belirterek, çalışanların hayatı ile iş yaşamı arasındaki dengeyi sağlayacak bir iş kültürü oluşturmanın gerektiğini kaydetti.
Sosyal sorumluluk bilincini güçlendirmek ve sürdürülebilir projeler geliştirmek adına iş dünyası ile uzun vadeli bir işbirliği kurmak istediklerini belirten Bakan Göktaş, Türkiye’nin Mühendis Kızları, Dijital Bahar Odaları ve Üreten Kadınlar gibi projelerle önemli bir sosyal sorumluluk bilinci oluşturmaya çalıştıklarını ifade etti. Kurumsal hayırseverliğin sosyal dayanışma kültürü olarak yaygınlaştırılması için yapılan çalışmaları eleştirerek, sosyal sorumluluk projeleri hakkında bilgi verdi. Göktaş, “Yeni huzurevi, rehabilitasyon ve bakım merkezlerinin açılması adına hayırseverlerden gelen desteklerin büyük önem taşıdığını” belirtti.
Ayrıca, sosyal sorumluluk projelerinde işbirliğini güçlendirmenin ve bu süreçte iş dünyası ile ortaklaşa çalışmanın önemine değindi. Çalışan çocukları için kurumsal kreşlerin yaygınlaşmasını talep ederken, yaşlı ve engelliler için bakım evleri ve gündüzlü destek merkezlerinin artırılması yönünde işbirlikleri kurulabileceğini vurguladı. Göktaş, kamu ile özel sektör arasında güçlü bir işbirliği kurmanın gerekliliğini de ifade etti. Rekabetin yalnızca üretimle değil, insan kaynağının niteliğiyle ve toplumsal bütünlükle kazanılacağını sözlerine ekledi.
Türkiye’nin genç ve dinamik nüfus yapısını koruma çabası her zamankinden daha kritik bir hal almıştır. Göktaş, Türkiye’nin toplam 86 milyon nüfusla genç ve dinamik bir yapıya sahip olduğunu, bu dinamik yapının sürdürülebilirliğinin sağlanması gerektiğini vurguladı. Bunun, sadece nüfus politikalarıyla değil, aile yapısını destekleyerek mümkün olacağını ifade eden Göktaş, “Eğer genç nüfus yapımızı korumazsak, çalışan bireylerimizin sayısı azalacak ve bu durum sanayicileri olumsuz yönde etkileyecektir.” dedi.
Organize sanayi bölgelerinde kreş desteği sunmanın çalışan memnuniyetine katkıda bulunacağını belirten Göktaş, bu tür uygulamaların iş yaşam dengesini sağlamada önemli rol üstleneceğini belirtti. “Genç ve dinamik nüfus yapısını korumak, yaşlılık sorunlarının artacağı günlerde daha da önem kazanacak.” diyerek, herkesin üzerine düşen görevler olduğuna dikkat çekti.
Toplantıda, Bursa Valisi Erol Ayyıldız ve BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay da yer alarak, bu önemli meselelerin ülke gündeminde daha çok yer bulması gerekliliğini desteklediler. Göktaş, tüm bu konularla ilgili bir seferberlik ilan edilmesi gerektiğine, aile dostu bir ekosistemin birlikte kurulabileceğine ilişkin inancını ifade etti. Toplantının sonunda Bakan Göktaş’a sembolik bir hediye takdim edildi, bu jest toplantının anlam ve önemini bir kez daha pekiştirmiş oldu.






















Yorum Yap