Avrupa’da el dezenfektanı kullanımına yönelik yeni yasakları keşfedin! Değişen kurallar sizin için ne anlama geliyor? Hadi, birlikte öğrenelim!

Pandemi döneminde hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline gelen el dezenfektanları, sağlığımızı koruma çabalarının bir simgesi haline geldi. Ancak, Avrupa’da bu ürünler ile ilgili kritik bir tartışma baş gösterdi. Avrupa Birliği (AB) sağlık yetkilileri, etanolün potansiyel sağlık riskleri taşıdığı gerekçesiyle bu maddeyi yasaklama önerisinde bulundu. Özellikle kanser ve gebelik komplikasyonları gibi ciddi riskler öne sürülüyor. Kasım ayı sonunda yapılacak olan toplantıda alınacak kararlar, hem üreticiler hem de hastaneler açısından büyük bir önem taşıyor. El dezenfektanlarının yasaklanması, sağlık hizmetleri sunan kurumların faaliyetlerini doğrudan etkileyebileceği için, bu durum büyük bir kaygı yaratıyor.
El dezenfektanlarının yasaklanması gündemde ve bu durum, tüm Avrupa’da tartışmalara yol açmış durumda. Alkol bazlı dezenfektanlar, 1990’lardan bu yana Dünya Sağlık Örgütü’nün temel ilaç listesinde yer almakta ve Avrupa genelinde güvenli kabul edilmektedir. Ancak AB yetkilileri, etanolün potansiyel sağlık riskleri nedeniyle bu ürünlerin yasaklanmasını veya içeriklerinin değiştirilmesini önermektedir. Eğer bu karar uygulanırsa, hastanelerde ve evlerde kullanılan dezenfektanlar, deterjanlar ve temizlik ürünlerinin üretimi ciddi şekilde tehdit altında kalabilir. Bu noktada, el dezenfektanlarının sağladığı hijyenin ne kadar değerli olduğu bir kez daha gözler önüne serilmektedir.
“Yasak, hastaneler için büyük risk oluşturur” ifadesi, Cenevre Üniversitesi’nden enfeksiyon kontrol uzmanı Dr. Alexandra Peters’a ait. Dr. Peters, olası bir yasağın hastanelerde yaratabileceği etkilerin son derece ciddî olduğunu vurgulayarak, hastane kaynaklı enfeksiyonların her yıl sıtma, tüberküloz ve AIDS’in toplamından daha fazla ölüme sebep olduğunu belirtti. Ayrıca, alkol bazlı el dezenfektanlarının her yıl 16 milyon enfeksiyonu önlediğine dikkat çekti. Bu, hastanelerde hijyenin ne denli kritik olduğunu göstermektedir. Peters, etanolün alternatifi olan izopropanolün daha toksik olduğunu ve sabun kullanımının ise kıyasla daha uzun sürdüğünü ifade ederek, bu durumun sağlık için daha büyük riskler doğurabileceğinin altını çizdi.
ECHA komitesi kasım sonunda toplanacak ve bu toplantıda Avrupa Kimyasallar Ajansı’nın (ECHA) uzman komitesi, etanolün “zararlı madde” olarak sınıflandırılıp sınıflandırılmayacağına karar verecek. Komiteden çıkabilecek bir “zararlı” kararı, AB genelinde etanol içeren ürünlerin yasaklanmasına yol açabilir. ECHA’dan yapılan resmi açıklamada, “Eğer etanolün kanserojen olduğu sonucuna varılırsa alternatif maddeler önerilecektir. Ancak mevcut kullanım düzeylerinde güvenli bulunursa, biyosidal ürünlerde onay devam edebilir.” ifadeleri kullanıldı. Bu durum, hem sağlık hem de endüstri açısından çok kritik bir dönemi yansıtıyor.
Endüstri temsilcilerinden itiraz






















Yorum Yap