Asu Kayadan’ın künefe gösterisi, kutlamalarla yüzleşen bir trajediyi gözler önüne seriyor: Yanarak hayatını kaybeden bir bebek.

CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Asu Kaya, Hatay’ın Yayladağı ilçesinde meydana gelen trajik bir olay karşısında tepkisini sert bir dille ifade etti. Depremzede bir ailenin konteynerinde çıkan yangında henüz bir yaşındaki Mehmet Can Saraç’ın hayatını kaybettiği gün, Hatay Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkanı’nın “Hatay Tanıtım Günleri” etkinliğinde birbirlerine künefe yedirdiği anların görüntüleri, kaçınılmaz bir vicdan sızlatmaktadır. Bu sahne, bir tarafta lüks ve şatafat, diğer tarafta ise derin bir çaresizlik ve acı ile dolu bir hayat gerçeği sunmaktadır. Kaya, bu çelişkili durum hakkında, “Bir yanda künefe töreni, bir yanda yanarak ölen bir bebek. Bir yanda şatafat, diğer yanda çaresizlik.” diyerek yaşananların ne kadar kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Olay hakkında yaptığı yazılı açıklamada Kaya, durumu daha da netleştirerek, “AYNI SAATLERDE VALİ VE BELEDİYE BAŞKANI KÜNEFE ŞOVLARIYLA POZ VERİYOR” ifadesini kullandı. Depremden neredeyse üç yıl geçmiş olmasına rağmen, Hatay’ın hala enkaz altında olduğunu, yurttaşların konteynerlerde yaşam mücadelesi vermeye devam ettiğini ifade ederken, çocukların da yaşam mücadelesinin ne denli kritik olduğunu vurguladı. Devletin, vatandaşını sağlıklı ve güvenli bir yaşam sunmaktan aciz olduğunu belirten Kaya, “Eğer devlet, vatandaşını depremin bile üzerinden üç yıl geçmişken hâlâ konteynerlere mahkûm ediyorsa; orada artık devlet yoktur.” diyerek, mevcut durumu eleştirdi.
Asu Kaya’nın açıklamalarında dikkat çeken bir diğer nokta ise, 1 yaşındaki Mehmet Can’ın ölümünün bir kader ya da basit bir talihsizlik olarak nitelendirilemeyeceğidir. Olayın arka planındaki ihmal, duyarsızlık ve devletin yetersizliği, bu tür trajik olayların yaşanmasının önünü açmaktadır. “BU ÜLKE BU KADAR MI VİCDANSIZLAŞTI?” diye haykıran Kaya, toplumda oluşan bu vicdansızlıkla yüzleşmek gerektiğinin altını çizmektedir. Bu durum, yalnızca bir çocuk için yaşanan bir dram değil, aynı zamanda bir toplumun vicdanının sorgulanması anlamına gelmektedir.
Mehmet Can’ın halkın gözünde sadece bir isim değil, aynı zamanda bir bütün olarak toplumun yaşadığı bir acının simgesi haline geldiğini belirten Kaya, bu durumu asla affetmeyeceklerini ifade etti. Bu durumun siyasi bir sorumluluk taşıdığını dile getiren Kaya, konuyu Meclis gündemine taşıyacaklarını, ihmali olan herkesin hesap vermesi için sonuna kadar takipçisi olacaklarını söyledi. “Bu düzen değişmeden, bu çürüme son bulmadan susmayacağız. Yaşam hakkı kutsaldır. Devletin görevi yaşatmaktır!” sözleriyle de devletin asıl görevi olan koruma ve yaşatma misyonuna vurgu yaptı.






















Yorum Yap